|
|
|
|
|
|
İnanılmaz üzgünüm ama umut bitmez
- Siz özel hayatınıza girilmesine nereye kadar hoşgörü gösterebilirsiniz? Sınır ne olmalı? - Benim yaptığım işle ilgili bir haber varsa, yaptığım işin magazinel bir yönü varsa tamam. Ama adı üstünde "özel hayat" ve özel kalmasında herkes için yarar vardır. Ama özel hayatla röntgenciliği birbirine karıştırdığınız zaman, onun adı tecavüz oluyor. Gizlice "şıraak" diye fotoğrafınızı çekmesi tecavüze giriyor. Şunu söylemek istiyorum; ünlü olmak amaçlanmaz, meslek sahibi olmak amaçlanır. Emin olun, ünlü olduğunuzun ertesi günü anonim olmak isteyeceksiniz. Ünlü olmak hiç de tercih edilecek bir şey değil.
- Ama bir yerde de ünlü olmayı siz seçmediniz mi? - Hayır ünlü olmayı seçenler "Gel benim burada fotoğrafımı çek" diyenler. Beni niye onlara dahil etmek istiyorlar ki?
- Bundan nereye kadar kaçabileceksiniz peki? - Yapabildiğim ve benim irademde olduğu sürece... Kendinizi benim yerime koyun. Komşunuz sizi sürekli takip ve taciz ediyor. "Kızım kimi aradın bakayım, kimdi o evine gelen?" "Sana ne teyze?" "Yok yok bilmek hakkım, ben seni her gün görüyorum..." Her şeyinizle sürekli didiklendiğinizi düşünün... Bu çok can sıkıcı bir şey.
- Çocuğunu kaybeden bir baba adayı olarak şu an ne hissediyorsunuz? - Elbette ki inanılmaz üzgünüm.
- Ama yine de umudunuzu yitirmediniz değil mi? - Umut bitmez... Umut ölürse biz de ölürüz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|