|
|
|
|
|
|
Bir 28 Şubat daha yaşanmaz
28 Şubat'ın en önemli sonucu bugünkü AK Parti iktidarı olmuştur. Ordu da siyasete karışırken daha çekingen hale geldi. 80 darbesi ise 61 Anayasası'nı ortadan kaldırdı Keşke, 1975'te Turgut Özal, Adalet Partisi'nden aday olsaydı. Keşke şimdi PKK'nın militanları olanlar dağa çıkmadan önce siyasete girselerdi ve milletvekili olsalardı.
-28 Şubat'la ilgili şimdiki değerlendirmeniz nedir? Hiçbir toplumsal olayın hele 28 Şubat gibi ciddi sonuçları olan bir olayın tek bir sonucu olmaz. Bu olay tek boyutlu olarak asker karşıtı ya da asker yanlısı olarak değerlendirilemez. Dolayısıyla 'durumdan vazife çıkartmaktı', 'yok askerler faşistti', 'yok şeriat geliyordu da durdu' gibi tek boyutlu değerlendirmeler olanaklı değil.
AK PARTİ -Birinci sıraya hangisini koyuyorsunuz? 28 Şubat'ın en önemli sonucu AK Parti iktidarı olmuştur. Çünkü 28 Şubat milli görüşten veya radikal siyasal İslam'dan kaynaklanan, bunu parti programlarına yazdığı için partileri kapatılmış insanların yine aynı görüşlerle ve aynı programlarla kurduğu partilerin iktidar olabilmelerinin artık pek kolay olamayacağını göstermiştir. O zamanki Refah Partisi'nin içinden bir grup genç veya aklı genç bugünkü AK Parti'yi kurmuşlardır ve iddiaları milli görüşçü siyasal İslamcı gömleklerini çıkardıkları ve muhafazakar orta sağ bir parti olduklarıdır. İki; eğitimin, yavaş yavaş İmam Hatip ekseninde genişletilmesine 'dur' denilmiştir. Bu süreç tam durmamıştır ama ivmesi azalmıştır. Üçüncüsü; ordunun siyasete dolaylı ya da Milli Güvenlik Kurulu kararıyla da olsa müdahalesinin ciddi sonuçları olacağı, tepki doğuracağı anlaşıldı. Dördüncü sonuç bence çok önemli. O bir rejim bunalımıydı, rejimin temellerinin şeriata kaydırıldığı iddiası vardı. Parlamento içinde aşıldı.
SUSURLUK Beşinci nokta; bu müdahale MGK kararı biçiminde olduğu için Başbakan Erbakan'ın, Başbakan Yardımcısı Çiller'in, Cumhurbaşkanı Demirel'in bulunduğu ortamda gerçekleşmişti. O zamanlar Erbakan'la hükümet kurmuş olan Çiller seçim sırasında Erbakan'ın partisini PKK'dan daha tehlikeli ilan etmişti. Yılmaz ve Çiller, DYP ve ANAP olarak birbirlerinin hakkındaki yolsuzluk iddialarını birbirlerini destekleyerek akladılar ve kamuoyu vicdanına mahkum oldular. O sırada 'Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık' eylemi yapılırken kimileri 'Türkiye laiktir laik kalacak' diyorlardı.
4 Şubat 1997'de Sincan'daki tanklar 'Yeni bir darbe mi?' sorusunu gündeme getirmişti. Sonrası malum... Cumhuriyet'e bağlılık yeminleri ve 'Şeriatı engelledik' sloganlarıyla Refah-Yol iktidarı da 'devrildi'... 9 yıl sonra 28 Şubat'ı Cumhuriyet yazarı Emre Kongar ve Sabah yazarı Mehmet Barlas'la konuştuk
Özay ŞENDİR
|
|
|
|
|
|
|
|
|