|
Sanki bir matem senfonisi
|
|
"İLK AŞK" yazar-yönetmeni Mark Milgrad açısından biyografik bir film mi? O da filmin melek yüzlü kahramanı Mason gibi, günün birinde trene atlayıp bir cehennemden farksız olan küçük kasabasını terkederek büyük kente göç mü etti? Ve orada, hayatını yeni baştan mı kurdu? Eğer öyle değilse, hikayenin ve dolayısıyla filmin tümüne sinmiş olan o derin matem, koyu bir sis gibi bizi saran o yoğun hüzün duygusu nerden geliyor? Bu soruların yanıtlarını bilmiyoruz. Belki Milgrad çok ünlü olursa öğreniriz, günün birinde... Ama şimdilik filmin gerçekten hissedilmiş bir keder ve zaman zaman boğuculaşan bir melankoli içerdiğini saptayalım. Çünkü, o herşeyin donmuş gibi durduğu tren yolundaki kasabada mutlu hiç kimse neşe veren hiçbir olay yok. Mason, yükselme saplantısıyla kafayı bozmuş içedönük babasıyla mutsuzluğunu içki ya da ilaçlarda gidermeye çalışan annesi arasında kalmış, hepsi hapçı arkadaşlarından da en küçük bir destek bulamayan bir zamane genci. Yeni gelip komşu eve yerleşen Danny, yine eğlenceye kafasını takmış, aşkı umursamayan kişiliğiyle Mason'daki ölüm saplantısını giderecek gibi değil. En azından başlarda...Üstelik onun da öyle bir anası var ki...Sevecen görünümü altında, kızının birazcık mutluluğunu bile çok gören bencil bir kadın...Ve çevrede mutlu, dengeli, sağlıklı kimse yok gibi... Ve böylece, bu aslında duyarlı ve incelikli film, bir karabasan gibi, bir matem senfonisi gibi yürüyor. Gerçi sona doğru kimi karakterlerde ve de ilişkilerde biraz yumuşama görülmüyor değil. Ama çok geç...O arada, perdeden salona doğru yayılan karamsarlıktan ruhumuz iyice sıkılmış ve de inanma duygumuz hayli zedelenmiş oluyor. Bu da, bu yeni ve aslında ilginç Amerikan bağımsız sinema örneğinin pek lehine olmuyor.
İLK AŞK * * (Dandelion) Yönetmen: Mark Milgrad Senaryo: M. Milgrad, Richard Murphy, Robb Williamson Görüntü: Tim Orr Oyuncular: Vincent Kartheiser, Taryn Manning, Arliss Howard, Mare Winningham, Blake Heron Amerikan filmi.
|