|
|
Namlı kebabçısı daha havalı
Doğrudur, 'Hayatlar ve Mekanlar'ı anlatırken fazla kebabi mekanlardan bahsetmiyorum. Yol üstünde geçerken uğranılan yerlerden çok; karar verilerek gidilen özel mekanları anlatmayı tercih ediyorum. Bunu yapmamın bir nedeni var... Sonuçta ben size, sevdiğinizle ya da ailenizle karar verilerek gidilecek mekanları aktarıyorum. Yol üstünden geçerken uğranılacak her mekanı yazmaya kalksam, bu sayfanın özelliğini yitireceğinin farkındayım. Kebabi yerler, lezzetli olmasına çok lezzetli yerler... Ama yazıya konu olması için başka bir şey daha olması gerekiyor... Çıkılıp bir akşam, hiç yakınında olmasa da kalkılıp gidilecek, gidilmesine karar verilecek bir yer olması gerekiyor. İş yerinin yanıbaşında ya da evinin çevresinde olmaktan farklı bir anlam taşıması gerekiyor. Kebabi yerin evrensel olması gerekiyor... Levent'in göbeğindeki Namlı böyle bir mekan... Birçok iş merkezinin yakınında olsa da, uzaktaki bir evden bile kalkılıp gidilecek bir mekan... Self servisiyle 4 kata varan restoran, bir işletmecilik harikası... Bu kadar çok kişiye, bu kadar kaliteli hizmet, kaliteli kebapla nasıl verilir, bunu dosta düşmana gösteren bir mekan Namlı restoran...
* Bu köşeyi okuyanlar biliyor ki; mekanlar ne kadar havalı durursa dursun, gerçekte havasız bir işletme varsa, eleştiri oklarımdan kurtulamaz... Bebek'teki, en havalı geçinen Mangerie... Ya da Ortaköy'deki The House Cafe... Namlı kebabçısı bunların yanında bence çok daha havalı... Yarı snobize edilmiş ciks tarzdaki garsonlardan çok daha profesyonel hizmet veriyor. Doğrudur, 'Hayatlar ve Mekanlar'ı anlatırken fazla kebabi mekanlardan bahsetmiyorum. Yol üstünde geçerken uğranılan yerlerden çok; karar verilerek gidilen özel mekanları anlatmayı tercih ediyorum. Bunu yapmamın bir nedeni var... Sonuçta ben size, sevdiğinizle ya da ailenizle karar verilerek gidilecek mekanları aktarıyorum. Yol üstünden geçerken uğranılacak her mekanı yazmaya kalksam, bu sayfanın özelliğini yitireceğinin farkındayım. Kebabi yerler, lezzetli olmasına çok lezzetli yerler... Ama yazıya konu olması için başka bir şey daha olması gerekiyor... Çıkılıp bir akşam, hiç yakınında olmasa da kalkılıp gidilecek, gidilmesine karar verilecek bir yer olması gerekiyor. İş yerinin yanıbaşında ya da evinin çevresinde olmaktan farklı bir anlam taşıması gerekiyor. Kebabi yerin evrensel olması gerekiyor... Levent'in göbeğindeki Namlı böyle bir mekan... Birçok iş merkezinin yakınında olsa da, uzaktaki bir evden bile kalkılıp gidilecek bir mekan... Self servisiyle 4 kata varan restoran, bir işletmecilik harikası... Bu kadar çok kişiye, bu kadar kaliteli hizmet, kaliteli kebapla nasıl verilir, bunu dosta düşmana gösteren bir mekan Namlı restoran...
* Bu köşeyi okuyanlar biliyor ki; mekanlar ne kadar havalı durursa dursun, gerçekte havasız bir işletme varsa, eleştiri oklarımdan kurtulamaz... Bebek'teki, en havalı geçinen Mangerie... Ya da Ortaköy'deki The House Cafe... Namlı kebabçısı bunların yanında bence çok daha havalı... Yarı snobize edilmiş ciks tarzdaki garsonlardan çok daha profesyonel hizmet veriyor. Söz konusu kafelerde 50 kişide aksayan hizmet, Namlı'da 500 kişiye verilirken aksamıyor. Yemeklerin lezzeti bir türlü bozulmuyor. Mekanın atmosferi hiçbir şekilde düşmüyor. Bugüne kadar 100 defa giden birisi bile bir gün olsun 'bu ne rezalet' diyerek çıkmıyor. Namlı'ya giderseniz ve pide yiyecek kadar kilonuzdan yana rahatsanız, benim özel yaratıcılıkla çıkarttığım çöp şiş ve peynirle yapılan özel pideden mutlaka ısmarlayın; parmaklarınızı yiyeceksiniz. O pidenin ismi yok mönüde... Siz bana yapıldığını söyleyin şefe... Size de mutlaka yaptıracaktır. O zaman göreceksiniz ki; bazen kebapçı yerler en havalı restoranlardan daha havalıdır. O zaman anlayacaksınız ki; gusto, esip gürlemekte değil kalitededir. O zaman fark edeceksiniz ki; başarı, havalı giyinmekte değil, emektedir.
|