|
|
Stres yaşlanmayı hızlandırıyor
İşin doğrusu hayatımız bir savaşa benziyor. Çoğumuz için yataktan kalktığımız anda bir koşuşturma başlıyor. Kimimiz işe yetişmek, kimimiz çocuklarımızı okula göndermek için çırpınırken, güne yay gibi gerilmiş bir halde başlıyoruz. Peki buna karşı koyamaz mıyız? Başka seçeneğimiz yok mu? Bu gerçek mi yoksa gözlerimiz kapalı, öylesine sanal bir girdabın içinde mi sürükleniyoruz? Psikologlar ve psikiyatristler dolup taşıyor, pek çok insan sakinleştirici ilaçlar kullanıyor. Nedir bu halimiz?
* Çağın vebası stress! Ne yazık ki tüm araştırmalar, modern toplumlarda stres düzeyinin gittikçe yükseldiğini, strese bağlı fizyolojik sorunların artığını ve bunların da yaşlanma, şişmanlık ve cilt sorunlarında önemli bir rolü olduğunu gösteriyor.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ Stres; yüksek tansiyon, dolaşım bozuklukları, kalp hastalıkları, şeker hastalığı, hafıza kaybı ve sindirim sistemi ile ilgili bir çok soruna yol açar. Stres altında kaldığımızda, böbrek üstü bezleri kortizol salgısını artırır, tansiyonumuz, kolesterolümüz ve kan şekerimiz yükselir, kaslarımız sertleşir ve midemiz yanmaya başlar. Zamanla bağışıklık sistemi zayıflar ve her türlü hastalığa açık hale geliriz. Uzun süreli gerginlikler baş ağrılarına, migrene ve vücutta çeşitli ağrılara neden olur. Adet öncesi sıkıntıları (PMS) artar, menapoz sıkıntları şiddetlenir, cinsel istek ve üreme yeteneği ise kaybolmaya yüz tutar. Stres, uyku sorunlarına davetiye çıkarırken, tatlılara, hamur işlerine, tuza ve içkiye olan düşkünlüğümüzü de arttırır. Eskiden strese girmediğiniz olaylar, son zamanlarda sizi çileden çıkarmaya başladıysa, biyolojik nedenlerden kuşkulanmak gerekir. Antidepresanlara sarılmadan önce, açlık kan şekeri (diabet açısından), tiroid (hiper tiroidi), böbrek üstü bezleri (kortisol, DHEA S) ve kansızlık tetkikleri yapılmalıdır. Menapoz ve andropoz da stres seviyesini artırır. Biyolojik bir sorununuz varsa, yatıştırıcı kullanmak yerine, nedene yönelik bir tedavi uygulanmalıdır.
* Stres cildimizi bozar Stres; akne, sebora, saç kaybı, cilt yaşlanması ve kırışıklıklar gibi çeşitli cilt sorunları yaratır: * Stres cildin nem ve yağ dengesini bozar. * Yoğun stres, akneleri artırır ve alerjik reaksiyonlara yol açar. * Stres altında ter bezleri daha fazla çalışır. * Stres saçların dökülmesine ya da beyazlaşmasına neden olabilir. * Bazı insanlarda tırnak ve saçların uzaması yavaşlar. * Sinirlendiğimiz veya öfke ve endişe gibi duygular bizi ele geçirdiği anda, yüz mimiklerimiz değişir. Göz, alın ve ağız çevresinde kasılmalar başlar. Bunlar derin kırışıklıkların ilk belirtileridir. * Dudaklarımız uçuklar! * Stres altında bozulan kan dolaşımı, kılcal damar genişlemelerine ve varislere yol açar.
* Hayatı akışına bırakın... Stress hayatın bir parçasıdır. Buna rağmen bazı insanlar ne kadar huzurludur! Sorunları daima hoşgörüyle, anlayışla, olgunlukla ve güleryüzle karşılamayı başarırlar. Evet belki birçok şey istediğimiz gibi gitmiyor olabilir. Ama düşünsenize bir kere, dünyamız boşlukta dönen bir top gibi... Depremleri ya da fırtınaları kontrol etmek mümkün mü? Hayat böylesine pamuk ipliğine bağlı dururken, günlük hayatta kendimizi bu denli parçalamamız gerçeğe ne kadar uygun acaba? Durup düşünmeye değmez mi?
HEP GÜLÜMSEYİN
* Stresi kontrol altına almak mümkündür: Sinirlenince kalbimizin daha hızlı atması, kaslarımızın gerilmesi, titrememiz, sesimizin daha yüksek çıkması ve irade dışı yaptığımız herşey, o anda kontrolü kaybettiğimizi ve stresin bizi teslim aldığını gösterir. Aslında böyle zamanlarda yapılacak en iyi şey, dikkatimizi daha derin ve daha yavaş nefes alıp vermeye odaklamaktır. Nefesimizi izlerken kendimize geliriz. Bir an için olayların dışına çıkar, kendimize ve olup bitenlere dışarıdan bakarız. Stres anında rahatlamak! Bu öğrenilebilecek bir sanattır.
* Gülmek ilaç gibidir... Bilimadamlarının bunu da laboratuvarda ölçtüklerinden kuşkunuz olmasın. Gülmek stres düzeyini ve stresin vücudumuzda yarattığı biyokimyasal tepkileri geri çevirir, bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Dolayısıyla her türlü hastalıkla başetmemize yardımcı olur. Ayrıca güleryüzlü bir insan, taş bebeklerden bile daha güzeldir. Bu nedenle gülün...
|