|
|
|
|
|
|
Yorgunluk birçok hastalığa karşı korur ve güçlendirir
Yorgunluk; dinlenince geçen basit bir yakınma mı, yoksa bazı ciddi hastalıkların önemli bir belirtisi mi? Bu soruların yanıtını Alman Hastanesi İç Hastalıkları Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Oşar verdi:
Yorgunluk nedir? Yorgunluğu; herhangi bir işi tamamlayacak güce sahip olmadığını hissetmek, gönüllü olarak bir işe başlamaya karşı isteksizlik hali, motivasyon ve enerji kaybı olarak tanımlamak mümkün. Hücrelerarası iletişimi sağlayan maddeler olan sitokinlerin stres durumunda, artarak endokrin sistem ile sinir sistemini çok yönlü olarak etkilediği ve yorgunluğu ortaya çıkardığı düşünülmektedir. Fizyolojik olarak yorgunluğu, dinlenmeye yönlendiren bir uyarı gibi kabul etmek doğrudur. Yorgunluk, aşırı fiziksel ve psişik stresten vücudu korur ve bu şekilde stresin yol açabileceği hastalıkların gelişimini önler. Ancak, kronik yorgunluk hali düşünme ve üretme kapasitesini önemli ölçüde etkiler. Yorgun kişi dikkatini toplayamaz. Bu nedenle sıkıntılı, endişeli, kaygılı ve öfkelidir. İşinde hata yapma olasılığı çoktur ve çalışma saatleri düzensiz olan mesleklerde, bu durum ciddi sonuçlar doğurabilir. Yapılan bilimsel araştırmalar yorgunluğun gerek fiziksel, gerekse ruhsal performansı önemli ölçülerde düşürdüğünü göstermektedir.
HASTALIKLARIN İLK BELİRTİSİ Ne tarz yorgunluklardan daha çok korkmalıyız? Pek çok hastalığın ilk belirtisi yorgunluktur. Bu nedenle aniden ortaya çıkan yorgunluğa dikkat etmek gerekir.
Şeker hastalığının yol açtığı yorgunluk nasıldır? Altında diyabet yatabilir. Toplumun yaklaşık yüzde 10'unda görülen şeker hastalığının en erken belirtisi; yorgunluk ve halsizliktir. Vücudun ana enerji kaynağı olan glikozun kaslarda enerjiye dönüştürebilmesi için, kanda yeterli miktarlarda insulin bulunması şarttır. Diyabetli kişilerde pankreasın insulin yapımı yetersizdir ve hasta kendini sürekli yorgun hisseder. Bunun yanı sıra diyabetli sık idrara çıkar, çok su içme gereksinimi içindedir ve sürekli acıkır. Konsantrasyon güçlüğü ve görme bulanıklığı da tabloya eşlik edebilir. Yorgunluğun en sık nedenlerinden biri olan diyabete tanı koymak için açlık kan şekerinin ölçülmesi yeterlidir. Önemli olan fazla vakit kaybetmemektir.
DEPRESYON İŞARETİ DE OLABİLİR Kalp hastalıklarının yol açtığı yorgunluk diğerlerinden farklı mı? Yorgunluk kalp hastalığının işareti de olabilir. Kalp yetersizliğinin en önemli belirtileri eforda nefes darlığı, yorgunluk, çarpıntı ve efor kapasitesindeki azalmadır. Hem anemide hem de kalp yetersizliğinde görülen ortak özellik; kaslarla, diğer dokuların yeterince oksijen alamaması ve kullanılamamasıdır. Tıpkı anemik hastalarda olduğu gibi kalp yetersizliğinde de her zaman rahatlıkla ve nefes nefese kalmadan sürdürülebilen fiziksel aktiviteler artık yapılamaz olur. Rahat yürünebilen mesafe kısalır, çıkılabilen basamak sayısı azalır, kolayca ortaya çıkan yorgunluk, nefes darlığı ve yorgunluk durmaya ve dinlenmeye zorlar. Bu tarz yakınmalar; kalbin kan pompalama gücünün azaldığına işaret eder ve acilen hekime başvurmamız konusunda bizi uyarır.
Depresyon kaynaklı yorgunluk farklı mıdır? Uykudan uyanmada güçlük ve uyanır uyanmaz ortaya çıkan aşırı yorgunluk hali, depresyona işaret edebilir. Depresyon, kişi tarafından farkedilmeden uzun süre sinsice seyredebilir. Yaşama karşı isteksizlik ve mutsuzluk yorgunluğa eşlik ediyorsa, depresyonda olabileceğimizi de göz ardı etmemeliyiz.
Kanser kökenli olabilir mi? Olabilir. Üstelik kanser ve tedavisi sırasında gözlenen yorgunluk, yaşam kalitesini de bozan en önemli nedenlerden biridir. Yaşanan psikolojik sıkıntılar, tedavide kullanılan ilaçların yan etkileri, tedavi sırasında ortaya çıkan anemi ve enfeksiyonlar gibi ek sorunlar da yorgunluğa neden olabilir. Yorgunluk günlük aktivitenin sürdürülmesini engelleyecek kadar şiddetli olabilir ve tedavi bu durumdan en az ağrı kadar ciddi şikayet nedenidir. Bu yakınma hastalık iyileştikten sonra uzun bir süre daha devam edebilir ve bu durumun nedeni hâlâ kesin olarak aydınlatılabilmiş değildir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|