kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
"Ah bir genç olsaydım" demeye değer bir gençlik mi?
Şarkılar mı seni söyler, sen onları mı söylersin?
ŞAKA - Bu ne garip sevgi ah!..

"Ah bir genç olsaydım" demeye değer bir gençlik mi?

İnsanın hayat sürecinde "Gençlik", rüzgar gibi geçen ve daha sonra da herkesin iç geçirerek "Ah bir genç olsaydım " diye özlemle hatırladığı kısa bir dönemdir.
Bu dönemde insanın sırtında taşımak zorunda olduğu sorumlulukların sayısı az ve bağımlılıkları çok sınırlı olduğu için, gençlik özgürlük ve hesapsızlık da demektir. Gençlikte yapılan hataları, gençliğini geride bırakmış kuşaklar hoşgörü ile karşılar. Seslendirilen akıl dışılıklar "Delikanlılıktandır" diyerek geçiştirilir.
Bu açıdan bakarsanız gençliğin özünde "Dinamizm" ve "Cahillik" gibi iki temel öğenin bulunduğunu varsaymanız gerekir. Bazıları için bu öğeler "İdealizm" anlamına da gelir.
Ama bazıları "Gençlik"i bir yaş dönemine mensup kuşaklar olarak değil de, bir toplumsal sınıf gibi görmeyi seçerler. Onlara göre gençlikle birlikte eskiye ait köhnelikler yok olacak ve yeni kuşaklar her şeyi değiştirecektir.
Örneğin Türk toplumu, Tanzimat'tan beri genç kuşakların ülkeyi değiştirmesini ve düzeltmesini beklemektedir. Bu bekleme sürecinde sayısız genç kuşak ihtiyarlamış ve onlar da "Gençler işbaşına gelince her şey değişecek" demeyi sürdürmüşlerdir.
Bunun gibi yine Türk toplumunun bazı düşünce odaklarına göre, bizim Batı karşısındaki en büyük avantajımız "Genç nüfusumuz"dur. Bunlara göre mesela Avrupalılar ihtiyarlayınca çaresiz kalacaklar ve her şey genç Türkler'e teslim edilecektir.
Şu anda Afrika kıtasının demografik yapısı ele alındığında dünyanın en genç nüfusunun bu yoksul ve hastalıklı coğrafyada bunduğu görülür.
İşin özü, gençler iyi eğitilmemişse, yurt ve dünya gerçeklerini sorgulamak yerine bir şeyleri ezberleyerek yetişmişlerse, yaşlanmış tilkiler tarafından kolay güdülüyorlarsa, düşünceye ve farklı olana karşı kitlesel kaba kuvvetle cevap vermeyi seçiyorlarsa, ülkelerinin sorunlarını çözümsüz bırakan eski kuşaklarla birlikte eskiyerek yaşlanırlar.
Eğer gençlik bir meslek sahibi ve bir alanda uzman olmak konusunda yönlendirilmiyorsa, sonuçta global ekonomide fazlasıyla bulunan "Kalifiye olmayan ucuz emek" stoku içine itilirler. Bu alanda da çok az ülke Çin, Hindistan, Brezilya, Endonezya, Bangladeş gibi yoğun genç nüfuslu ülkelerle, emek alanında ucuzluk yarışına girebilir.
Bugün bilgi ve iletişim çağının örnek atılımı olarak gösterilen Hindistan'ın "Bangalore Olayı"nın ötesindeki gerçek, Bu ülkede 90 milyon işsiz ve devlet yardımına muhtaç insanın varlığıdır.
Türkiye yakın ve uzak geçmişinde, sağda ve solda vuruşturulan, birbirlerine kırdırılan genç kuşakların bozuk para gibi harcandığına ve beraberinde hem siyasi istikrarın, hem demokrasinin hem de ekonomik kalkınma süreçlerinin ziyan edildiği dönemlere defalarca tanık oldu. Sloganlar, dogmalar, klişeler bu süreçlerde adeta kutsandı.
Aynı filmi yeniden görebileceğimiz konusunda kuşkumuzu artıran işaretlerin belirdiği bu yeni dönemde, "Gençlik" kavramını bizzat gençlerin derinine değerlendirmeleri gerekiyor. Bunun için kendilerini şartlandırıp kullanmaya çalışan "Yaşlı tilkiler"i mutlaka ihtiyatlı dinlemeliler.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 "Gerçek solistler" listesi yapmaya ömür yetmez   / 25-02-2006
 Kamyonlar üzerinden siyasal çağrışımlar...   / 24-02-2006
 Bazı zamanlarda siyaset mesleğinin işi çok zorlaşır...   / 23-02-2006
 Türkiye ne zaman "Arabize" oldu acaba?   / 22-02-2006
 Gelişmemişliğin çocukluk hastalığı "Aktif dış politika"dır   / 21-02-2006
 Toplum, insan ve tarih mühendislikleri üzerine...   / 20-02-2006
 Aslında Hitler Avusturyalı, Mozart ise Alman'dır   / 19-02-2006
 Süveyş Kanalı yerine Digiturk kanallarından geçmek...   / 18-02-2006
 Bir eksiğimiz Hamas liderinin ziyaretiydi...   / 17-02-2006
 Nerede o eski tür mutluluklar?   / 16-02-2006
REHA MUHTAR
Karar verdim unutmaya!
Karar verdim unutmaya...
MEHMET BARLAS
"Ah bir genç olsaydım" demeye değer bir gençlik...
EMRE AKÖZ
'TV dostu' aydın aranıyor
Geçen gün bir radyo programına...
MAHMUT ÖVÜR
İSKİ'den 'pis kokular' geliyor!
Türkiye'yi sarsan...
SAVAŞ AY
Mehmet Barlas ustaya haddimi aşaraktan!..
Dün kahvaltı...
HINCAL ULUÇ
Yarım yüzyılı böylesi devirmek..
Kapıdan girdiği günü...
GÜLSE BİRSEL
Çalışan kadının vicdan azabı!
Geçen gün...
Kara Melek: 4-2
Kara Melek: 4-2
G.Saray, Vestel Manisa karşısında iki kez öne geçti, iki kez...
Biz keyif alalım
Biz keyif alalım
Son yıllarda her maçı olay olan iki dev karşı karşıya. Fenerbahçe...
Gül'e Hamas teşekkürü
Katar'ın başkenti Doha'da Dışişleri Bakanı Gül'le bir araya gelen BM...
Savunmanın böylesi!
Muş'ta açılan ihalelerde yakınlarını kayırmak ve yolsuzluklara zemin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu