Yelken ve teknoloji
Günümüzde yelken deyince uzay teknolojisi ile yarışan bir sanayi akla geliyor. Çünkü uzay teknolojisindeki tüm yeni buluşlar önce silah ve elektronik hemen peşinden de hava, otomotiv ve yelken sanayiinde uygulama alanı buluyor. Günümüzde gerçekten de yelkencilik sanayi kolu halinde. Artık gençliğimizde yaptığımız gibi "Tavşanlı Bezi" kumaş alıp Perşembe Pazarı'nda yelken diktirmek yok. Planlar uzmanları tarafından bilgisayara yükleniyor, ileri teknoloji ürünü yelkenler ileri teknoloji kullanılarak "Loft" adı verilen üreticiler tarafından meydana getiriliyor. Artık yelkenlerde kevlar, karbon, cuben fiber, spectra, pentex, pollyester gibi malzemeler kullanılıyor. Kumaşlar özel sistemlerle yapıştırılıyor, karbon, kevlar, pentex gibi takviyeler atılıyor... Türkiye bu alanda önemli bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Dünyanın en önemli yelken üreticilerinden UK Halsey Sailmakers'ın İstanbul'da düzenlenen yıllık toplantısına dünyanın 21 ülkesinden gelen 51 yelken üreticisi katıldı. Bir ABD firması olan UK Sailmakers geçtiğimiz yıl Yeni Zelandalı Halsey Lidgard ile birleşerek UK Halsey adını almıştı... Firmanın donattığı binlerce tekne arasında Farr 65 gibi iddialı yarış makineleri de var. İki önemli dünya firması birleşiyor, ortaya yepyeni bir dev çıkıyor ve ilk buluşma, tanışma toplantısına ev sahibi olarak Türkiye seçiliyor. Bu seçimde elbette UK Halsey'in Türkiye temsilcisi "Çekim Halat"ın bugüne kadar gösterdiği performans da etkili olmuştur. Bugün ülkemizde ABD'ye, Hollanda'ya, Belçika'ya, İngiltere'ye, Yunanistan'a, İsrail'e, İtalya'ya sipariş yelkenler üretiliyor...
ÇALIŞANLAR DA YELKENCİ Gerçi bu sektörün cirosu bir tekstil ya da turizmle mukayese edilemeyecek kadar mütevazı ölçülerde. Ama çağımızda ileri teknoloji üreten ülkeler arasında olabilmek de çok önemli. Dünyanın her köşesinden loftların İstanbul Yelken Kulübü ziyaretlerine ben de katıldım. En çok dikkatimi çeken ise Türkiye bölümünde çalışan elemanlar oldu. UK Halsey Türkiye'de bilgisayar mühendisinden elektrik teknisyenine kadar çeşitli dallarda eğitim görmüş gençler görev yapıyor. Ancak tüm çalışanların tek bir ortak noktaları var; yelkenci olmaları... Firmada çalışanlarının tamamı usta birer yelkenci. Çünkü yelkeni yapanın da satanın da, müşteriyle muhatap olup teknik servis verecek olanın da yelkeni bilmesi gerekiyor. Yüzbinlerce üniversite mezunumuzun iş bulamadığı ülkemizde yelkenci olmanın ayrıcalığına dikkatinizi çekmek isterim. İnsanların hobileri, sadece spor olsun diye yaptığı uğraşları zaman geliyor, iş hayatında onu bir adım ileriye taşıyabiliyor. Ayrıca bu işin bir güzelliği de var. Hem rahat iş bulabiliyorsunuz hem de sevdiğiniz işi yapabiliyorsunuz. Tek dileğim yelken ve denizcilik sektörümüzün gelişmesi. Bu sektörün büyümesi örnekte görüldüğü gibi gençlerimiz için yeni ekmek kapıları da açacak...
|