İnternette yaşam güncesi
Vaktiyle, yakalandığı hastalık nedeniyle ölümden kaçamayacağına kanaat getiren genç bir Çinli'nin kurduğu bir internet sitesi aracılığıyla son günlerini tüm dünyayla paylaşması beni derinden etkilemiş, yabancı bir gazetede gördüğüm bu küçücük haber üzerine "İnternette ölüm güncesi" başlığıyla bir yazı yazmıştım... Bayram sırasında, internetteki "güncelerin" seyir değiştirdiğini, özellikle milyonlarca genç insanın günü gününe not tuttuğunu, bunları da internetteki sitelerinde yayınladığını okudum gazetelerde. Sayısal detaylarını birazdan vereceğim bu haberler öncesinde, Taha Kıvanç bu internet günlüklerini kendi köşesinde şöyle anlatıyordu: "Benim 'internet güncesi' demeyi yeğlediğim (İngilizce blog kelimesi kullanılıyor) yeni bir alışkanlık var. İnternette kendiniz için bir sayfa açtırıyor ve sabah yüzünüzü yıkadıktan sonra gece başınızı yastığa koyana kadar yaptıklarınızı, başınızdan geçenleri, düşüncelerinizi kaydediyorsunuz. Bunun not defterinden tek farkı 'size özel' olmaması; bilgisayarınızın 'gönder' tuşuna basar basmaz, internete bağlanabilen herkes yazdığınızı okuyabiliyor. Bu kolaylıktan yararlananlar arasında Irak ve Afganistan'da görev yapan Amerikalı askerler de var, onlarınki 'milolog' diye adlandırılıyor. Hiç kimse okumasa, aile fertleri, sevdikleri, dostları, 'Bizim oğlanın/kızın günü nasıl geçmiş?' merakıyla yazdıklarına göz atıyorlar. Yüzlerce askerin internet güncesi olduğu biliniyor; memleketine dönünce güncesine yazdıklarını kitaplaştıranlar da çıktı."
*** İnternette yaşam güncesi oluşturmak hızla yayılan bir salgın gibi... Günümüzde 50 ila 70 milyon civarında sırf bu amaçla oluşturulmuş internet sitesi var... Kopenhag'da geçen yıl yapılan uluslararası bir konferansta 3 milyon blog ile Fransa'nın ilk sırada geldiği belirtilmişti... 900 bin ile İngiltere ikinci, 800 bin ile de Rusya üçüncü sıradaydı... Fransa'daki kamuya açılmış güncelerin sayısı gelecek altı ay içinde 6-7 milyona ulaşacakmış... Bu da neredeyse her on Fransız'dan birinin kişisel günlüklerini oluşturması ve kamuya açması anlamına geliyor... İşin ilginci bu sitelerin ziyaretçilerinin de çığ gibi büyümesi... Bunların aylık ziyaretçisi on milyona varacakmış... Günlük tutma ve günlük tutan siteyi ziyaret her beş ayda bir ikiye katlanıyormuş...
*** İnsanların internetle ilişkisi sadece kendi günlük yaşamını diğerleriyle sanal alem üzerinden paylaşmayla sınırlı değil, her türlü faaliyet de internet ortamından geçer oldu... Bu eğilim gittikçe derinleşip genişlemekte... Fransa'da günlük gazete alıp okuma alışkanlığı düşmeye devam ediyor... 1994 yılında günlük gazete okuru 9 milyonmuş, 2004 yılında yüzde 2.3'lük bir düşmeye uğramış. Düşme oranlarını yaşlar itibariyle incelediğinizde en büyük kaybın gençler arasında olduğunu görüyorsunuz. 15 ila 24 yaş arasındaki gençlerin, gazete satın almaktan vazgeçme oranı yüzde 8.5... Buna karşın aynı yaş grubu haberleri yüzde 68 oranında televizyondan, yüzde 17 oranında internetten, 13 oranında radyodan ve ancak yüzde 1 oranında da yazılı medyadan öğreniyor. 24 yaşına kadar olan genç nüfusun Fransa'da internet kullanım oranı ise yüzde 78... "Bilgisayar" üzerinden yaşama ulaşma çeşitli şekillerde yorumlanıyor... Tarihte ilk kez gençlerin "kendi kendilerine aracısız seslenebildikleri"ni söyleyenlere de rastlanıyor...
*** Bireysel günceler aslında yeni trendin ipuçlarını veriyor... Bireysellik toplumsal olayların yerini alırken bireylerin günlük yaşam serüvenlerini de birbirleri için daha ilginç hale getiriyor... Onca kişisel günlük internet sitesi kurulması yanında ziyaretin de o oranda artması bunun belirtilerinden biri...
*** Bayram bitti, gitti, yaşam yeniden hızlanacak... Bir zaman sonra okullar da açılacak... Gençlik yaşam koşusuna hızlanarak yeniden başlayacak... Onlarla dostluğun yolu bu yeni trendleri takip etmekten geçiyor.. İnternet üzerine eğili olarak yaşayan, kendi dışındakilerle ancak kendi bireyselliği ile paralel ise ilgilenen, sanal alemi daha içselleştiren yeni bir kuşak... Onlarla daha iyi anlaşabilmek istiyorsanız, siz de şimdiden kişisel güncenizi tutup, internet ortamında yayınlayabilirsiniz. İnteraktif bir süreç başlamış olur hiç olmazsa. Başka türlü gençlerin ilgisini çekme şansınız pek yok çünkü.
|