Ekonomide "sıhhat işareti..." Mevduat faizi 22 yıldır ilk kez Hazine Bonosu faizini geçti.
Yeniyılla birlikte faiz liginde lider değişti. "En risksiz yatırım aracı" sayılan Hazine kağıdının faizi 1984'ten beri ilk kez mevduat faizinin altında kaldı. Ocak ayında Hazine kağıdının getirisi yüzde 0.97 olurken mevduat faizi yüzde 1'i aştı. İşte iki önemli neden: Bütçe açığı düştü, stopaj yükü eşitlendi.
Getiride mevduat bonoyu geçti
'Kamu yüksek faizle kaynakları emiyor' söylemi artık bitiyor. Hazine bonosunun aylık getirisi ocakta yüzde 0.97 iken bu oran mevduatta 1.06 oldu. Bononun ihraç edilmeye başlandığı 1984'ten bu yana mevduat, getiride ilk kez bonoyu aştı.
Sonunda oldu. Mevduat faizleri, kişisel yatırımcılar açısından vergi eşitliğinin sağlanmasıyla 2006 yılında ilk kez Hazine faizinin üzerinde getiri sağlamaya başladı. Bu durum, devlet iç borçlanma senetlerinin ihaleler yoluyla satılmaya başlandığı 1984 yılından bu yana ilk kez gerçekleşiyor. O tarihten bu yana mevduat faizlerinin nominal ve reel getireleri bitişikteki tablodan izlenebileceği gibi, hep Hazine bonosu ve devlet tahvilleri ortalama getirisinin altında kaldı. Hazine faizlerinin reel anlamda negatif olduğu yıllarda ise mevduat faizlerinin getirileri daha da negatif hale geldi. Hazine faiziyle borsa dışında hiçbir enstrüman yarışamadı.
Getiri uçurumu vardı - 22 yıllık bileşik getiriler durumu net biçimde açıklıyor. 1984-2005 arasını kapsayan yıllarda Hazine kâğıtlarına yapılan yatırımın bileşik getirisi yüzde 722.5 düzeyinde gerçekleşti. 1984 başında yatırılan 100 lira 2005 sonunda 822.5 lira düzeyine çıktı. Yani oransal olarak yüzde 722.5 arttı. Aynı 100 liralık yatırım mevduat faizinde 109.7 lira düzeyinde kaldı. Baştaki 100 lira hariç tutulduğunda reel getiri yüzde 9.7 gibi çok düşük düzeyde kalıyor. Zaten tablo da, mevduat fazi ile Hazine faizi arasındaki getiri uçurumu ortaya koyuyor.
Tezgâhaltı ve komisyon etkisi - Bu getiri uçurumuna dikkat çekerken iki noktayı eklemek gerekiyor. Biri, mevduat faizinde müşterisine, bankasına göre zaman zaman tezgâhaltı faizle yani resmen ilan edilen oranların üzerine çıkıldığı gerçeği. Bu uygulama, bir ölçüde mevduatın gerçek
getirisini yükseltebilir. Hazine faizi ise ihalelerde gerçekleşen faizin yıllık ağırlıklı ortalaması olarak alındı. Halbuki tasarruf sahipleri bonoları alırken bankalara komisyon ödüyor. Komisyon düşüldüğünde Hazine kâğıtlarının yatırımcıya gerçek veriminin bu oranda azalacağı dikkate alınmalı. Ancak ne olursa olsun, getiri bakımından Hazine faizi ile mevduat faizi arasında tam bir uçurum olduğu gerçeğini değiştirmez.
Yeni dengeler kuruluyor - Tüm finansal yatırım araçlarını kapsayan ve 2006 yılından itibaren yürürlüğe giren yüzde 15 stopaj rejimi, tasarruf dünyasının dengelerini değiştirmeye başladı. Yılın ilk ayına ait getirilerde ilk kez Hazine kâğıdı, repo ve mevduat faizlerinin altına indi. Hazine gösterge kâğıdının faizi ocak başında yüzde 13.83, ocak sonunda yüzde 13.64 idi. Bunun ortalaması üzerinden yüzde 15'lik stopaj kesildiğinde aylık getirisi yüzde 0.97'ye geliyor. Mevduatın ise yüzde 1'in üzerinde aylık getirisi var. Kişisel yatırımcılar için geçerli olan bu durumu yaratan da yüzde 15'lik eşit stopaj vergisi uygulaması. Kurumlar ise yüzde 15'lik stopajı nihai vergilerinden mahsup ediyor. Dolayısıyla nihai vergi yükleri değişmediğinden devlet iç borçlanma senetlerine karşı tutumlarında bir değişlik olmadı. Buna karşılık 2005 yılında mevduat faizlerinin cazip olması nedeniyle kişisel yatırımcılar bonodan çıkıp mevduata yöneldi. Gerçek kişilerin, bono ve tahvil yatırımları 6.5 milyar YTL ve yüzde 18.8 azalırken, mevduat yatırımları 25.3 milyar YTL veya yüzde 41.2 oranında arttı.