kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gözetim altında aşk: Genelev
Gözetim altında aşk: Genelev

Roma'nın fahişeyi ömür boyu işine bağlayıp lupanar'a kapatan sistemi, 19. yüzyılda Avrupa'da yeniden ortaya çıkmıştır. Parent-Duchatelet, "fahişeler namuslu toplumdan özenle uzak tutulmaları gereken marjinallerdir" demektedir. Aydınlanma hareketinin inşa etmeye başladığı modern toplum, Michel Foucault'nun derinlemesine incelediği üzere, her şeyi tasnif etmekte "iyi"yi "kötü"nün zıddında tanımlamaktadır. Bu toplum aynı zamanda gözetimi had safhaya çıkartarak, "kötü"yü, "iyi"den uzaklaştırmak üzere kapatmakta, tecrit etmektedir. Nitekim deli tımarhaneye, hasta hastaneye, suçlu hapishaneye bu dönemde kapatılacaktır ve tıpkı aklın deliliğin tersi olarak tanımlanması gibi, namus da fahişeliğin zıddı olarak belirlenecektir. Geneleve verilen Fransızca ad çok anlamlıdır: "maison close": kapalı ev. Yani namuslu, akıllı, sağlıklı, suçsuz, temiz ve bu yüzden de "açık" toplumun karşısında, ondan gizlenmesi ve uzak tutulması gereken bir "kapalı ev".

DİSİPLİN TOPLUMU
19. yüzyılda uygarlığın birinci unsurunun disiplin olduğuna inanılmakta, bu nedenle asayiş her yerde birinci kaygı haline gelmektedir. Bu anlayışın mantıki sonucu olarak, disiplini ve asayişi sağlayan örgüt olarak polis öne çıkmakta ve bu da tabii ki devletin, dolayısıyla polisin toplumun ahlını belirleme yetkisini ele geçirmesine götürmektedir. 19. yüzyılda toplumun ahlı artık yasalarla belirlenen ve aksine davranışlar polisçe kovuşturulan bir düzlemde, tıpkı toplumun kendisi gibi belirlenen bir alan haline gelmiştir. Bu organize ve "ahlı" kılınmış toplum, genelevi kurmakla yetinmemiş, onu düzene de sokmuştur. Fransa'da Laure Adler yasası, 1829'dan itibaren fahişelere yalnızca izin verilen evlerde icrai sanat hakkı tanımıştır. Kadınların bir evden diğerine geçmesi ve başka iş yapmaları, bundan beteri, fahişelikten vazgeçmeleri yasaklanmıştır. Bu arada polis fahişelerin kaydını tutmaya başlamıştır. Türkçeye "vesikalı" olarak, hayalgücü yüksek bir terim kazandıran bu uygulamanın ardından zorunlu sağlık denetimleri gelmiştir. Sağlıklı toplumun erkekleri ile sağlıksız toplumun kadınlarının buluşma yeri olan genelev, büyük toplumu tehdit etmemek ve aynı zamanda onun kendi içinde boşaltamadığı zararlı fazlalıklarını almayı sürdürmek üzere "sağlıklı" olmak zorundadır. Bunlarla birlikte, bu sağlıkçı, gözetimci ve disiplinci girişim esnasında genelevler belirli yerlerde toplanmış ve çok belirgin hale getirilmişlerdir, örneğin kapılarına kırmızı fener asılmıştır. Bu noktada işaret edilmesi gereken önemli bir husus, Doğu ile Batı arasındaki farklılığın genelev örneğinde bile nasıl belirgin bir biçimde ortaya çıktığıdır. Nitekim Türkiye'nin ilk genelevi, 1853-56 Kırım Savaşı sırasında İstanbul'a çok sayıda Avrupalı askerin gelmesi üzerine başlayan süreçte ortaya çıkmıştır. Avrupalı askerlerin artırdığı ve alenileştirdiği fuhuş, Galata ve Beyoğlu'nda mahalle içlerindeki evlere kadar yayılmaya başlayınca, 1884 şubat ayında Şura-i Devlet kararıyla, ilk genelev Beyoğlu'nda Abanoz Sokağı'nda kurulmuştur.

FAHİŞELİK 'SEKTÖR'Ü
Osmanlı genelevinin toplumu disipline sokma projesiyle bir ilgisi yoktur. Artık ayyuka çıkan bir "ahlızlığı" gizlemek gerekmektedir, o kadar. Avrupa'da genelevler çok belirgin birer ibret noktası iken ve "namuslu" toplumu inşa eden birer denek taşı olarak kurgulanmışken, Osmanlı kendi genelevini gizlemek ve sanki yokmuş gibi göstermek için elinden geleni yapmış. Avrupa'da genelevlerin kurulmasıyla birlikte, sermayedardan sermayeye, muhabbet tellalı, mama, koruma vb, basamaklarından geçen bir hiyerarşinin yanı sıra, çok lüks ve sosyetiğinden en berbatına kadar evler arasında da bir tabakalaşma meydana gelmiştir. Tepedemi evlerin (randevu evleri) sermayeleri "Yüksek Sosyete"de arzı endam ederken, en alttaki "kızlar" hızla köleliğe kaymışlardır. Alt tabaka genelevlerin müşterileri de denetim altına alınmıştır. Böylece bir genelev topografyası oluşmuştur. Salonda kızlar seçilmeyi bekler, odalarda "meslek" icra edilir, "temiz" toplumun "pislikleri" burada boşaltılır. Bu arada odaların döşeme biçimini belirleyen bir de "zevk mimarisi" gelişmiştir. Kent mekanda genelev, cinselliği suçluluk olarak kurgularken, onu ceza görmeden kaçamak yapılabilecek kendi üstüne kapalı alanlara hem hapsetmekte hem de kadını metalaştırarak cinsel birleşmeyi ticaret haline getirmektedir. Bireylerin cinsel fantezileri bir kabın içinde tutularak, çocuk yapmak için olanların dışındaki birleşmeleri sapkınlık sayan bir zihniyetin egemenliği altında, genelev doğallığından iyice sapan sahte ve satın alınmış bir cinsellik tiyatrosu halinde dışlanmakta, ama bu dışlanmışlık büyük toplumu tanımlamaya yardımcı olmaktadır. Böylece doğal erotizm bir tiyatro, kapalı ve kurallı bir mekan içinde bir festival haline gelmekte ve önceden belirlenmiş ve hazırlanmış biçimlere tabi olmaktadır. Genelev, bireyi sorumluluktan kurtarmakta, ihtiyacı sistematik hale getirerek, uygun malı pazarlanabilir hale getirmektedir. 19. yüzyılın ektiği tohumlar, bugün genelev ve fahişelik konularında bir tartışmaya yol açmaktadır. Bu tartışmalara da haftaya bakalım. Mehmet Ali Kılıçbay makilicbay@superonline.com burun farkı

Mehmet Ali Kılıçbay

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Koç ölümünden sonrası için belgesel hazırlattı
 Atlı Köşk'te bir saraylı
 Kar yine yağdı ama bu kez hayat durmadı
 "Yeşilçam'da çok aşk yaşandı hem de dürüst gerçek aşklar"
 2008'in kadrosunda onları göreceksiniz
 Polis delili tanıyamayacak
 Villada artık ne Eren oynuyor ne de Kont
 Karaya oturmuş Savarona'da leblebi servisi
 Dünyanın en eski tapınağı Şanlıurfa'da
 Şafak vaktinin genç ejderhası
 Canlar SU'larıyla buluşuyor
 "Rabia Hanım'la nişanlanacaktım psikolojik bir vaka ortaya...
 Mavi sularda sırra kadem bastılar
 Futbolun yeni efendileri
 Pera Müzesi'nde iki büyük sergi
 İçinden 'tren' geçen hayat
 Dünyanın en eski köleliği fahişelik
 Onlar uzak diyarların 'fahri' konsolosları
 Onların adını terör koydu: Militan ile Mehmet Ağar
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Bayan Burun olmak zor
Zor tabii. Kadın aylarca çalışmış...
MEHMET ALTAN
Boşanma antrenörünüz kim?
Adnan Ekinci, "Yeni Hukuk"...
ÖNCEL ÖZİÇER
Şu "tenezzül" meselesi
Küçükken de böyleydim ben. Daha...
KAZIM KANAT
Karya Prensesi'ni kim böyle çirkin yaptı?
Efendim Asım...
Beyaz felaket uçakları da vurdu
Beyaz felaket uçakları da vurdu
Türkiye'yi etkileyen olumsuz hava koşulları uçakları da vurdu. En...
Ayvalık'ta ustalardan müzik eğitimi
Ayvalık'ta ustalardan müzik eğitimi
Müzik alanında eğitim gören, teknik-yorum üzerine bilgilerini...
Hayattan yüksek beklenti ve stres sağlığı bozuyor
Her şeyi mükemmel yapmayı saplantı haline getiren, bir türlü...
Peynir şarabın tadını bozar mı?
Amerikalı bilim adamlarının araştırma sonucuna göre peynir şarabın tadını...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.