|
|
Hüseyin Bayındır'ın oğlunu kaybettikten sonra ara ara kaleme aldığı satırlardan...
Nerede yaşıtın görsem yaşım akıyor, her nereye gitsem Denizim bana bakıyor Geceleri gelip resim de yapıyor, doymadım Denizim doymadım sana Rüyamda görüyorum gül toplar eli, kim demiş ki bundan sonra Denizim ölü Diyecekler ki belki Hüseyin deli, doymadım Denizim doymadım sana Köyümüzün önü bir uzun ada, oğlum yeter gayri gel gir odana Genç yaşta ölümün zor geldi babana, doymadım Denizim doymadım sana Okula gidemedin bir sene oldu, güzel anayın gözleri doldu Baban bu dünyada evlatsız kaldı, doymadım Denizim doymadım sana İsrail'e gittik gece yarıda, çaresi bulamadı Doktor Şafila Bu sözlerim kaldı oğlumdan hatıra, doymadım Denizim doymadım sana Yaradanım onu bize ne güzel verdi, üstünü başını titiz giyerdi Sazını eline alınca Zahidem derdi, doymadım Denizim doymadık sana Aylardır yatınca takati bitti, sabah kuşluğunda can tenden gitti Siyah arabayla köyüne gitti, doymadım Denizim doymadım sana Erken doğar Kırşehir'in güneşi, anasını yakar Deniz ateşi Kalmadı geride bacı kardeşi, doymadım Denizim doymadık sana Mucurumun güneşi erken batıyor, herkes yavrusunu almış yatıyor Benim ciğerime hançer batıyor, doymadım Denizim doymadık sana Denizimin boyu beni geçiyor, Allah onu emsalinden seçiyor Söylemedi kafasından neler geçiyor, doymadım Denizim doymadım sana Denizim olgundu 16 yaşında, arkadaşlarıyla kitap defter başında Şimdi bunlar yazar mezartaşında, doymadım Denizim doymadık sana Yürüdüm yürüdüm yolum bitmiyor, profesör Deda'nın bile gücü yetmiyor Kokun sinmiş evimize oğlum hiç de gitmiyor, doymadım Denizim doymadık sana Karacalı köyü uzunca kaya, Denizim sırtını dedene daya Seni güzel yapan sendeki maya, doymadık Denizim doymadık sana Doğruyu söyledi Güllü bacısı, çıkmıyor içimizden evlat acısı Keşke olsaymış bir de bacısı, doymadık Denizim doymadık sana Karanlık basınca Deniz belliyom, sağı solu elim ile elliyom Ne yaparsam yapayım geri gelmiyon, doymadık Denizim doymadık sana...
|