|
|
Değerli madenler var ama açlık kol geziyor
BELKIS SEVER GÜMÜŞ / KONGO.
Türkiye'nin üç katı büyüklüğünde 60 milyon nüfusu olan bir ülkede sadece 10 milyon kişinin karnını doyurabildiği, geri kalanın aç gezdiğini bir düşünün. Orta Afrika'daki Kongo Demokratik Cumhuriyeti yıllardır sefaletle savaşıyor. Afrika denilince zayıf insanlar, açlık ve sefalet görüntüleri var ya işte onların hepsi KDC'de yaşanıyor. Kongo'yu Türkiye'de bir iş kadını, Belkıs Sever Gümüş temsil ediyor. Gümüş, Brüksel'de doğdu ve büyüdü. Son üç yıldır Türkiye'de yaşıyor. Dış ticaret, turizm, reklamcılık alanlarında hizmet veren üç ayrı şirketi bulunuyor. Şirketlerinin Kongo'da da ofisleri var ve Kongo, Kamerun, Uganda, Ruanda'ya gıda ticareti yapıyor. Kongo, tam 75 yıl Belçika'nın sömürgesiydi. 1960 yılında bağımsızlığını kazandı. Hala Belçika'dan pek çok işadamı Kongo'dan değerli maden ve petrol ticareti yapıyor.
SAVAŞ ÜLKEYİ BİTİRDİ 1990 yılında Kongo'da iç savaş başladı. Ruanda, Uganda, Brundi ve Kongo arasında büyük göllerin olduğunu belirten Gümüş, bu bölgelerde ise pek çok değerli maden ve uranyum bulunduğunu, etnik savaşın da bu yüzden çıktığını anlatıyor. Gümüş, "Savaş çıkınca işlerimizi durdurduk" diyor. 1992 yılında savaş bitince havayollarından uçak kiralayarak Brüksel'den Kongo'ya giden yolculara bilet sattıklarını söylüyor. Gümüş, 2003 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti Fahri Başkonsolosu oldu. Gümüş, "Bu görev yıllar önce teklif edildiğinde hazır değildim. Şimdi hazırım ve onlara yardım etmek için bu işi yapıyorum. Çünkü 2 binli yıllarda insanların açlıktan ölmesi, açlıktan nefeslerinin kokması çok acı" diye konuşuyor. Gümüş, Kongo'ya gidecek Türklere vize de veriyor. Gümüş, "Yamyamlara yem mi oluruz, bizi kaçırırlar mı?" diye düşünen Türkler olduğunu belirterek, "2005 yılında 25 kişi gitti. Ayrıca 30 milyon dolar civarında gıda, tekstil ve diğer konularda dış ticaret yaptık" diye konuşuyor. "Kongo, dünyanın en zengin ülkesi olabilirdi. Çünkü o kadar çok değerli maden var ama hala açlık kol geziyor" diyen Gümüş, çocuklarını Kongo'ya götüremediğini söylüyor.
|