|
 |
 |
 |
|
| Ben Mehmet Ağar en iyi arkadaşım Militan
|
|
Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki İsmet Paşa İlköğretim Okulu'nun birinci sınıfında iki yakın arkadaş var; Mehmet Ağar ve Militan Şimşek. 7 yaşındaki minikler tüm imkansızlıklara karşın geleceğe umutla bakıyor.
Onların adını terör koydu: Militan ile Mehmet Ağar
Diyarbakır'da bir ilköğretim okulunun 1. sınıfında okuyan bir kız ile bir erkek çocuğun adları, yıllarca bölgede hüküm süren terörün izlerini taşıyor. Militan Şimşek ile Mehmet Ağar aynı sınıfta okuma yazma öğreniyor.
Türkiye'de kullanılan birçok ilginç isim duyanları gülümsetir. Diyarbakır'da bir ilköğretim okulunda da iki ilginç isimli çocuk var ancak onların adı, duyanları hüzünlendiriyor. Çünkü onların adı Militan Şimşek ile Mehmet Ağar... İlk ve orta dereceli okulların yarı yıl tatilinden önce, eğitim sorununu yerinde incelemek üzere Diyarbakır'a gittik. Suriçi olarak bilinen ve yoğun olarak köylerden göç edenlerin yaşadığı Sur ilçesindeki İsmet Paşa İlköğretim Okulu'nu ziyaret ettiğimizde bir sürprizle karşılaştık. Sevimliliği ve cana yakınlığıyla dikkatimizi çeken kız çocuğuna adını sorduğumuzda aldığımız cevap karşısında hem çok şaşırdık hem de söylenene inanmakta zorluk çektik. Çünkü bu sevimli kız çocuğu adının "Militan" olduğunu söyledi. Ayaküstü sohbetimizde 7 yaşında olduğunu, ilkokul 1. sınıfa gittiğini, dört kardeş olduklarını ve Diyarbakır'a Bismil'den göç ettiklerini öğrendik. Adının Militan olduğuna inanmakta güçlük çektiğim için Müdür Serhat Karacadağ'a "Girişte bir kız çocuğuyla tanıştık, adının Militan olduğunu söylüyor, doğru mu?" diye sordum, aldığım cevap "evet" oldu. Bunun üzerine Militan'la biraz sohbet ettim. Soyadı "Şimşek"miş. Ailesi 90'ların sonuna doğru Diyarbakır'a gelmiş. Babası işsizmiş, bulursa gündelik işlerde çalışıyormuş.
ADININ ANLAMINI BİLMİYOR
Aynı okulda okuyan 8 yaşındaki ablasının adı Berivan'mış. Militan'a "Adını seviyor musun?" diye sorduk, "Evet, seviyorum" dedi. Anlamını sorduğumuzda ise cevap vermekte zorlandı. Militan, zamanla adının anlamını öğrense de hiçbir zaman militan olacak bir çocuğa benzemiyor. Çünkü çok sevecen ve çok cana yakın, arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle arası çok iyi. Okulda en çok sevdiği kişi ise okulun müdürü Serhat Karacadağ. Gördüğü yerde yanına koşuyor ve elini tutuyor. Serhat Bey bize okulu gezdirirken  de Militan yine peşindeydi. "Müdürünüzü çok mu seviyorsun?" soruma Müdür Bey'in eline sıkı sıkı sarılarak "Evet" dedi. Müdür Bey ve sınıf öğretmeni Militan'ın çok zeki bir çocuk olduğunu söylediler. Okulu gezerken Militan'ın sınıfına da uğradık. Burada bir sürprizle daha karşılaştık. Militan'ın arka sırasında oturan arkadaşının adı ne biliyor musunuz? Mehmet Ağar... Evet yanlış okumadınız, Mehmet Ağar. Kendimizi bir anda kamera şakası kurbanı gibi hissettik. Bu hissi üzerimizden atabilmek için sınıf öğretmenine "Bu çocuk doğru mu söylüyor, adı gerçekten Mehmet Ağar mı?" dedim. Öğretmeni Mehmet'i doğruladı. Mehmet Ağar da 7 yaşındaymış. Onun ailesi de Diyarbakır'a göç etmiş ama Mehmet Ağar, nereden geldiklerini bilmiyor, köylerinin Pınarköy olduğunu söylüyor.
MEHMET AĞAR'I TANIMIYOR
Babası lokantada çalışan Mehmet'in Ahmet, Yusuf, Melike adlarında üç kardeşi varmış. Adaşı DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ı tanıyıp tanımadığını sorduk, "O kim, tanımıyorum" dedi. Mehmet, adaşının karizmasından yoksun, çekingen bir çocuk ama demek ki, babası Mehmet Ağar'a hayranmış ve onun gibi bir insan olmasını istemiş... Militan ile Mehmet Ağar'ın araları çok iyiymiş. Birlikte poz verirken Militan her zamanki sevecenliği ile Mehmet Ağar'a sıkı sıkı sarıldı. Diyarbakır'da İsmet Paşa İlköğretim Okulu'nun 1. sınıfında Militan ile Mehmet Ağar'ın aynı sıralarda okuması bizi hem şaşırttı hem de hoşumuza gitti. Bu çocukların isimleri bir taraftan her şeyin geride kaldığının bir göstergesi gibiydi. Diğer yandan da bu çocukların nasıl bir ortamda doğduklarını anlatıyordu. Dileriz büyüyünce ne Militan, adı gibi bir kız olur ne de Mehmet Ağar militan peşinde koşmak zorunda kalır.
OKUL  ÖNCESİ EĞİTİM ŞART
Bu olayın şaşkınlığını üzerimizden attıktan sonra Diyarbakır'daki eğitim sorunu hakkında bilgi almak için İsmet Paşa İlköğretim Okulu Müdürü Serhat Karacadağ ile sohbete başladık. Diyarbakır şartlarına göre okullarının iyi olduğunu ama yine de birçok sorunlarının bulunduğu söyleyen Karadağ, "Yardımseverlerin katkılarıyla şartlarımızı düzeltmeye çalışıyoruz. Okulumuzda kütüphane yok, bir yardımsever okulumuza kütüphane kurarsa burada okuyan bin 500 çocuğa büyük bir iyilik yapmış olacak, ayrıca bu okul var oldukça adı o kütüphanenin üzerinde yazılı duracak" diyor. Kendi okulunda sınıfların ortalama 60 kişilik olduğunu söyleyen Karacadağ şunları söylüyor; "Birçok okulda sınıflar 80, 90 kişilik. Acilen yeni okullar yapılması gerek. Okul öncesi eğitime burada çok ihtiyaç var. Çünkü çocukların çoğu köy ve mezralardan göçle gelmişler. Dil ve uyum sorunları yaşıyorlar. O yüzden mutlaka anaokulları açılmalı ve bu çocuklar bir yıl eğitimden sonra ilkokula başlamalı. Her ailenin en az 6 çocuğu var, yaşları birbirine çok yakın, dolayısıyla aynı anda bütün çocukları okula gidiyor. Zaten yoksul olan aileler zorlanıyor. Zorunlu olmasa ilkokuldan sonra okula giden çocuk sayısı yüzde 70 azalır. Çünkü aileler erkek çocuklar çalışıp eve para getirsin diye, kızlar da okuma yazmayı öğrensin yeter diye okula göndermez. Zaten okula giden çocukların birçoğu ya sokakta kağıt mendil satıyor ya bir yerde çıraklık yapıyor. Sadece okula giden çocuğunun çalışıp getirdiği parayla geçinen aileler var. Çünkü iş yok, babaları çalışmıyor. Örneğin 7. sınıftaki bir öğrencim ailesinde tek çalışan, günde 3 milyon kazanıyor ve 9 kişilik aile onun kazandığı bu parayla geçiniyor."
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
