| |
|
|
Her grip kuş gribi mi?
Kuş gribi haberleri gazeteler açısından son derece "seksi." Çünkü özellikle okur yazar, daha doğrusu "gazete okuru" kesim bu tip haberlere çok duyarlı. Geçtiğimiz haftalarda patlayan "kuş gribi paniğinden" bu yana beyaz et yemeyen dostlarım var. Şimdi yine Ağrı'da bir "Kuş gribi şüphesi" ortaya çıktı. Türk basını da hemen bu işin üzerine atladı. Ancak ilk açıklamalar, bir kuş gribi vakasının değil, geç teşhis edilmiş ve doğru tedavi edilmemiş bir "zatürree" nin söz konusu olduğunu gösteriyor. Ancak paranoyamız öyle bir boyuta ulaştı ki, bu açıklamaları şüpheyle karşılıyoruz. Düşünmediğimiz bir konu var. Her olayın üzerine kuş gribi diye "atlarken" koskoca bir sektöre büyük bir darbe vuruyoruz. Paranoyayı öyle bir hale getirdik ki, her türlü soğuk algınlığı, zatürree ve anjini "kuş gribi" diye algılıyor, bu algılamanın yan etkilerini düşünmeden "kuş gribi" diye yayın yapıyoruz. Bu "derinleşmemiş" haberlerin milyar dolarlık bir sektöre, o sektörün yüzlerce yatırımcısına ve on binlerce çalışanına yaptığı belki de "haksız" etkiyi gözden kaçırıyoruz. Geçtiğimiz haftalarda da ben ağır bir solunum yolları enfeksiyonu geçirdim. "Soğuk algınlığıdır geçer" deyip hastaneye gitmesem, belki ben de Doğubayazıtlı çocuğun kaderini paylaşacaktım. Ve belki de tavuk yediğim için "kuş gribinden" ölmüş olacaktım. Tabii beraberimde büyük bir sektörü de öldürecektim.
|