| |
|
|
Doğalgaz gebeliği
Türkiye'nin "doğalgaz müptelası" haline getirilmesi uzun süredir tartışılan bir konu. 20 yıla yaklaşan bir süredir, "eroine" alışır gibi doğalgaza alıştırıldık. Önce ısınma, ardından sanayi ve en sonunda da geçtiğimiz hükümetler döneminde yaratılan "panikle" elektrik üretiminde "doğalgaz bağımlısı" haline geldik. Bugün Türkiye, sanayide ve elektrik üretiminde yüzde 70 oranında doğalgaz kullanıyor. Yakın geçmişte yine Ukrayna yüzünden "gazsız kalma" korkusu yaşadık ama ders almadık. Ve bu işin stratejik tehlikesini gören birkaç kişiye kulak asmayıp, sadece ve sadece işin "parasal" yönünü tartıştık. Çünkü doğalgaz en pahalı enerjiyi kullanmamıza neden oluyordu ama işin bir de "ulusal güvenlik" boyutu vardı. Şimdi yine Ukrayna-Rusya anlaşmazlığı yüzünden bu sıkıntı "yakın ve açık tehlike" haline geldi. Türkiye'nin doğalgaz bağımlısı olmasına rağmen, ne kadar "hazırlıksız" olduğu da ortaya çıktı. Toplam enerji ihtiyacının neredeyse yarıya yakınını doğalgazdan karşılayan bir ülke bir krize bu kadar "hazırlıksız" olabilir. Sabah ekonomi servisinin topladığı verilere göre Ukrayna'nın Türkiye'ye gelen gaza " el koyması" veya Rusya'nın "vanayı kapaması" halinde ancak ve ancak "3 günlük" gaz stokuna sahip. Yani Rusya bugün vanayı kapasa, cuma günü "soğukta ve karanlıkta" kalacağız. Sanayi üretimimiz duracak. Ülke felç olacak. Büyük tehlike ve acı bir gerçekle "tarihi bir ders" alıyoruz. Dersin konusu ise "Türkiye'nin enerji politikası ne olmalı?" Geçmişin öğrencileri bu dersi çok kötü çalışmış. Bakalım bundan sonrası ne olacak!
|