| |
|
|
Böyle trafikçiye can kurban
Piyano öğretmeni okurumuz Cengiz Bey önceki gün Samatya sahil yolunda trafik çevirmesine denk geldi. Sıra sıra dizilmiş otomobillere yaklaşan polisler ruhsat ve ehliyetten başlayarak yangın söndürücü, kar zinciri gibi şeyleri sorup sorguluyorlardı. Cengiz bey saatine baktı ve derse bekleyen öğrencisine geciktiğini gördü.
Hayırdır? Sonra aracından çıkıp gayet saygılı bir şekilde polislerden birine yanaştı ve anlattı sıkıntısını; - Özür dilerim benim evraklarıma hemen bakabilir misiniz? Polis memuru şaşırıp sordu: - Hayırdır ne bu aceleniz? - Şey!.. Ben öğretmenim de. Derse yetişeceğim. - Bugün pazar hocam. Ne dersiymiş yetişeceğiniz? - Özel ders memur bey. Ben piyano öğretmeniyim.
Bandocu Polisin gözleri ışıldadı. Sevinçli bir ses tonuyla sordu: - Hocam ben askerde bandoda klarnetçiydim. O günden beri klarnete merakım çoktur. Siz daha ziyade hangi müziği seversiniz? Cengiz Bey müzisyen bir polisle karşılaşmaktan ziyadesiyle memnun bir şekilde yanıtladı: - Ben en çok özgün müziği severim. Bakın biraz mırıldanayım size. " Beni burada aramaaaa, arama anneeee. Saçlarııına yıldız düşmüş, koparma anne, ağlamaaa"
Solo koro şarkılar Bu şarkının ardından bir başka özgün parçaya girdi Cengiz Bey. Diğer polisler ve sıradaki araçlarda bekleşenler kulak kabarttılar bu sese. Sonra birer birer oraya doğru yürüdüler. Sahil yolunun bir köşesinde güpegündüz çok ilginç bir tablo oluşmuştu. Çeviren polisler, çevrilen yurttaşlar, ortada bir adam ve solo koro şarkılar; "İki gözüm iki çeşme yanaklarım ıslaaaanır!.." 5-6 dakika böyle sürüp gitti mini sokak konseri. Sonra çevirmeyi yapan ekibin amiri çıktı ortaya ve bağırdı: - Haydi bakalım. Herkes arabasına binsin, yoluna dikkatlice devam etsin. Bu güzel konser şerefine sizi uğurluyoruz. Ayrıca da herkese mutlu yıllar.
|