kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Babasıyla 45 yıl sonra buluştu
Babasıyla 45 yıl sonra buluştu

Milletvekili Süleyman Gündüz kendilerini terk eden ve bir daha da dönmeyen babasıyla 45 yıl sonra buluştu.

-Bu kadar çok alana ilgi duymanızda, bir eksikliği kapama isteğiniz mi var, diye sorarken aslında ben, baba sevgisinin eksikliğini kastetmiştim. Var mı böyle bir şey? - Şüphesiz babanın insan yaşamındaki fonksiyonu ve yeri çok farklıdır. Ama annem o kadar geniş bir yüreğe sahipti ki sevgi yoksunluğu anlamında bir boşluk bırakmadı.

- Sizden dinlemek isterim yaşadıklarınızı. Babanız sizi neden terk etti? - Annem bana hamileyken, babam çalışmaya Almanya'ya gidiyor. Üç yıl mektup gönderiyor ama üç yıl sonra ne bir daha mektup geliyor, ne de haber.

- Ne yazıyor o mektuplarda? - O dönemde tabii ailelerle olan ilişki çok başka. Babam da aile büyüklerine yazıyor, anneme değil. Annemin okuması yazması yoktu, sonradan öğrendi. Babam mektup yazdığında ancak "çocuklara selam" diye not koyardı. Anlaşılırdı ki, eşine ve çocuklara selam

gönderiyor.

BU BENİM KADERİM - Cezalandırıldığınızı mı düşünürdünüz küçükken? - Hayır. Bunun yalnızca bir kader olduğunu düşündüm. Hayattan bana düşen pay buydu.

- Nasıl algılıyordunuz baba kavramını? - Bütün bu 45 yıllık süreç içinde babamı ilk algıladığım olay, babamın 1964 yılında Trabzon'a gelişi. Şehre gelmiş ama bizim köye çıkmamıştı. Haberi gelmişti. Abimle bana da "babanız geldi" dediler. Ben 3 yaşındaydım, abim ise

5. O gün araba yolunun bitimine, köyün altına kadar indik. Belki gelir diye akşam karanlığına kadar bekledik. Bütün gün beklemiştik. Babamı ilk defa görecektim. Ama gelmedi. Çok büyük bir hayalkırıklığıyla geri döndük.

- Umudunuzu yitirdiğiniz anlar oldu mu? - Hayır, hiçbir zaman. Annem, öldüğü ana kadar babamın döneceğine inandı. Köyde en son bizim evin kapısı sürgü edilirdi. Annem kapıyı, yatıncaya kadar kapattırmazdı, belki babam gelir, utanır, kapıyı çalamaz, geri döner diye. Ama babam gelmedi. Yine de annem bize onu hiç kötülemedi. Ben de her zaman inandım. Ve inancım doğru çıktı. 45 yıl sonra buluştuk babamla.
- Nasıl buldunuz babanızı? - Babam bir Alman hanımla evlenmiş ve kızı olmuş. Kız kardeşim, soyunu araştırmak için Trabzon'a geliyor ve biz babamın hayatta olduğundan, bir kızı olduğundan haberdar oluyoruz. Kız bizim varlığımızı öğrenince görüşmeden hemen dönüyor. Ben bir süre acaba ararlar mı diye haber bekledim. Kimse aramayınca otelden kız kardeşimin aradığı bir Kanada numarası buldum. Numaranın adresini tespit ettim
ettim ve Kanada'ya gittim. Kapıyı babam açtı. Yanımda kuzenim vardı. Ben konuşamadım bile. Kuzenim babamla konuştu. Babam "yanındaki adam kim" diye sordu. Kuzenim "O senin oğlun" deyince babama sarıldım. Kaburgalarımız birbirine geçti, yüreklerimiz birbirine değdi. Öylece kaldık. Uzun süre konuşamadım bile. Sonra uzun uzun konuştuk 45 yılı.
- Neden dönmemiş? - Bazen bir hata yaparsınız ve onu nasıl telafi edebileceğinizi bilemezsiniz. Bana, ona neden kızmadığımı sordu ben de ona "nasıl kızabileceğimi bilmiyorum, çünkü bu küçükken öğrenilen bir duygudur. Annem bize bu duyguyu öğretmedi. O yüzden size öfke duyamıyorum" dedim. Annemi sordu. Öldüğünü öğrenince, "çok güzel kadındı" dedi.
- Babanızın bir Hristiyan kadınla evli olması, İslami yönünüzü rahatsız etti mi? - Hayır. Artık karısı ailemizdendir, kızı da kardeşimiz. Yatak odalarında babamın tarafında bir cami tablosu, eşinin tarafında seramik bir haç gördüm ve ben anladım ki bu bir Hristiyanla bir Müslümanın evliliğidir.
DİĞER RÖPORTAJ HABERLERİ
 Oğlumun intiharına saygı duyuyorum
 Ölümünden beni sorumlu tuttular
 Kimliğin altıyla üstüyle ilgilenmem
 Küçük kadın
 Dünya Kupası'na gidemiyoruz diye filmin sonunu değiştirecek
 Galatasaray Fenerbahçe'yi yenerse Denizim de gözlerini açar...
 Ferhan Şensoy'dan ilk erotik roman
 Kadın en çok sevildiğini bilmek ister
 "Babam Ve Oğlum"da ilk kez kendi oyunumu çok beğendim
 Oğlum ve gelinimden bir 'Kemal Ilıcak' istiyorum
 Solcu, İslamcı, metalci milletvekili
 Çamaşır, bulaşık yıkayan erkeğe saygı duymam
 Yeniden yüzlenen kimliksiz ölüler
 Bu ülkede ışıklar boşuna yanıp sönmedi
 'Yorum Farkı'nın ünlü muhalifleri ortak noktalarını keşfetti
 Beni BJK değil devlet gönderdi
 'Erkekleri hep starlar götürdü ama kötü kadın ben oldum!'
 Sahnede kraliçeydim ama arabaya binecek param yoktu
 Kocam 'İki göğüs herkeste var tek göğüs daha enteresan' dedi
    Pazar Sabah Yazarlar
    Güncel
    Hobi
  » Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
820 Ali işte, 134 Zeynep sokakta
820 Ali işte, 134 Zeynep sokakta
İstanbul'da 19 bin çocuk kayıt yaptırdığı halde okula devam edemiyor.
Oğlanlar okula kızlar işe
Oğlanlar okula kızlar işe
İstanbul'da okula gitmeyen çocukların önemli bir kısmı zorunlu göçle...
Yemeklerin cilası pilav
Türk pilavı ne İtalyanlar'ın rizottosuna ne Çinli ve Japonlar'ın...
Fatih'in sevdiği karidesler
Sultanın yemeğini önce çaşnigirbaşı, yani çeşni tadıcı tadar sonra...
En devrimci Fransız otomobili
Renault Espace, Fransa'da Robespierre'den sonraki en büyük devrimci. Gerçekten...
Paşanın gece uçuşu
atv Airport, dünyanın sayılı hava akrobasi timlerinden Türk Yıldızları ile...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.