Cavcav korkmasın, ülke Bölünmez!
Önce barajı 9.15'e çekeyim; sonra atışı kullanırız. 1. Fenerbahçe Kulübü'ne onca transfer, şunca şampiyonluk, koca stat, yeniden itibar gibi "büyük faydaları" na şapka ama, Aziz Yıldırım' ın gazetecilerle düşmanlık ilişkilerini de, bir tür dostluk ve tahakküm ilişkilerini de hiç sevmem. Herkesin üstünde baskı kurmaya dönük yapısı, bu sütunun hoşlanmadığı "otoriteler" bahsine girer zaten. Daha önemlisi, o mabet gibi stadı dolduran Fenerbahçelilerin bile çoğu, Yıldırım' ın şu anda kulüp dışında hangi işleri, nasıl yaptığını bilmez. 2. Gençlerbirliği Kulübü'ne, seyircisini tanıyarak, bunca yıldır Türkiye'nin en renkli, en mücadeleci takımlarından biri oluşunu ve "otoriter" Cavcav yönetiminin kulübü getirdiği konumu teslim ederek, Fenerbahçeli Serkan, Deniz, Ümit' ten, Galatasaraylı Ümit ve Ergün' e, Kayserisporlu golcü Gökhan' a, Chelsea'li Geremi' ye, çok sayıda yerli-yabancı oyuncuyu keşfedip kazandırdığını bilerek saygı duymamak imkansız olur. Ama Cavcav' ın iş hayatı da unlu ve pusludur biraz. 3. Başta Fenerbahçe, pek kibar ve centilmen futbol camiası, İlhan Cavcav' ın o tuhaf "Fenerbahçe, PKK gibi" demecine parlarken... İkinci Lig'de de, süperinde de, Diyarbakırspor onlarca deplasman maçını, herhalde çoğu Diyarbakırlı dahi olmayan gelmiş geçmiş yüzlerce futbolcusuyla "PKK dışarı" tezahüratı altında oynarken hiç kızmamış arkadaşları da saygıyla selamlarım. Şimdi "baraj" ın tam aksi yöne geçip atışı kullanalım. İlhan Cavcav (kınanası ve özür dilediği) "Fenerbahçe-PKK" demeciyle gündemde. Sağduyumuz da, meşrebimize ve rengimize göre öfkemiz de, tepki duymamızı emrediyor. Lakin; Cavcav "ülkenin bölünmesi" nden bahsedince akla "Bölünmez" demek gelir. Tabii ülke de bölünmez ama, Cavcav açısından önemli bir başka Bölünmez mevcut. İşte, "haddini aşan" demecine öfkelenen medya da başkaları da, Cavcav' ın bu "Bölünmez" işlerine girmez. Bu Bölünmez, Mardin Bağımsız Milletvekili ve Mardinspor Başkanı Süleyman Bölünmez' dir.
Bölünmez' in adını şu olaylarda duymuşsunuzdur: 1. Tantan döneminde yapılan "Fırtına" operasyonunda, 2001'de, "akaryakıt kaçakçılığı" ndan yakalanan, kaçakçılığın boyutu 100 trilyon lira diye ifade edilen, 7 ay hapis yattıktan sonra tutuksuz yargılanırken... 2. İddialara göre yer yer oy başına 250 milyon lira ödeyerek bağımsız milletvekili seçilip "Bölünmez ve dokunulmaz" olan, Bölünmez Petrol ve M Oil sahibi işadamı. 3. Bu sene MardinsporAntalyaspor maçında sahaya girip hakemi "Senin milletini de, bayrağını da..." diyerek döven ve bir yıl müsabakalardan men cezası alan ama yine de "taraftar" olarak maçlara giren kulüp başkanı. 4. Yine bu sene, Ankara'da bir sinemada, eski dostu yeni düşmanının oğlu tarafından vurulan milletvekili. Ki bu durum, milletvekili seçilirken desteğini aldığı, ancak belediye başkanlığı seçimlerinde "AKP'nin adamı" için onu ektiği eski belediye başkanı Tutaşı' nın husumeti sonucu olmuştur.
Bölünmez, petrol şirketinin web sitesinde babasının öğüdünü "Haramdan uzak durup şükretmesini bilmeliyiz" diye açıklarken, içinde bulunduğu TBMM'nin "Akaryakıt kaçakçılığı" komisyonu, 60 bin sayfalık raporda onun adını da "helal" denemeyecek biçimde anar. Başbakan bu rapor için, "Kaçak petrol dosyasında öyle isimler var ki, öğrenince şok oldum. Açıklandığı zaman Türkiye'de birçok yer oynayacak" demiştir mayısta. Oysa, Bölünmez de demektedir ki, "Mardin belediye başkanlığı için tayin ettiğim adayı Erdoğan'la Kanal 7 binasında görüştüm. Saadet Partisi'nden seçtirdik." Nitekim; AKP adayı teknik nedenle seçime katılamayınca, "Bölünmez-AKP ittifakı" ile Saadet adayı olarak desteklenip seçilen ve istifa edip AKP'ye geçen Belediye Başkanı Pamukçu da Bölünmez' den hep şükranla, minnetle bahseder. Yarın: İyi de; Cavcav, Bölünmez'in neresinde?
|