|
|
|
|
|
|
Altmış kişilik melek ordusu
Balat'taki Or-Ahayim Hastanesi'nde kalan yaşlıların hayata bağlanmasını sağlamak için gece gündüz çalışan 60 kadın, hastaların her türlü sorunuyla ilgileniyor. Kendilerine "Pembe Melekler" diyen bu grup her gün hastaneye dönüşümlü olarak gelip burada kalan yaşlılarla birebir ilgileniyor. İçlerinde gönüllü çalışmalarını 30 yıldan beri aralıksız sürdürenler bile var.
Pembe Melekler şifa dağıtıyor
Balat Or-Ahayim Hastanesi'nde kalan yaşlıların hayata bağlanmasını sağlamak için gece gündüz çalışan 60 kadın, bu hastaların her türlü sorunuyla ilgileniyor. Hastalar onları "Pembe Melekler" diye çağırıyor.
1884 yılında Dr. Rafael Dalmediko'nun Balat'taki yoksul hastaları tedavi etme girişimiyle kurulan Balat Or-Ahayim Hastanesi, bugün de aynı gönüllülük ruhuyla çok daha büyük kitlelere hizmet veriyor. Hastanenin çatısı altında 1976'dan beri çalışan ve kendilerine "Pembe Melekler" adını veren bir grup kadın ise benzerine az rastlanır bir çalışma örneği sergiliyor. Sayıları 60'ı bulan Pembe Melekler, hemen her gün hastaneye dönüşümlü olarak gelip, burada kalan yaşlılarla birebir ilgileniyor. Amaçları geriatri servisindeki "konuklar"ının hayata bağlanmalarını sağlamak. 4 yıldan beri Pembe Melekler grubunun içinde yer alan Eva Şabay, emekli olduktan sonra bu gönüllülerin arasına katılmış. "İş hayatını bıraktıktan sonra bütün gün evde oturmak yerine kendimi nasıl geliştirebilir ve motive edebilirim diye düşünüyordum. Bu işe gönül verdim. Buraya geldikten sonra aslında hayatın ne kadar 'gerçek' olduğunu ve insanların her zaman birbirlerine destek olmaları gerektiğini hatırladım. Çünkü biz pembe meleklerin burada kalan yaşlılarla görüşmeleri, konuşmaları, bir kez olsun sarılmaları onlara çok büyük bir mutluluk veriyor. Ben de onları görmezsem özlüyorum. Onlar da bizi arıyorlar. Bir süre uğramazsam neden gelmediğimi soruyorlar."
30 YILLIK ÖZVERİ Balat Or-Ahayim Hastanesi'nin Pembe Melekleri, haftada en az bir günlerini geriatri bölümünde kalan hastalarla birlikte geçiriyorlar. İçlerinde gönüllü çalışmalarını 30 yıldan beri aralıksız sürdürenler bile var. Tüm kadınlar hastaların kişisel bakımından ziyaretlerine, moral destekten yakınlarının ilgisini sağlamaya kadar pek çok görev üstleniyorlar. Organize ettikleri geziler, düzenledikleri terapi çalışmaları, sohbet günleriyle hastalara dış dünyanın kapılarını aralamaya da çalışıyorlar. Ayrıca bu çalışmaları yaparken hemşirelik ve özel yaşlı hasta kursları gibi eğitimler alarak bilinçli hizmet vermeye çalışıyorlar. Bir diğer amaçları da hastaneye gelir getirici projeler hazırlamak. Örneğin konserler, balolar, çay toplantıları düzenleyerek bağış topluyorlar. Kimi zaman mutfağa girip reçel pişirip kimi zaman bayram kartları hazırlayarak hastanenin yaşamasına destek oluyorlar.
SOHBET TERAPİLERİ Balat Hastanesi'nde kalan hastalara iki çeşit terapi yapılıyor. Pazartesi ve cuma günleri sohbet terapileri var. Cuma günü yapılan terapileri yürüten Hülya Doğu, bir saat boyunca onlara hastalıklarını unutturarak tamamen farklı bir ortama uyum sağlamalarına çalıştıklarını söylüyor. 3 yıldır Pembe Melekler arasında yer alan Doğu, onlara hikayeler anlattıklarını ve dünyadan haberler verdiklerini belirtiyor: "Mutlaka fikirlerini alıyoruz. Çünkü onların konuşması gerek. Bunların haricinde diğer günler el terapileri yapılyor. Resim yapıp boncuk diziyorlar. Ayrıca şarkılar söylüyoruz. Bunların sonucunda daha fazla hayata bağlanıyorlar. En önemlisi kendilerini hastanede gibi hissetmiyorlar. Bu kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor." Dünya çapında pek çok Musevi Hastanesi'nde uygulanan bu Pembe Melekler adlı gönüllü organizasyonu çerçevesinde, Balat Hastanesi'nde kalan yaklaşık 50 hastayla ilgileniliyor. Pembe Melekler'in bu insani gayretleri çeşitli kuruluşlar tarafından ödüllendirildi. Sosyal çalışmaları ve hayırsever çabaları nedeniyle 7 kez Geleneksel Jane Elkus Fazilet Ödülü ve 2004'te Milli Olimpiyat Komitesi Fair Play Komisyonu tarafından Davranış Dalında Kutlama Mektubu Ödülü'nü aldılar. Aslında eskiden İstanbul'daki bu Pembe Melekler'in işi çok daha zormuş. Çünkü hastaların yıkanmasından yemek kadar tüm ihtiyaçlarıyla birebir ilgileniyorlarmış. Şimdi ise hastanenin durumu daha iyi olduğu için bu kişisel ihtiyaçlarını hasta bakıcılar üstlenmiş durumda. Hem bakıcıların hem de gönüllülerin en büyük amacı yaşlı konuklarını olabildiğince mutlu edebilmek.
Ece KOÇAL
|
|
|
|
|
|
|
|
|