| |
|
|
İstanbul'u emniyete almak!..
"İstanbul'u idare edenler başarılı mı?" Bu soruya "evet" yanıtı vermek hiçbir dönemde kolay olmadı. Şimdi özellikle de güvenlik konusu açıldığında çok eleştiri alıyor İstanbul Emniyeti. Kurumsal kimliğinden ve İstanbul Emniyeti'nin serdümeni oluşundan dolayı da, Celalettin Cerrah başarısız müdür ilan ediliyor.
Törpülenmiş moraller Özellikle son haftalarda art arda meydana gelen acı olaylara bakarsak durum vahim görünüyor. Ancak daha da vahimi; rutin olaylara bakıp genele gönderme yapmak, kanaat notu verirken eli sıkı tutmak. Çünkü bu değerlendirmeler emniyet teşkilatı üzerinde ağır psikolojik baskı yaratıyor. Son yasal düzenlemelerle zaten iğdiş edilmiş kolluk gücü yaptırımları, morali törpülenmiş memurlar ve amirleri iyice oyundan düşürüyor.
Peki biz ne yaptık?.. Amaç ne polis şakşakçılığı yapmak ne de polise hasım gözüyle bakmak olmamalı. Bu kentte yaşayan herkes sorunları ve sorumluları uluorta konuşup eleştirirken biraz da kendini sorgulamalı. "Peki kendi payıma ben ne yaptım sorunları çözebilmek adına?" diyebilmeliyiz mesela.
Yalan mı? Kendimizi sütten çıkma ak kaşık olarak görme eğilimindeysek de öyle değil. Gün içinde kaç defa trafik kuralı ihlal ediyoruz örneğin? Ya da ufak tefek bile olsa yasanın suç saydığı kaç eylemin öznesi oluyoruz? Zinhar alkollü araç kullanmayanımız varsa zaten alkol kullanmadığındandır yalan mı? Sigorta primini vaktinde yatırmamak da suç, işlenen bir suça tanık olduğu halde görmezden gelmek de öyle.
Başarı da var Son olaylara bakarken gözden kaçmaması gereken şeyleri de düşünün. Toplum için en büyük tehlike olarak nitelenen uyuşturucuyla mücadele konusunda kazanılan zaferleri düşünün mesela. Yüzlerce kilo beyaz ölüm maddesini çocuklarımızın, gençlerimizin, kullanıcıların, torbacıların eline geçmeden yakalayan başarılı kadroları yok sayabilir miyiz?
Üzüm yemek İstanbul Emniyeti'nin ve baş müdür Cerrah'ın başarılı olup olmadığını elbette tartışalım ama, niyetimiz bağcı dövmek değil, üzüm yemek olsun. Yanlışları, kötüleri, hataları bir bir sıralayalım ama, bir gözümüz de becerilen, kotarılan icraatlarda olsun. Haksız mıyım?..
|