| |
|
|
Bakakalırım giden geminin ardından!..
Kimi kollarını kavuşturmuşçasına yaşar yaşamını. Göğsüne şefkatle, aşkla, muhabbetle dayadığı, bağrına basıp kucakladığı kimsesi olmaz. Kimi de dostlukları, arkadaşlıkları, güzellikleri kucaklar gücü yettiğince. Sinelerinde sayısız sayıda sevgi, sevda kuluçkaya yatar. Zirveden minik bir kar topu gibi yuvarlanmaya başlayan 'ilk merhabalar', yaşam dağlarının eteklerine doğru indikçe büyür, dostluk çığlarına dönüşür.
Orhan Veli sevgisi Dostluklarını da, edebiyat, güzel Türkçe tutkusunu da kar topuyken çığ etmiş bir ulu şairin Orhan Veli'nin acısını harman etmeye kavilliyim bugün. Çünkü tam 35 yıl öncesinin 13 Kasım'ı şairin yaşamdaki son "tam" gündü. Son gününü yarım yaşadı ve 14 Kasım 1950 yılında göçtü dünyadan.
Bir bilge adam Bir şiirinde "Bakakalırım giden geminin ardından. Atamam kendimi denize dünya güzel. Serde erkeklik var, ağlayamam" diyen adamın ardından, öylece bakakaldı sevdikleri. Serde erkeklik var filan demeden ağlayıp, göz yaşı döktüler. Çünkü genç yaşta yitirilen ozan, kolayına yetişmeyecek bir söz ustası, bir bilge adamdı.
Üniversiteli sevgisi Her kuşaktan ne kadar da çok seveni var görüyoruz değil mi? Anlaşılır, içten ve bizden yazdığı için seviliyor o bu kadar. Hele üniversiteli gençler. Onlarla Orhan Veli üzerine konuşun, bakın nasıl da ezberden okuyacaklar pek çok mısraını. Ne dersiniz; bu dev şairi yitişinden 35 yıl sonra tadı doyumsuz bir şiiriyle analım mı? Zaten o da bizim için yazmış bu şiiri. Az öteye iliştirdim, bir göz atın haydi.
|