Bankacılık Yasası'nın bazı maddelerinin iptali için dava açılacak
Sezer'in, 5411 sayılı yasanın kimi kurallarının iptali ve yürürlüklerinin durdurulması için Anayasa Mahkemesi'nde dava açacağı bildirildi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Bankacılık Yasası ile sözleşmeli sağlık personeli çalıştırılmasını düzenleyen yasaları onayladı.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Sezer, 19 Ekim 2005 tarihinde TBMM'de yeniden görüşülerek kabul edilen, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nu onaylayarak yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderdi.
Sezer'in, 5411 sayılı yasanın kimi kurallarının iptali ve yürürlüklerinin durdurulması için Anayasa Mahkemesi'nde dava açacağı bildirildi.
Söz konusu kanun, 2 Temmuz 2005 tarihinde
TBMM'de kabul edilmiş, Sezer, yasayı 92., 121. ve geçici 23. maddelerinin bir kez daha görüşülmesi için 22 Temmuz 2005 tarihinde TBMM'ye iade etmişti.
SÖZLEŞMELİ SAĞLIK PERSONELİ
Cumhurbaşkanı Sezer, 5413 sayılı Eleman Teminin Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ve Sağlık Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılması hakkında Kanun'u da onaylayarak yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderdi.
Sezer bu kanunu da 19 Temmuz 2005 tarihinde 6. maddesinin bir kez daha görüşülmesi için TBMM'ye geri göndermişti.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in onayladığı Bankacılık Yasası, Hazine ve Özelleştirme İdaresi'ne bağlı bankaların da risk grubunda değerlendirilmesini öngörüyor. Yasaya göre, krediler ve diğer alacaklarla ilgili olarak ayrılan özel karşılıkların tamamı, ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilecek.
Yasa, finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanmasına, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunmasına ilişkin usul ve esasları düzenliyor.
Yasa, Türkiye'de kurulacak bankaların taşıması gereken şartları yeniden belirlerken, kurucularda aranacak kriterlerde değişiklik yapıyor. Kurulacak bankanın nakden ve her türlü muvazaadan ari olarak ödenmiş sermayesinin en az 30 milyon YTL olması gerekecek. Kalkınma ve yatırım bankaları için ödenmiş sermaye, bu tutarın üçte ikisinden az olmayacak.
Bir bankanın, faaliyet izninin gerçeğe aykırı beyanlarla alınmış olması veya faaliyet izninin alınmasından itibaren 6 ay içinde faaliyete geçilmemesi ya da bir yıl içinde kesintisiz 6 ay süreyle faaliyette bulunmamış olması halinde, faaliyet izni iptal edilecek.
Faaliyet izninin alındığı tarihten itibaren bir ay içinde ilgili kuruluş birliğine üye olunmaması veya sisteme giriş payının kalan taksitlerinin Fon'a yatırılmamış olması ve BDDK'nın uyarısına rağmen bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda, bankanın faaliyet konuları tek tek sınırlanabilecek.
YURTDIŞINDA ŞUBE AÇMAK
Bankalar, BDDK'ca belirlenecek esaslara ve bu kanunda yer alan kurumsal yönetim hükümleri ile koruyucu hükümlere uyulmuş olması ve BDDK'ya bildirilmiş olması koşuluyla yurtiçinde şube açabilecek. Türkiye'de kurulu bankalar, BDDK'nın izin vermesi koşuluyla kıyı bankacılığı bölgeleri de dahil olmak üzere yurtdışında şube veya temsilcilik açabilecek, ortaklık kurabilecek veya kurulmuş ortaklıklara katılabilecek.
Bankaların bağımsız denetim, değerleme, derecelendirme ve destek hizmeti faaliyetlerini gerçekleştirecek kuruluşların yetkilendirilmesine, yetkilerinin geçici veya sürekli olarak kaldırılmasına BDDK tarafından karar verilecek.
PAY SAHİPLİĞİ
Bankaların ana sözleşme değişikliklerinde BDDK'nın uygun görüşü aranacak. Kurumca uygun görülmeyen değişiklikler genel kurulda karara bağlanamayacak.
Sermaye artırımlarının, her türlü muvazaadan arınmış olarak, ilgili mevzuatla ilave edilmesine izin verilen kaynaklar hariç, iç kaynaklara başvurulmadan nakden ödenmesi zorunlu olacak. Sermaye artırımının Ticaret Sicili'ne tescil edilmesinde kurumun uygun görüşü alınacak.
Bir kişinin, bir bankada doğrudan veya dolaylı pay sahipliği yoluyla sermayenin yüzde 10'unu veya dolaylı payların sermayenin yüzde 10, yüzde 20, yüzde 33 veya yüzde 50'sini aşması sonucunu veren pay edinimleri ile bir ortağa ait payların, bu oranların altına düşmesi sonucunu veren pay devirleri, Kurul'un iznine tabi olacak.
Yönetim kuruluna veya denetim komitesine üye belirleme imtiyazı veren payların tesisi, devri veya yeni imtiyazlı pay ihracı, belirtilen oransal sınırlara bakılmaksızın Kurulun iznine tabi olacak. Nitelikli paya sahip olan ortakların, kurucularda aranan nitelikleri taşıması zorunlu olacak.
Bir bankanın sermayesinin yüzde 10 veya daha fazlasına sahip tüzel kişilerin paylarının doğrudan veya dolaylı olarak belirtilen oranlar veya esaslar dahilinde el değiştirmesi, devralacak ortağın kurucularda aranan nitelikleri taşıması koşuluyla Kurulun iznine tabi olacak.
BİRLEŞME, BÖLÜNME VE HİSSE DEĞİŞİMİ
Türkiye'de faaliyette bulunan bankalardan birinin, diğer bir veya birkaç banka veya finansal kuruluş ile birleşmesi veya bütün aktif ve pasifi ile diğer hak ve yükümlülüklerini Türkiye'de faaliyette bulunan diğer bir bankaya devretmesi, bütün aktif ve pasifleri ile diğer hak ve yükümlülüklerini devir alması veya bölünmesi ya da hisse değişimi, Kurulun iznine bağlı olacak. Bankaların faaliyetlerine son vermeleri ve tasfiyeleri de Kurulun iznine, Kurumun denetimine tabi olacak.
YÖNETİM KURULU BAŞKANI, GENEL MÜDÜR OLAMAYACAK
Bankaların yönetim kurulları, genel müdür dahil 5 kişiden az olamayacak. Genel müdürlük ve yönetim kurulu başkanlığı görevleri aynı kişi tarafından yürütülemeyecek.
Bankaların yönetim kurullarınca, yönetim kurulunun denetim ve gözetim faaliyetlerinin yerine getirilmesine yardımcı olmak üzere ''denetim komitesi'' oluşturulacak. Denetim komitesi en az iki üyeden oluşacak. Denetim komitesi üyeleri icrai görevi bulunmayan yönetim kurulu üyeleri arasından seçilecek.
Bankalar, maruz kaldıkları risklerin izlenmesi, kontrolünün sağlanması, faaliyetlerinin kapsamı ve yapısıyla uyumlu ve değişen koşullara uygun, tüm şube ve konsolidasyona tabi ortaklıklarını kapsayan yeterli ve etkin bir iç kontrol, risk yönetimi ve iç denetim sistemi kuracak ve işletecek.
BAĞIMSIZ DENETİM KURULUŞLARININ ÇALIŞMALARI
Bankaların faaliyetlerini, öngörülen hükümler kapsamında denetlemekle yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşlarının çalışma esasları, BDDK tarafından belirlenecek.
Bağımsız denetim kuruluşları, bu Kanun uyarınca yaptıkları faaliyetler dolayısıyla üçüncü kişilere verdikleri zararlardan sorumlu olacak.
Bağımsız denetim kuruluşları, denetim esnasında bankanın varlığını tehlikeye sokabilecek veya yöneticilerin kanun veya esas sözleşmeyi ihlal etmiş olduklarını gösteren hususları tespit ederse, durumu derhal BDDK'ya bildirecek.
DEĞERLEME VE DERECELENDİRME KURULUŞLARI
Bankacılıkla ilgili değerlemeler ve derecelendirmeler, BDDK tarafından belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde, değerleme ve derecelendirme kuruluşlarına yaptırılacak.
Bağımsız denetim, değerleme, derecelendirme ve destek hizmeti kuruluşları, verdikleri hizmetlerden doğabilecek zararları karşılamak amacıyla sorumluluk sigortası yaptıracak.
Vergi Usul Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla, alınan yazılar ve faaliyetler ile ilgili belgelerin asılları veya bunun mümkün olmadığı hallerde doğrulukları şüpheye yer vermeyecek kopyaları ve yazılan yazıların makine ile alınmış, tarih ve numara sırası verilerek düzenlenecek suretleri, ilgili banka nezdinde 10 yıl süreyle saklanacak. BDDK, bankaların varlıkları, alacakları, öz kaynakları, borç, yükümlülük ve taahhütleri, gelir ve giderleri arasındaki ilgi ve dengelerin ve mali bünyeyi etkileyen diğer tüm unsurların ve maruz kalınan risklerin tespiti, tahlili, izlenmesi, ölçülmesi ve değerlendirilmesi amacıyla sınırlamalar ve standart oranlar da belirlemek suretiyle, gerekli düzenlemeleri yapmaya ve bunlar hakkında her türlü tedbiri almaya yetkili olacak.
Bu Kanun kapsamında öngörülen sınırlamalara ve standart oranlara ilişkin eşiklere erişilmesi veya aşımların oluşması halinde, ilgili banka, durumu derhal BDDK'ya bildirecek.
Bankalar, Kurum tarafından düzenlenecek yönetmelikte öngörülen usul ve esaslara göre yüzde 8 oranından az olmamak üzere belirlenecek sermaye yeterliliği oranını hesaplamak, tutturmak, idame ettirmek ve raporlamak zorunda olacak.
Bankalar, Merkez Bankası'nın uygun görüşü alınmak suretiyle Kurulca belirlenecek usul ve esaslara göre asgari likidite düzeyini hesaplamak, tutturmak, idame ettirmek ve raporlamakla yükümlü bulunacak.
KREDİLER
Bankalarca verilen nakdi krediler ile teminat mektupları, kontrgarantiler, kefaletler, aval, ciro, kabul gibi gayrinakdi krediler ve bu niteliği haiz taahhütler, satın alınan tahvil ve benzeri sermaye piyasası araçları, tevdiatta bulunmak suretiyle ya da herhangi bir şekilde verilen ödünçler, varlıkların vadeli satışından doğan alacaklar, vadesi geçmiş nakdi krediler, tahakkuk etmekle birlikte tahsil edilmemiş faizler, gayrinakdi kredilerin nakde tahvil olan bedelleri, ters repo işlemlerinden alacaklar, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile benzeri diğer sözleşmeler nedeniyle üstlenilen riskler, ortaklık payları ve Kurulca kredi olarak kabul edilen işlemler, izlendikleri hesaba bakılmaksızın bu Kanun uygulamasında kredi sayılacak.
Bunlara ek olarak kalkınma ve yatırım bankalarının finansal kiralama yöntemiyle sağladığı finansmanlar ile katılım bankalarının taşınır ve taşınmaz mal ve hizmet bedellerinin ödenmesi suretiyle veya kar ve zarar ortaklığı yatırımları, taşınmaz, ekipman veya emtia temini veya finansal kiralama, mal karşılığı vesaikin finansmanı, ortak yatırımlar veya benzer yöntemlerle sağladıkları finansmanlar da bu Kanun uygulamasında kredi olarak kabul edilecek.
RİSK GRUPLARI
Risk gruplarını yeniden tanımlayan tasarıya göre, sermayesinin çoğunluğu ayrı ayrı veya birlikte hazineye, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na, genel veya katma bütçeli dairelere ait bankalar, doğrudan veya dolaylı olarak kontrol ettikleri ortaklıklar da bir risk grubu olarak değerlendirilecek.
Bankalar dışındaki Kamu İktisadi Teşebbüslerinin veya hisselerinin çoğunluğu Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın elinde bulunan diğer kamu kurum ve kuruluşları, sermaye, yönetim ve denetimlerine hakim oldukları bağlı ortaklık, iştirak ve müesseseler ile bir risk grubu oluşturacak.
Bankalar, krediler ve diğer alacaklarla ilgili olarak, doğmuş veya doğması muhtemel zararların karşılanması ve bunlar dışında kalan varlıkların değer azalışları için yeterli düzeyde karşılık ayırmak zorunda olacaklar. Krediler ve diğer alacaklarla ilgili olarak ayrılan özel karşılıkların tamamı, ayrıldıkları yılda Kurumlar Vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilecek.
KREDİ SINIRLARI
Bankalarca, bir gerçek ya da tüzel kişiye veya bir risk grubuna kullandırılabilecek kredilerin toplamı, öz kaynaklarının yüzde 25'ini aşamayacak. Bu oran, bankanın dahil olduğu risk grubu bakımından yüzde 20 olarak uygulanacak. Kurul, bu oranı yüzde 25'e kadar yükseltmeye veya kanuni haddine kadar indirmeye yetkili olacak. Bir adi ortaklığa verilen krediler, sorumlulukları oranında ortaklara kullandırılmış sayılacak.
Bankalarca, hakim ortak veya nitelikli pay sahibi olup olmadıklarına bakılmaksızın bankaların sermayesinin yüzde 1 ve daha fazla payına sahip olup pay defterine kayıtlı olan tüm ortaklarına ve bunlarla risk grubu oluşturan kişilere kullandırılacak kredilerin toplamı, öz kaynaklarının yüzde 50'sini aşamayacak.
Bir gerçek ya da tüzel kişiye veya bir risk grubuna öz kaynakların yüzde 10'u veya daha fazlası oranında kullandırılan krediler büyük kredi sayılacak ve bunların toplamı, öz kaynakların 8 katını aşamayacak.
ORTAKLIK PAYLARINA İLİŞKİN SINIRLAMALAR
Bankaların, kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar dışındaki bir ortaklıktaki payı kendi öz kaynaklarının yüzde 15'ini, bu ortaklıklardaki paylarının toplam tutarı ise kendi öz kaynaklarının yüzde 60'ını aşamayacak.
Bankalar, kendilerinde doğrudan veya dolaylı olarak pay sahibi olan ortaklık ve kuruluşlarda doğrudan veya dolaylı olarak pay sahibi olamayacaklar, bunların hisse senetlerini rehin olarak kabul edemeyecekler ve karşılığında avans veremeyecekler.
GAYRİMENKUL VE EMTİA ÜZERİNE İŞLEMLER
Bankaların gayrimenkullerinin net defter değerleri toplamı, öz kaynaklarının yüzde 50'sini aşamayacak. Bu hesaplamada, değerleme veya enflasyon düzeltmesine bağlı olarak oluşan ve gayrimenkul hesabına eklenen değer artışları, yüzde 50 oranında dikkate alınacak.
Bankalar, Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında gayrimenkul ve emtiayı esas alan sözleşmeler ile Kurulca uygun görülecek kıymetli madenlerin alım ve satımı hariç olmak üzere ticaret amacıyla gayrimenkul ve emtianın alım ve satımı ile uğraşamayacak.
Bankalar, ipotekli konut finansmanı kuruluşu ve gayrimenkul yatırım ortaklıkları hariç olmak üzere ana faaliyet konusu gayrimenkul ticareti olan ortaklıklara da katılamayacaklar. Katılım bankaları tarafından gayrimenkul, ekipman veya emtia temini veya finansal kiralama, kar ve zarar ortaklığı, ortak yatırımlar yoluyla finansman sağlanması ve benzeri faaliyetler nedeniyle üstlenilen yükümlülüklerden dolayı gayrimenkul ve emtia üzerine yapılan işlemler ise bu madde ile yasaklanan ve sınırlanan faaliyetler kapsamında değerlendirilmeyecek. Alacaklardan dolayı edinilmek zorunda kalınan emtia ve gayrimenkullerin elden çıkarılmasına ilişkin usul ve esaslar, Kurul tarafından belirlenecek.
VAKIF VE SANDIKLARIN AÇIKLARI
Bankalarca, münhasıran çalışanlarına ait olmak üzere sağlık ve sosyal yardım, emeklilik, ihtiyat ve tasarruf sağlama amaçlarıyla kurulan sandık ve vakıflara, açıklarının kapatılması için kaynak aktarılmayacak.
''Mevduat ve katılım fonu kabulü''ne ilişkin hükümlere göre, kredi kuruluşları ile özel kanunlarına göre yetkili olanlar dışında hiçbir kişi ya da kuruluş, mevduat veya katılım fonu kabul edemeyecek; ticaret unvanları ve kamuya yapacakları açıklamalar ile ilan ve reklamlarında bu izlenimi yaratacak ifade ve deyimleri kullanamayacak.
Resmi ve özel kuruluşlar ile ortaklıklarda, yalnız çalışanlarına ait olmak üzere sağlık ve sosyal yardım, emeklilik, ihtiyat ve tasarruf sağlama amaçlarıyla kurulan sandık ve vakıfların münhasıran kendi üyelerinden bu amaçlar için topladıkları paralar ile sigorta şirketlerinin işlemleri, mevduat ve katılım fonu kabulü sayılmayacak.
Türkiye'de kurulan kredi kuruluşlarının yurtdışındaki şubeleri ve ortaklıkları, mevduat cüzdanı ve fon toplamaya ilişkin evrakın düzenlenmesi işlemlerini faaliyette bulundukları ülkede yapacak. Bu şube veya ortaklıklar adına hiçbir şekil ve surette yurtiçinde mevduat cüzdanı ve fon toplamaya ilişkin evrak düzenlenemeyecek veya verilemeyecek.
MEVDUAT VE KATILIM FONUNUN ÇEKİLMESİ
Türk Medeni Kanunu'nun rehinlere ve hapis hakkına, Borçlar Kanunu'nun alacağın devir ve temlikine, takasa dair hükümleri ile diğer kanunların verdiği yetkiler ve koyduğu yükümlülükler saklı kalmak koşuluyla, mevduat ve katılım fonu sahiplerine ödenmesi gereken tutarları geri alma hakları hiçbir suretle sınırlandırılamayacak.
Bankalar, nezdlerindeki mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl içinde aranmayanlar, zaman aşımına uğrayacak.
BDDK
BDDK, biri başkan, biri ikinci başkan olmak üzere 7 üyeden oluşacak. Kurul başkanı, kurumun da başkanı olacak. Kurul başkan ve üyelerinin görev süresi 6 yıl olurken, süreleri biten başkan ve üyeler yeniden atanamayacak. Başkanlığın ve üyeliğin herhangi bir sebeple boşalması halinde, boşalan yere 1 ay içinde atama yapılacak. Bu şekilde atananlar, bir defalığına tekrar atanabilecek.
Kurul başkan ve üyelerinin görev süreleri dolmadan herhangi bir nedenle görevlerine son verilemeyecek. Ancak ağır hastalık veya sakatlık nedeniyle iş göremeyecekleri, atanmaları için gerekli şartları kaybettikleri ve durumlarının yasada öngörülen durumlara aykırı düştüğü tespit edilen veya görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlardan dolayı haklarında verilen mahkumiyet kararı kesinleşen kurul başkan ve üyeleri, süreleri dolmadan, Başbakanın onayı ile görevden alınabilecek. Bunların yerine, en geç 1 ay içinde atama yapılacak.
(AA)
|