Öğretmen Çorap'ın patronu Sami Kariyo, Çin'den AB'ye çorap ithalatının alarm seviyesinde arttığını söylüyor ve "Çin'e karşı AB'de İtalyan üreticilerle birlikte mücadele edeceğiz" diyor.
1952 yılında Mois Kariyo ve kardeşi dahiliye doktoru Yasef Kariyo naylon çorap üretmeye başladı. Aslında Yasef Kariyo'nun amacı kardeşine yardım etmekti ama işler büyüyünce, doktorluk mesleğini bırakmak zorunda kaldı. O zamanlar 10 koton makinesi ve 3 naylon çorap makinesiyle ayda ortalama 15 bin düzine çorap üretiyorlardı. Derken 1970'li yıllar geldi ve Kariyo kardeşler şirketlerinin ismini Öğretmen Çorap olarak değiştirdi ve o dönemde Cumhuriyet kadınını temsil eden öğretmenlerin tayyör ve kilotlu çorap giymelerinden esinlenerek, Öğretmen Çorap markasıyla üretim yapmaya başladı. Mois Kariyo kendini emekliye ayırdığı günlerde şirkete, ikinci kuşak ama yine doktorluk mesleğini aktif olarak yapan Yasef Kariyo'nun oğlu Sami Kariyo giriyordu. 35 yaşındaydı. Dinamikti ve doktorlukla hiçbir alakası olmayan çorap üretiminde yenilik peşindeydi ve şirkete girdiği andan itibaren bir dizi değişimin de ateşleyicisi oldu. Önce İngilizce kilotlu çorap kelimesimden yola çıkarak Penti markasını yarattı. Ardından da ilk yeni ürün Penti Süper İnce'yi piyasaya sundu.
38 MİLYON ADET ÇORAP Sami Kariyo yenilikçiydi ve Avrupa'da üretilen çorapların kalitesinde Türkiye'de de çorap üretileceğini göstermek istiyordu. İşte onun için büyük makine yatırımlarına ve tasarıma yöneldi. Bunun karşılığı olarak da bugün yılda ürettiği 38 milyon adet kadın çorabının yüzde 40'ını ABD, Avrupa ve Türk Cumhuriyetlerine ihraç etmeye başladı. Penti iç pazarda, üst kategoride yüzde 70 paya sahip şu anda. Bir süre Çorap Sanayicileri Derneği'nin başkanlık görevini yürüten Sami Kariyo, şu anda İstanbul Sanayi Odası'nın Çorap Meslek Komitesi'nde başkan konumuyla aktif rol alıyor ve önümüzdeki hafta Çin karşısında çorap sanayicilerini korumak ve kollamak için Avrupa'nın en büyük çorap üreticisi olan İtalyan meslektaşlarıyla buluşmaya Milano'ya gidiyor. Sektörün Çin karşısındaki durumunu ve Penti'nin İngiliz kadınlarına çorap giydirme projesini Kariyo Misafir Odası'na anlattı...
* Türkiye'de üretilen naylon kadın çoraplarında Çin'e karşı güçlü müyüz? Çin'in bizim ürettiğimiz ince kadın çorabını aynı kalite ve hızda üretmesi en azından 2-4 yıl mümkün değil. Çin'de bunu gördük. İş gücünün örgütlenmesi diye bir şey yok orada. Biz üç makine farklı, iki makine farklı çalışabilir, piyasaya göre çabuk hareket eder vaziyetteyiz. Çin bu esneklikte değil. Kültürel olarak da pazarı algılaması mümkün değil şu anda. Pazarda çabuk cevap verebilecek ürünlere, modayı yakın takip eden ürünlere her zaman ihtiyaç var. Yılda iki sezon değiştiriyoruz. Bunu Çin'de yapabilir misiniz? Mümkün değil.
* Çorap sektörü Çin mallarından kendini koruyabiliyor mu Türkiye'de? Biz Çin'e karşı ilk tepkiyi gösteren ülkeyiz ve Çin'e karşı bu yıl başında kota koyduk. Referans fiyat uygulaması çok işimize yaradı. Çin'den gelen bütün ürünler, fatura fiyatı ne olursa olsun daha önce tespit edilmiş oranlarda vergi ve KDV ödüyor. Şişirilmiş faturalarla mal girişinin önü kesilmiş oldu. Çünkü Çin haksız rekabet yapıyor. Ayrıca çoraba konan kota sayesinde, Çin çorabının girmesi mümkün değil. Tabii bu bir yıllık bir kota ama önümüzdeki yıl uzayacağını düşünüyoruz. AB ise üç yıllık bir kota koydu ama çorap yok içinde.
* Niye AB, çorabı kota dışı bıraktı? Şanssızlık diye düşünüyorum. Çorap sektörü adına ben, Cuma günü İTKİB Başkanı Süleyman Orakçıoğlu'yla Milano'ya gidiyorum. Hedefimiz şu. AB, 10 ürüne kota koydu, çorabı dışarıda bıraktı. AB bürokrasisinde, 2005 ithalatlarını 2004'ün ithalatıyla karşılaştırıp, belirli artışlara bakıyorlar. Alarm seviyelerinin üzerinde bir ithalat söz konusu ise, o zaman üretici ülkelerdeki üretime zarar vermemek ve geçişi doğru dürüst yapmak üzere o ürünlerin Çin'den ithalatında kısıtlamaya gidiyorlar. İşte biz şu anda Çin'in AB'ye çorap ithalatının alarm seviyelerinin üzerine çıktığını görüyoruz.
YÜZDE 540 ARTIŞ! * Ne kadar olmuş? İlk üç ayda, 2004'e göre, yüzde 305 artmış. Oysa alarm seviyesi yüzde 20'ler. AB'nin Çin'le anlaşma yaptığı Haziran ayında yine rakamlara baktılar ve ne yazık ki o günlerde çorap ithalatı yüzde 246'ya inmiş. Dengeleniyor diye düşündüler ve çorabı kota dışı bıraktılar. Oysa ne oldu biliyor musunuz? Çorap ithalatının ilk 7 ayda artış oranı yüzde 540! Bu alarm seviyelerinin çok üstünde. İtalya'ya gidip üreticilerle buluşacağız ve alarm seviyelerinin aşıldığını İtalyan meslektaşlarla birlikte AB bürokrasine anlatacağız. Çorap da kotanın konulması gerekiyor.