|
|
|
|
|
|
653 Sevda Buradayım!
Babasının okula yollamadığı Sevda'nın okuma sevdası, sonunda baba inadını yendi... Yarınki yoklamada o da gururla "buradayım" diyecek.
Sevda Saraç "Haydi Kızlar Okula" kampanyasıyla geçen yıl yeniden okula başlamıştı. Bütün hayali okuyup yazar olmaktı... 8'inci sınıfı başarıyla bitirdi. Liseye kaydını yaptırmaya hazırlanırken babasından izin çıkmadı... Bir anda hayalleri yıkıldı... Yeniden okula veda etmesi gerekiyordu....
AİLE BÜYÜKLERİNİN KARARI: MADEM İSTİYOR, OKUSUN Sevda'nın acı öyküsü ve gözüyaşlı fotoğrafı SABAH'ta manşet olunca aile büyükleri devreye girdi, karar çıktı: "Sevda okumalı..." Baba da düşündü taşındı; sonunda "evet" dedi.
EN İYİ LİSEYE KAYIT YAPILDI Milli Eğitim Müdürü'nün "manevi kızımsın" diye sahip çıktığı Sevda 653 numarayla liseye kaydedildi. Yıllardır ayrılmadığı arkadaşı Güneş'le aynı sırada oturacak. İki genç kızın servis ve okul masrafları da karşılanacak.
...Ve mutlu son: Oku Sevda oku
Babasının okula yollamadığı Sevda’nın hayalleri sonunda gerçek oldu. Yarın yoklamada o da ‘buradayım’ diyecek.
Tam bir yıl önce okullarının bahçesinde, lise hayalleri kurarak, gelecek planları yapan iki güzel çocuktu Sevda ve Güneş. İlkokuldan beri aynı okulda, aynı sınıfta, aynı sırada oturuyorlardı. Sevda Saraç yazar, Güneş Eren avukat olacaktı. Onlar annelerinin kaderine inat okumuş kızlar olacak, dünyaya meydan okuyacaklardı. Tam da bu yüzden öğretmenleri Semra Ünal babalarını ikna edip 'Haydi Kızlar Okula' demişti. İki güzel kız bu yıl liseyi bitirdiğinde yeni hayallere yelken açmışlardı, lisede okuyacaklardı. Ama Güneş'in babası kızını liseye göndermeye ikna olurken, Sevda'nın babası başörtülü okula alınmayan kızının başı açık olarak okula gitmesine izin vermedi. Güneş'in gözleri gülerken, Sevda'nın gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Oysa ki Sevda da Güneş de okuldaki başarılarıyla göz dolduruyorlardı. İki yakın arkadaş en iyi öğrencilerin okuduğu sınıfta eğitim görüyorlardı. Sevda yazar olmaya karar vermişti. Güneş ise avukat olacaktı. Güneş hayallerine yakındı Sevda ise ya bir iki yıl sonra evlendirilecek çoluk çocuğakarışacaktı ya da yazar olacaktı. Sevda'nın kaderi babasının iki dudağı arasından çıkacak karara bağlıydı.
SEVDA OKUYACAK Manşetten duyurduğumuz bu öykü Sevda'nın babası Ahmet Saraç'ın 'Kızımı liseye göndermeyi bir kez daha düşüneceğim sözleriyle bitmişti.' Baba Saraç iki hafta düşündü. Türkiye'nin dört bir yanından her düşünceden insan telefonla Ahmet Saraç'ı aradı. Kızını okula göndermesini istedi. Saraç'ı aramayan gazete, televizyon kalmadı. Hatta Sevda'ya dizi teklifleri bile geldi. Sonunda Adıyaman'dan aile meclisi devreye girdi. Sevda'nın anneannesi 'kız okumak istiyorsa okutun' dedi. Büyüklerden karar çıktı; Sevda madem okumak istiyordu, okuyacaktı. İki babanın da ağzından çıkan 'evet' sözü günlerdir bu haberi bekleyen İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey'i çok sevindirdi. Sevda ve Güneş'i manevi kızları ilan eden Ömer Balıbey kızların liseye kayıtları için devreye girdi. İstanbul'un üniversiteye en çok öğrenci kazandıran lisesi olan Ataköy Cumhuriyet Lisesi'ni kızların okuması için uygun yer olarak belirledi.
SONAT BAHAR
|
|
|
|
|
|
|
|
|