Günde 4 dolar...
Birleşmiş Milletler'in raporuna göre, Türkiye'de 30 milyon kişi, günde 4 dolar gelirle yaşamaya çalışıyormuş... 4 dolar eşittir 5 milyon lira falan. Yani durum kel.
Bu verileri Türk Basını çok sever. Çünkü böyle bir yoksulluk rakamını evirip çevirip, "batırdılar ülkeyi" edebiyatı yapmak çok kolaydır. Hem milleti gaza getirirsin, hem de "vatandaşı düşünen aydın" ayaklarına yatarsın... Hükümet'e de şöyle okkalı bir çakarsın, "bende 6 okka var" gibilerinden...
Halbuki, günde 4 dolar geliri 44 dolar yapmak, sadece Hükümet'in görevi değildir. Başta onundur... Ama tek başına değil. Herkesin, her meslek kolundaki çalışanın görevidir bu.
Çünkü ekonomi dediğin "bileşik kaplar teorisi" dir aslında. Birinin cebindeki azalıyorsa, birinin cebindeki çoğalır. Pastayı büyütüp, adaletli paylaşımı sağlarsan, paçayı kurtarırsın.
Bizim mesleği ele alalım... Çok izlenirsen, çok satarsan, çok reklam alırsan, çalışanına da 4 dolar değil, 44 dolar verirsin, patrondan arkadaşlara zam istemeye yüzün olur. Biz bu nedenle gecemizi gündüzümüze katarız. Yoksa manyak değiliz, günde 16 saat çalışalım... Bakarız, yanımızda çalışan arkadaşlarımıza... Evleniyor, ev alıyor, otomobil alıyor, çocuğunun okul masraflarını karşılıyor, borcu yoksa, gece huzurlu uyuruz. Ama böyle düşünmeyenler de var...
Mesela dün bir tanesi ile karşılaştık. Sözde gazeteci. Dedi ki, "Halkı kışkırtıyorsunuz, yaptığınız yayın kuruma zarar veriyor..." Halbuki biz biliyoruz ki, bize bu suçlamayı yapan adam hırsızdır... Çalıştığı gazetenin adını kullanarak, taşıdığı basın kartını kullanarak, avanta alır, şantaj yapar, yalan haber yazar. Yani aslında, çalıştığı gazeteye zarar verir. Kendisi cebini doldururken, o gazetede çalışan arkadaşların ekmeğinden çalar. Sonra da bize akıl verir...
Özetle... Türkiye'de 30 milyon kişi, günde 4 dolarla yaşamaya çalışıyor. Doğrudur. Çalıştığınız işyerinizde şöyle bakın etrafınıza... Ne kadar çok çalışıyormuş gibi görünen "zaman hırsızı" ya da "para hırsızı" varsa, o kadar az kazanıyorsunuz demektir...
|