Sözde kardeş...
Bıçkın polis şefi Eşref Kolçak ile kaçakçı Hayati Hamzaoğlu, kötü kadın Suzan Avcı'nın evinde birbirlerinin gırtlağını sıkarken, kapı cart diye açılır, vicdan azabıyla yanıp tutuşan ebe Aliye Rona "Durunnn" diye bağırarak içeri dalar, "Siz kardeşsiniz..." İki kardeş gözyaşlarıyla kucaklaşırken, ahçı Necdet Tosun ile hizmetçi Mürüvvet Sim tombul yanaklarını birbirine yaslayarak mutluluktan ağlar.
Almanya Ermeni Cemaati'nin Aliye Rona'ya özenen Başpiskoposu, kapıyı cart diye açıp, dedi ki, "Eski Patrik ile Eski Diyanet İşleri Başkanı kardeştir..." Necdet Tosun ile Mürüvvet Sim şokta... "Sözde" soykırımdan sonra, "sözde" kardeş çıktı başımıza...
Yanlış anlaşılmasın, insanın annesi Ermeni olur, Japon olur fark etmez. Hangi bayrağın altına girdiğidir aslolan... Mesela, bizim padişahların hemen hepsinin annesi yabancı uyruklu, İtalyan'ı var, İspanyol'u var. Kayınpederini tanıyan padişah yok zaten... Ama hiçbirini annelerinin kökeni ile sorgulamayız. Kişinin, hangi millet için ne yaptığıdır önemli olan.
Bu yüzden benim takıldığım nokta başka... Gazeteler yazıyor, televizyonlar veriyor, "patrik ile diyanetçi kardeş..." Çok güzel. Peki doğru mu? Patrik'in kardeşi olduğu iddia edilen bizim Diyanetçi, "ekmek çarpsın yalan" diyor. Patrik'in akrabaları "yok öyle şey" diyor. Patrik ölmüş. Anne zaten sizlere ömür.
Mecburen dönüp, Başpiskopos Aliye Rona'ya soruyoruz, "Belgeniz var mı?" Cevap: "Patrik öyle söyledi bana..."
Ermeni arkadaşlarım kızacak ama, Ermeni iddialarının tüm dayanağı bu zaten. Soyağacı belgen var mı? "Rahmetli" Patrik anlattı. Soykırım belgen var mı? "Rahmetli" dedem anlattı.
E böyle belgeyi benim babam da çıkarır. Mısır'ın yarısı bizim mesela... Rahmetli dedem şahit.
|