|
|
|
|
Müzakere 8 Ekim'de
Ukrayna'yı evinde Tümer'le geçtik. 8 Ekim'de Danimarka, Yunanistan'a yenilmezse play-off yolunu açacağız.
Almanya 2006 yolundaki en kritik maçımızda Ukrayna'yı Tümer'in golüyle geçtik. Şimdi gözümüz 8 Ekim'deki Danimarka-Yunanistan maçında. Vikingler, Yunanistan'a yenilmez, 12 Ekim'de biz de deplasmanda Arnavutluk'u yenersek play-off oynamaya hak kazanacağız.
Barajı kurun geliyoruz: 1-0
Ukrayna'yı Tümer'le geçtik. Gözümüzü 8 Ekim'deki Danimarka-Yunanistan maçına diktik. Vikingler Komşu'ya yenilmez, biz de 12 Aralık'ta Arnavutluk'u devirirsek Almanya için baraj maçlarına çıkacağız.
Telafisi, başka yolu, öylesi ya da böylesi olmayan bir maçtı Ukrayna maçı. 2006 için ya son, ya da umut anlamındaydı. Maç öncesi Yunanistan'ın kazanma biçimini öğrenip, büyük sıkıntı yaşayan millileri gördüğümüzde, Ukrayna karşısında iki kavramın çakışacağını hissettik: Stres ve ruh. Bu maç öncesi millilerin stresini dile getirmeye gerek yok. Nitekim bu ilk yarıda fazlasıyla kendini gösterdi. 45 dakikalık ilk bölümde kopuk, telaşlı ve başarısız bir oyun vardı. 17. dakikada savunmadan dönen Fatih'in şutunun ardından yine aynı futbolcunun yaptığı ortayı Hakan Gökdeniz'e indirdi. O ise Shovkovsky'nin üzerine vurdu. İlk yarının adımıza en ciddi pozisyonuydu. Ukrayna ise sık sık yakaladığı uzaktan vuruşları ya dışarı attı, ya da Volkan başarılıydı. İkinci yarıda ise ruh kendini gösterdi. Terim ve ekibiyle başlayan dönemde millilerin bakış açısı geçmişten gelen örneklerle çok daha inançlı oluyor. Nitekim, bu yarıda ekibimiz sahanın her alanını çok daha akılcı kullanmaya başladı. Bu düzen oyunculara da özgüveni getirdi. Belki de bu duyguyla 55. dakikada Tümer Ukrayna savunmasının arasına girdi. Hakan ile yaptığı ver-kaç sonucu topu filelere gönderirken, Danimarka maçından sonra Ukrayna'da da bir kez daha kader adamı oldu.
MİLLİ TAKIM RUHU Tarihlerinde ilk kez büyük organizasyona katılmanın sarhoşluğunu yaşayan Ukrayna karşısında gelen bu gol, bizim daha sağlam basmamızı sağlarken, onları bayram havasından çıkarmadı. 59'da Byelik'in kafası önce Volkan sonra direkten dışarı çıkarken, oldukça korktuk. 76'da Alpay'ın hatasından yararlanıp, Volkan ile teke tek kalan Venlingsky'nin şutu dışarı çıktığında açıkçası gözlerimiz kapalıydı. 90'da ise Volkan'ın son kurtarışı galibiyetin imzası oldu. Maç bitti, umut Arnavutluk'a kadar taşındı. Ama bizi asıl umutlandıran milli takımın ruhu...
|
|
|
|
|
|
|
|
|