|
 |
 |
 |
 |
|
Anne reddetti bakıcı besliyor
Medrano Sirki'nin kaplanları Zaira ve Sumay doğum yaptı. Zaira yavrularının üzerine titriyor ama Sumay, yavruları kabullenmedi. Miniklere terbiyecileri Karl Mondik bakıyor.
Medrano Sirki 14 kaplan gücünde
İstanbul Avcılar'da gösterilerini sürdüren Medrano Sirki'nin kulislerinde yeni doğan kaplanların heyecanı yaşanıyor. Sirkteki iki dişi kaplan toplam yedi yavru dünyaya getirdi.
Sumay ve Zaira... Ünlü İtalyan Sirki Medrano'nun gösterileriyle herkesi büyüleyen yedi Bengal kaplanından ikisi. Ancak şu sıralar her iki kaplan da gösterilerine bir süreliğine ara verdi. Çünkü onlar artık birer anne. Zaira yaklaşık 1 buçuk ay kadar önce dünyaya getirdiği 3 yavrusunun adeta üzerine titrerken, Sumay ve iki haftalık yavruları için aynı durum söz konusu değil. Çünkü o, doğum yaptıktan sonra sütü gelmediği için yavrularını bir türlü kabullenmemiş. Henüz gözleri açılmamış durumdaki 4 yavruya bakmak da, kaplanların Norveçli terbiyecisi Karl Mondik'e düşmüş.
KARAVANDA BAKIYOR
Yavruları kendi karavanına alan Mondik, onları yaşatmak için annesi Reina'yla birlikte yoğun bir çaba sarf ettiklerini söylüyor: "Sumay sütü gelmediği için yavrularına bakmak istemiyor. Aslında 5 yavrusu oldu ama biri hemen öldü. Yanında bırakırsak ya kendisi öldürebilir ya da beslemediği için ölürler. Yavruların yaşaması için ilk 15 günü atlatmaları çok önemli. Bizim yavrular bu riskli süreyi  atlattı. Bundan sonra onlara iyi baktığımız sürece yaşamamaları için hiçbir neden yok. Her gün düzenli olarak biberonla sütlerini içiriyoruz. Sıcak bir ortamda tutuyoruz. Annem ve ben elimizden geldiğince sevgi ve şefkat de gösteriyoruz. Bu da onlar için çok önemli." Yavruların rutin sağlık kontrollerini yapan Vetland'dan Veteriner Hekim Kemal Koç da riskli sürenin atlatıldığını ve bundan sonra yavruların yaşama şansının arttığını söylüyor: "Vahşi hayatta hayvanların yavrularına bakmaması gibi olaylar sık yaşanıyor. Yavrularını yedikleri de olur. Doğurma sayısı, hayvanın o sıradaki hormonal yapısı, ortamdaki stres faktörü etkiliyor. Sütü azsa yavrulardan rahatsız olabiliyor. Buradaki yavruların sağlıkları gayet iyi. Şu anda pastörize sütle besleniyorlar. Tabii anneleri beslese çok daha iyi olurdu. Bir süre sonra aşılarını ve kimliklendirme işlemlerini de yapacağız. O zaman birer birey haline gelecekler. Mikroçip de takacağız yavrulara. Sürekli uluslararası seyahat ettikleri için mikroçip takılması şart. Böylece her yerde kontrol  edilebiliyorlar." Sirkte toplam yedi yetişkin kaplanın bulunduğunu söyleyen Mondik, yavrularla birlikte kaplan nüfusunun 14'e çıktığını ekliyor: "Bu bizim için bir sorun. Bu kadar çok yavruya burada bakmamız mümkün değil. Çünkü belirli standart bir mekan gerekiyor bu hayvanlara. Ayrıca kurallara göre belli bir sayının üzerinde hayvan tutamıyorsunuz. En fazla 10 kaplan olabilir." Avrupa'daki çeşitli hayvanat bahçeleriyle irtibata geçtiklerini dile getiren Karl Mondik, daha büyük olan üç yavru için İsviçre'de bir yer ayarlamış. Annesi at terbiyecisi olan 32 yaşındaki Karl Mondik, mesleğini babasından öğrenmiş. Sirkte doğup büyüdüğünü söyleyen Mondik kaplan terbiyeciliğinin çok zor olduğu görüşünde: "Hayvanlar üzerinde otorite kurmak için çok emek sarf etmek gerekiyor. Bunu da ancak sevgiyle yapabilirsiniz. Onlara sevginizi hissettirmeniz lazım. Kötü muamele ederseniz, size asla itaat etmezler. Kaplanları 1.5 yaşına geldiklerinde eğitmeye başlıyorum. O zamana kadar sadece benimle ilişki halinde oluyorlar. Alıp gezdiriyorum, karavanıma getiriyorum. Tabii  onları hiçbir şekilde evcilleştirmek söz konusu değil. Ama beni grubun şefi olarak görmeleri çok önemli. Yemek verilirken veya temizlikleri yapılırken, bu işleri yapan başka elemanlar olmasına rağmen ben de başlarında duruyorum. Yemekleri bitene kadar mutlaka başlarında beklerim. Onlarla ne kadar ilgili olduğumu görmeleri çok önemli. "
SALDIRIYA UĞRAMIŞ
Kaplanlarla bu kadar sıkı fıkı olunur da başınıza hiç kaza gelmez olur mu? Ne de olsa onların vahşi doğadan kopup geldiklerini unutmamak gerekiyor. Karl Mondik, kaplanlarla birlikteyken her an tehlikeyle burun buruna olduğunu da belirtmeden geçemiyor Mondik: "Ne kadar size güvenseler de onların yanındayken her an tetikte olmak gerekli. Vahşi içgüdüleri asla kaybolmuyor. Her an saldırabilirler. Mesela geçen yıl Tunus'tayken küçük parmağımı kapmıştı bir tanesi. Hala izi duruyor. Bana saldırdı çünkü hamilelik dönemindeydi. Bu gibi dönemlerde hassas ve agresif oluyorlar. Erkek kaplanlar da kimi zaman dişiyi kıskanıp saldırganlık yapabiliyor."
Neslihan Tunç
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
