Dedikodu Mevsimi
İtalyan Parlamentosu'nda haziran başında yapılacak 'yapay döllenme' oylaması öncesinde aşk dedikoduları yayılmaya başladı
Yazın yaklaşması dedikoduların çoğalmasından da belli. Çizmede ciddiye alınabilecek haberlerin bile dedikodu yönü hemen ağırlık kazanıyor. Yazılı basında en çok dedikodu haberlerinin okunduğu, internette dedikodu sitelerinin altın çağını yaşadığı istatistiklerle tespit ediliyor. Başbakan Silvio Berlusconi'nin yüzde 0.5 oranında düşen GSMH için "Herkes Paskalya tatiline gitti, ondan böyle oldu, denize girerken GSMH'nin artmasını beklemeyin" tarzında açıklamalar yaptığı bir ülkede insanların da magazin basınının dedikodu haberlerine kafayı gömmek istemesi pek şaşırtıcı gelmiyor. İtalyanlar tartışmayı ve polemiği severler, bunu da tadını kaçırana kadar yaparlar. Yine de ben bu yönlerini severim. Bizde ağırlıklı olan "kol kırılır yen içinde kalır" gibi bir zihniyete karşı İtalyanlar'da her şeyi meydana döküp tartışma isteği ağır basar. Her kafadan bir ses çıkar, tartışmaların sonu gelmez. Haziran başında yapılacak olan "yapay döllenme" ile ilgili referendum öncesinde gazete ve televizyonlarda yapılan tartışmaların da sonu yok. Geçtiğimiz yıl yeni bir yasayla düzenlenen ve yasakçı bir nitelik taşıyan "yapay döllenme" referendumla tekrar parlamentoya gönderilmek isteniyor. Kadınlar "si" komitesinin başını çekiyor. En başta da radikallerin ünlü liderleri Emma Bonino. Yanında Monica Bellucci'nin, Nobel Ödüllü Levi Montalcini'nin yer aldığı onlarca ünlü isim. Başbakan Silvio Berlusconi'nin kadın hakları bakanı Stefania Prestigiacomo da "si" komitesini destekleyenlerden... Prestigiacomo, yasanın kadınların ve çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin lehine değiştirilmesini istiyor. Kadın bakan, parlamentonun en hoş ve genç kadınlarından biri, üstelik akıllı ve prensip sahibi. Katolik Kilisesi'nin baskıları, parlamento içindeki sağdan gelen karşıt seslere rağmen referendumu destekliyor ve hükümet ortaklarını da ikna etmeye çalışıyor. Prestigiacomo evli ve çocuk sahibi. Son günlerde magazin basınının gözdesi haline geldi. Nedeni de başbakan yardımcısı Gianfranco Fini'nin daha önce yasakçı yasayı oylamasına rağmen fikir değiştirmiş olması. Fini, yapay döllenmeyle ilgili referendumda değiştirilmesi istenen 3 maddenin lehinde oy kullanacağını açıkladı. Aşırı sağ Ulusal İttifak Partisi'nin lideri, partisiyle karşıt bir pozisyona girdi. Parlamentonun maço milletvekilleri, Fini'yi kadın bakanın cazibesine kapılmak ve hatta bir ilişkisi olmakla suçladı. Parlamentodaki fısıltılar ayyuka çıkınca basın da konuyu ele aldı. Fini'nin, Prestigiacomo ile farklı toplantılardan derlenen yan yana fotoğrafları bir nevi delilmiş gibi basıldı. Fini'nin Prestigiacomo'nun evinde toplantılara katıldığı belirtildi.
PARTİ HOŞ KARŞILAMIYOR Alemanno, Gasparri, Storace ve Russo gibi partinin generalleri tarafından da basında tartışılan olay, parti içinde lidere karşı oluşan karşıtlıkları da ortaya döktü. Fini'nin faşist söylemleri terk ettikten sonra Katolik oyları da riske sokması hoş karşılanmıyor. Nitekim partinin Vatikan ile ilişkileri düzenleyen danışmanı da istifayı verdi. Başbakan Yardımcısı Fini de kadın hakları bakanı Prestigiacomo da yaptıkları resmi bir açıklamayla olayı kınadılar. İtalyan parlamentosundaki iç siyasi hesaplaşmaların "Vurun kahpeye" türünde bir senaryo ile iki bakanın üstüne yıkılması sağ ve soldan pekçok şahsiyetin de tepkisini çekti. Aslında İtalyan parlamentosunda pek de asil sayılmayacak bu tür metotlara ilk kez başvurulduğu söylenemez.
|