Siyaset Sahnesi
Siyaset yorumcusu Curzio Maltese, İtalya'nın politik hayatını "inek pazarına" benzetiyor
İ talyan siyaset sahnesi biraz da teatral bir sahnedir. İtalyan politikasını izleyen bir insan da "Commedia dell'Arte" nin neden bu ülkeden çıktığını iyi kavrar. Geçtiğimiz günlerde 3 ayrı oyun sahneleniyordu. Irak'ta rehine gazeteci Giuliana Sgrena'nın kurtarılması operasyonu ve İtalyan ajan Nicola Calipari'nin ölümünden sonra Berlusconi düzgün bir tavır sergileyip, olumlu puan aldı. Komünist olduğuna bakmadan vatandaşı gazeteciyi kurtarmak için elinden geleni yapıp, Calipari'nin ölümünden sonra da aklı başında devlet adamı rolünü devam ettirdi. Taa ki İtalya'nın en çok izlenen siyasi tartışma programlarından Porta Porta'ya çıkana kadar. Siyasiler bu programda en önemli açıklamalarını yapmayı çok seviyor. Bir de tabii, siyasi partiler şimdiden 2006 seçim kampanyası havasına girdi. Berlusconi de İtalyan ajan Calipari'nin Irak'ta ölümünden sonra kamuoyunun yüzde 70'inin Irak'tan İtalyan askerlerinin çekilmesini istediğini görmüş olacak, çenesini tutamadı. Eylül ayında Irak'tan çekilmeye başlayacaklarını açıklayıverdi. Aslında şu Blair ve Bush seslerini çıkarmasalar ne olurdu... İtalyanlar zaten bu konuyu unuturdu. İtalyanların ünlü siyaset yorumcularından Curzio Maltese, İtalyan siyasetini yazması ayıp "inek pazarına" benzetiyor. Seçmenine "Eylül ayında askerimizi Irak'tan çekmeye başlayacağımıza inanıyorum. Blair ile de konuştum" diyen, Bush'a "George her şey eskisi gibi" diye göz kırpan, öte yandan da "tercihli günah keçisi" basını işaret ederek "Söylediklerimi saptırdılar" diye kendini savunan bir başbakan. Roma'da geçtiğimiz günlerde idari mahkemenin bulunduğu Piazza Nicosia taraflarında turistler İtalyan faşist diktatör Alessandra Mussolini'yi kamyonet (kamper) içinde açlık grevi yaparken görme fırsatını yakaladılar. Alessandra Mussolini'nin bölge seçimlerine katılmak için, toplaması gereken imza kotasına sahte imzalarla ulaştığı tespit edildi. Mussolini de idare mahkemesinin kararını beklerken karavanını mahkemenin önüne çekerek açlık grevine başladı. Medyayı nasıl yönlendireceğini de biliyor. Ayağında bir kot pantolon, uçuk mavi bir kazak, elinde bir şişe su poz veriyor. Açlık grevi konusunda partililer de akıl verdi: "Bol bol su iç, uyu, olmadı günde 3 tane capuccino iç." Alessandra Mussolini her gün medyanın ilgisini çekecek haberler verdi. Birinci gün "Teyzem Sofia aradı, gözüne uyku girmemiş", ikinci gün: "Teyzem telefon etti, 'Bu olay bitsin sana Genovese (Napoli'de yapılan bir pizza) pişireceğim' dedi" diye açıklamada bulundu. Tabii Sofia Loren teyzesinin çok sinirlendiğini öğrendik. İtalyan Danıştayı Mussolini'nin yaptığı imza sahtekarlığının kanuni yollardan tespit edilmediği gerekçesi ile seçim yasağı kararını iptal etti. Mussolini de kararı alan hakimlerin ismini okuyarak ve öpücükler göndererek olayı mutlu sonla noktaladı. Alessandra Mussolini'yi hafta sonu (kendisi bizim semtte oturmakta), Marinari pastanesinden tatlı alırken gördük. Açlık kolay değil...
|