|
|
30 milyon dolarlık şifre
Thomas Beale 1820'de 30 milyon dolarlık hazinenin gömülü olduğu yeri gösteren üç şifre hazırladı. İlki çözüldü, geriye iki şifre kaldı.
30 milyon dolarlık şifre
Thomas Beale'nin 1820'de emanete bıraktığı şifreli üç mektubun, 30 milyon dolarlık bir definenin yerini anlattığına inanılıyor. İlk mektup, Bağımsızlık Bildirgesi'nin yardımıyla çözüldü. Adresin yazıldığı üçüncü şifre ise hâlâ sır.
Başrolünü Nicholas Cage'in paylaştığı 'Büyük Hazine' adlı sinema filminde, hayatını Tapınak Şövalyeleri'nin hazinesini aramakla geçiren Ben Gates'in maceralarını izlemiştik. Gates, hazinenin yerinin Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'nin arkasına yazıldığını keşfetmiş, böylece Masonlar'ın bir kilisenin altına sakladığı defineyi bulmuştu. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz demişler; dünyada on binlerce şifreci 1776'da imzalanan Bağımsızlık Bildirge'sinin gerçekten gizli bir hazinenin üzerindeki sır perdesini araladığını düşünüyor. Kripto analistler ve define avcıları, 30 milyon dolarlık bu hazineyi bulmak için yüz yılı aşkın süredir uğraşıyor. Fakat halk arasında "Beale Hazinesi," kripto analistler arasında ise "Beale şifreleri" olarak anılan sistem, bütün profesyonel çalışmalara rağmen sırrını koruyor.
20 YIL UĞRAŞTI Hikâyemiz 1820'de, Thomas J. Beale adlı kovboyun ABD'nin Virginia eyaletindeki Lynchburg kasabasına gelmesiyle başlar. Bu gizemli konuk, birkaç ay sonra geldiği gibi ansızın ortadan kaybolur. Ardında sadece, Washington Oteli'nin sahibi Robert Morriss'e saklaması için verdiği kutuyu bırakır. Çevresinde dürüst bir insan olarak tanınan Morriss, sandığı bir kasaya kilitler. Beale'den mayıs ayında bir mektup alana kadar da bir daha aklına gelmez. Mektup St. Louise'den postalanmıştır. İçeriğiyse, emanet kutunun önemini açığa vurur. "Kutunun içindeki belgeleri on yıl boyunca saklamanızı, geri dönmememiz halinde kilidi kırıp açmanızı rica ediyorum. İçinde, adınıza gönderilmiş bir notun yanı sıra, okunması olanaksız bazı belgeler bulacaksınız." Morris görev aşkıyla, 10 değil 20 yıl bekler Beale'yi. Fakat Beale, bir daha Lynchburg'a dönmez. Morriss sonunda,1845'de kutuyu açmaya karar verir. İçinde, şifrelenmiş karakterlerle dolu üç beyaz sayfa ve adına yazılmış bir not bulur. Bu notta Beale, "Santa Fe'nin 250- 300 mil kuzeyindeki bir kaya çatlağında altın bulduğunu" anlatır. Ve ganimeti Virginia'ya gömdüğünü iddia edip, konuyu kutuya getirir: "Arkadaşlarımızla başıma bir şey gelirse, hazineyi yakınlarımızın bulamayacağını düşündük. Bu nedenle, güvenli birine şifreli mektupla gömünün yerini ve mirasçılarımızın adlarını bırakmayı uygun gördük. Birinci şifre hazinenin gömüldüğü yeri, ikincisi şifre muhteviyatını, üçüncüsü şifre ise mirasçıların adlarını listeliyor." Morriss, 20 yıl boyunca şifreleri çözmeye çalışır. Fakat iki, üç hatta dört basamaklı sayılardan oluşmuş mektupları bir türlü deşifre edemez. Sonunda, hayatının son günlerini yaşadığı 1862'de, Beale şifrelerinin gizemini başkalarıyla paylaşmaya karar verir. Ve kimliği meçhul birine her şeyi anlattır.
KENDİNİZİ KAPTIRMAYIN Beale şifrelerinin ikinci emanetçisi, her sayının bir harfe karşılık geldiğini tahmin ederek işe başlar. Ama Beale şifrelerindeki sayılar, alfabedeki harf sayısını aşmaktadır. Bu kez aklına, şifrenin bir metindeki kelimelerin ilk harflerini temsil edebileceği düşünür. Eline geçen her kitabın sözcüklerini numaralandırıp, denemeye karar verir. Sonunda Bağımsızlık Bildirgesi'nin, şifrelerden birini çözmek için yeterli ipucu sağladığını fark eder. Nasıl mı? İkinci şifrenin ilk beş numarası; 115, 73, 24, 807 ve 37 ile Bağımsızlık Bildirgesi'nin aynı numaralara denk düşen kelimelerinin ilk harflerini arka arka ekleyince, ortaya mantıklı bir kelime çıktığını görür. İkinci şifrenin tüm numaralarını bildirgeninilgili kelimelerine göre incelediğinde, mektup çözülmüştür: "Buford'dan yaklaşık dört mil uzaklıkta, Bedford Bölgesinde bir yere, adlarını üç numaralı şifrede verdiğim şahıslara ait olan eşyaları gömdüm" demektedir Beale. Hazinenin içindekileri de açıklamayı ihmal etmez: "1326 kilo altın, 2316 kilo gümüş ve taşınması kolay olduğu için satın aldığı mücevherat!" Yani, bugünkü değeriyle tam 30 milyon dolarlık bir define! Takdir edersiniz; deşifrecimiz hayatının geri kalanında asıl önemli şifreleri; birinci ve üçüncü mektubu çözmeye çalışır. İşin içinden çıkamayacağını anladığında ise, bildiklerini çevresindekilerle paylaşmak ister. 1885'de 23 sayfalık ünlü Beale kitapçığını bastırır. Kimliğini saklama nedeni ise şöyle anlatır: "Evime gelecek binlerce mektupla uğraşmak istemem!" Sonra mı?.. Sonrasını siz düşünün: Onlarca yıl bu şifreleri çözmeye çalışanlar, kolaya kaçıp tüm Bedford bölgesini dinamitle havaya uçurmayı düşünenler... Kısaca; Beale şifresi binlerce insanın hayatını değiştirir. Fakat ünlü kripto analistler dahil hiç kimse, birinci ve ikinci şifreyi çözemez. Gerçi komplo teorisyenleri, ABD'deki NSA'nın (Ulusal Güvenlik Ajansı) hazineyi bulduğunu öne sürer ama, kimse bu söylentiye inanmaz. Beale şifreleri bir kurt gibi kripto analistlerin beynini kemirmeye devam ediyor. Örneğin Bedford'da hâlâ toprağı kazmak isteyen definecilere iş makineleri kiralanıyor. Servet ümidini kaybetmemiş şifrecilere ise, Beale kitapçığı bastıran yazarın şu satırlarını okuması salık veriliyor: "Bu işe yalnıza işinizden arta kalan zamanı ayırın. Asla kendinizin ve ailenizin çıkarlarını, benim gibi bir yanılsama uğruna feda etmeyin!"
Şirzat Bilallar
|