|
|
|
|
|
Ya Orhan Pamuk haklıysa?
|
|
* Ermeni soykırımı tartışmaları için ne düşünüyorsunuz? -Eğer bir laf 90 senedir devam ediyorsa orada bir sakatlık vardır. Ne zaman yıldönümü gelse aynı hikaye. "Sen 90 senedir ne yaptın? diye sormazlar mı millete. Bir kere yönetim açısından bir sakatlık var. Sen eğer 90 yıl bir şeyi çözmezsen senin sözüne de güven azalır.
* Ya Orhan Pamuk'un çıkışı? -Şeffaf olmak gerekiyor her konuda. En azından konuşuyor olmak. İkincisi bir yazar herkesin yazarıdır. Saf Orhan Pamuk dediğin zaman herhangi bir yerde doğmuş olabilir ama bir yazar o ülkenin bir parçasıdır. Ya dediği doğru çıkarsa Orhan'ın? Ya haklıysa?
* Türkler Ermeniler'i katletti mi denilecek? -Ne bileyim ben? Bir dahaki yıl politika değişir; o zaman da belki onu söylemek uygun düşer. Önce oradan oraya sürgün edilmiş diyorlar. Dikkat et, kavramları iyi kullanmak lazım aslında. Acaba bir iç savaş var mıydı, neydi durum? Sen kalkıp kendi vatandaşını mahkemeden geçirmeden suçlayamazsın, o da ayrı bir konu. Dolayısıyla ortada gerçekler yok, sadece anlatılanlar var. Herkes olayı alıyor kendi politikasına uygun hale getiriyor. Ben pabuç diyorum o duvarı gösteriyor (gülüyor). Yani böylesine komik bir durum var.
* Nasıl çözülecek peki? -Öncelikle tariflerin doğru yapılması gerekiyor. Kimse kendi devletinin bile tarifini yapmıyor.
GERÇEKTEN KORKUYORUZ * Nedir devletin tarifi? -Kamu hukuku doktrinlerine göre devlet millet el ele. Böyle bir laf olur mu? Yani devlet: Hazineden geçinen yönetilenlerdir. Yönetenler değil. Mutlak ülke rejimlerinde yani imparatorluklarda "devlet benimdir" denilmiştir. Ee peki nasıl oluyor demokrasi? Ülkede bir yöneten var bir de yönetilen. Yönetenler aslında yönetiliyorlar ama farkında değiller.
* Ne demek bu? -Basit, o yüzden "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" deniliyor ya hayatım. Peki ben de soruyorum o zaman nasıl olacak devlet millet el ele yahu? İşte daha biz bunu çözememişiz. Kavram kargaşası yaşıyoruz. Kendi içinde çelişkiye düşen insanların sözlerine ne kadar güvenilir? Yani Ermeni meselesine geliyoruz tekrar.
* Niye tabu kabul edilen konuları konuşmaktan çekiniyoruz? Ya da birisi çıkıp yanlış ya da doğru bir şeyler söyleyince Orhan Pamuk misali, niye onu linç ediyoruz? -Korkuyoruz hayatım, korkuyoruz. Yaşam seviyesi açısından Yunanistan'ın bile 60 basamak altına düşmüş durumdayız. Bu yenilgi değil mi sence? Televizyonlara bir sürü adam çıkıp bir sürü şey tartışıyorlar ama asıl konuyu kaçırıyorlar.
* Asıl konu ne? -Örneğin ekonomi gerçek anlamda hiç tartışılmıyor. Ya da Almanya'daki Adalet Bakanlığı'nın bütçeden yüzde kaç pay aldığı hiç gündeme gelmiyor. Kimse çıkıp da Türkiye'de Adalet Bakanlığı bütçeden binde 3 alıyor diye feryat etmiyor.
* Neden etmiyor? -Çünkü reytingi yok. O yüzden her yıl Ermeni meselesi tekrar tekrar gündeme geliyor. Herkes başka bir yerinden reyting sağlıyor ama önemli olan gerçeklerin konuşulması.
|
|
|
|
|
|
|
|
|