|
|
|
|
|
|
Artık burnumun dikine gideceğim
'Zabıta İrfan' karakteri ve 'Aşkım Aşkım' dizisindeki Tarık Usta rolü ile hayran kitlesini genişleten Engin Günaydın 'standup'a başlıyor. Esquire dergisinin son sayısında projelerini anlatan Günaydın, "Stand-up'tan para kazanıp, tiyatro oyunlarımı sahneye koyacağım" diyor.
Tiyatro sahnesinde ya da televizyon dizilerinde 'komik' karakterler canlandıran Engin Günaydın, hayalindeki projeleri hayata geçirmek için 'stand-up' yapmaya hazırlanıyor. 'Stand-up'ı "Pek bir gideri yok, basit işleyen bir kurgusu var" şeklinde tanımlayan Günaydın, "Akıl olarak uzlaştığım kişilerle çalışmak istiyorum ama onlarda da para yok" diyor. Engin Günaydın, Esquire dergisinin son sayısına verdiği röportajda yaptıkları ve yapacakları hakkında bakın neler anlatıyor:
'HAYATIM BİLİNMESİN' * Beni ilgilendiren sadece iş; gerisi çok ilgilendirmiyor. İşimi yapıp, eve gideyim ve bir duble rakı içeyim. Ama Türkiye'de insanlar, yaptığın işten çok, özel hayatını merak ediyor. Ben karakter olarak kendi hayatımın bilinmesini istemiyorum. Benim için yaptıklarım önemli.
* Bu seneyle ilgili olarak planım, Zaga aracılığıyla zihnimde bir pencere açmaktı. 'Alacakaranlık'ta dramatik tarafımı güçlendirmekti. Stand-up başlayacak; bu da bir plan. İstediğim işleri yapmak istiyorsam bir plan yapmam gerekiyor.
* Daha önce hayatım planlara uygun gitmedi. Hep problem oldu, ben de o dönemlerde geri çekildim. Bu yüzden bendeki sabır duygusu güçlendi. Senaryo yazarak sabretmeyi öğrendim.
* Yılmaz Erdoğan, benim okuldan mezun olduğum zamana denk geldi. Onlar mizahta bir kimlik oluşturmaya çalışıyordu. Onların güçlenmesi, benim için de bir şans oldu.
'BASİT BİR KURGU' * Artık burnumun dikine gideceğim. Yapmak istediğim projeler var; ama hayata geçirmesi epeyce pahalı. Parası olan insanlarla kurduğum ilişkide, insanlar projenin saflığına bir şeyler katmaya çalıştı. Hiç hoşlanmadım.
* Proje kendi gerçeğinde anlatılmalı. İki-üç sene uğraştım, baktım olmuyor, dedim ki stand-up yapayım. Pek bir gideri yok, basit işleyen bir kurgusu var. Buradan para kazanayım, para kazandıktan sonra da tiyatrodaki oyunlarımı sahneye koyayım. Akıl olarak uzlaştığım insanlarla çalışmak istiyorum ama onlarda da para yok.
* Ferhan Şensoy'un tiyatrosu mükemmel bir mekan. Orada oynamayı çok istedim. Gittim, ideallerimi anlattım. Ferhan Şensyo da ideali olan bir insan olduğu için çabuk kavradı. Çarşambaları orada stand-up yapacağım.
'ZAGA PENCERE AÇTI' * Seyirciye bir şey tezgahlamak istemiyorum. Yani "Gelin, sizi burada güldüreceğim" durumu değil. Son derece basit düşünüyorum. Onlara basit bir dünyadan, kendi dünyamdan bahsedeceğim. Tokat Erbaa'da 18 kişinin yer sofrasında yemek yediği bir yerden geliyorum. Oradan, buralara geldim.
* Kafamdaki mizahı denedim ve çok başarılı oldum. Fakat alaturka rol olarak kaldı. Zaga'nın yaratıcı bir izleyicisi var. Orada bir pencere açmanın doğru olacağını düşündüm.
* Okan'ın önüne geçtiğim söyleniyor ama önemli olan benim ne düşündüğüm. Beni ilgilendiren taraf, programın içinde bir şey yapıyorum ve izleyicisiyle buluşuyorum. Engin Günaydın, sadece kendisiyle alakalı biri. Zaten bütün başarımı da bunda görüyorum. Bütün referanslarımı kendimden alıyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|