Devlet Bakanı Ali Babacan, detaylı bakıldığında, gerçekçi yaklaşıldığında cari açık konusunun, artık Türkiye ekonomisi açısından ciddi bir risk unsuru taşımadığını ifade ederken, ''ancak takip edilmesi gereken bir konu'' dedi.
Babacan, İstanbul'da geçen yıl ilki yapılan Yatırım Danışma Konseyi toplantısından bu yana geçen süreci değerlendirdi, mikro düzeyde ortanın üzerinde bir gelişme sağlandığını, makro açıdan ise ortamın çok farklı olduğunu söyledi.
Babacan, ''Makro ekonomik ortam, enflasyon ve faiz oranları açısından geçen seneye oranla çok farklı. Ama mikro konulara indiğimizde bürokratik sorunlar olsun, süreçler, izinler olsun ortanın üzerinde diyebiliriz. Açıkçası iyi bir noktadayız. Çok iyi bir noktadayız diyemiyorum'' dedi.
Babacan, KDV indirimi talepleriyle ilgili olarak, her ülkede her sektörün kendileri ile ilgili vergilerin düşmesini talep ettiklerini ve bunun doğal olduğunu anlatırken, Türkiye ekonomisinin bir numaralı konusunun ise borç stoku arkasından enflasyon geldiğini ve bunları kontrol edebilmek için en önemli enstrümanın ise bütçe olduğunu bildirdi.
Babacan, ''Bizim bu işe çok dikkat etmemiz gerekiyor. Atacağımız hiç bir adımda, asla ve asla bütçe dengelerini bozmamız gerekiyor'' dedi
BÜYÜME
Türkiye'de 2003 ve 2004 yılında sağlanan büyümenin doğası ile ondan önceki büyümelerin tabiatı arasında çok fark olduğunu hatırlatan Babacan, Türkiye'nin kendilerinden önceki 10 yıllık büyüme ortalamasının yüzde 2 olduğunu bildirdi.
1990'lı yıllarda gelişmekte olan ülkelerin hemen hemen tamamında çok hızlı büyüme yaşandığını kaydeden Babacan, ''birkaç sene iyi büyüme ardından kriz ve daralma. Böyle bir ortam artık istemiyoruz. İstikrarlı ve sürdürülebilir büyüme istiyoruz'' dedi.
Babacan, gelecek 3 yılda, yıllık ortalama yüzde 5 büyüme öngördüklerini belirtirken, ''bu hedefi açıkladıktan sonra, herkes teyit etti. (Bu yüzde 5, olsa olsa büyüme oranının tabanıdır. Daha yüksek bir büyümede gelebilir). Herkes aşağı yukarı daha yüksek bir büyüme bekliyor'' şeklinde konuştu.
BÜYÜMENİN LOKOMOTİFİ ÖZEL SEKTÖR
Ekonomik büyümenin özel sektörden geldiğini ifade eden Babacan, geçen sene başlatılan yatırım seferberliği sonucunda, makina, tesisat ve bina inşaat açısından toplam rakamın 60 katrilyon lirayı geçtiğini, bu sene ilk sinyallerin olumlu olduğunu söyledi.
Yatırımlarda düşüşü şu an itibarıyla görmediklerini belirten Babacan yılın çok başında olduklarını, büyümenin bu yatırımların sonucunda geldiğini bildirdi. ''Özel sektöre dayalı büyümeden hiç korkmamak lazım'' diyen Babacan, şöyle devam etti:
''Bugün Türk insanında çok para ve sermaye birikimi var. Fakat bu durum, yıllar boyunca ekonomimize dönmemiş. Ya atıl yerde ya da Türkiye dışında banka hesaplarında beklemiş. Şimdi bunlar yavaş yavaş gelip sisteme giriyor. Ama işler normale döndüğü sürece, faizler makul seviyeye indiği sürece, parası olan, faiz geliri yerine yatırımı tercih etmeyle başlıyor. Parası olmayıp yine yatırım yapacak olanlarda da, banka kredilerini kullanarak yatırım motivasyonu artıyor. Makro dengeler gerçekten önemli.''
CARİ AÇIK
Babacan, alınan tedbirler sonucu, tüketim malları ithalatında bu yılın ilk üç ayında artışın çok çok sınırlı olduğunu, ortalama artışın çok altında gerçekleştiğini de söyledi.
Yatırım ürünlerindeki artışın ise devam ettiğini, 2005 yılının ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17'lik artışın söz konusu olduğunu anlatan Babacan, şöyle devam etti:
''Böyle giderse bu seneki yatırım ürünleri ithalatı, geçen seneki 17 milyar dolar rakamını geçebilir. Yatırım ürünleri ithalatı Türkiye'de çoksa, bu da cari açığa sebep oluyorsa, bundan korkmamak lazım. Bugünün makine ithalatı, yarının ürün ihracatıdır. Üstelik makine ithalatı yapılırken vade de yapılıyor. Girerken bizim cari açığı oluşturuyor ama fiiliyatta Türkiye'den bir döviz çıkışı yok.'' Babacan, detaylı bakıldığında, gerçekçi yaklaşıldığında, cari açık konusunun Türkiye ekonomisi açısından artık ciddi bir risk unsuru taşımadığını, bununla birlikte önemli ve takip edilmesi gereken bir konu olduğunu, gerektiğinde tedbir almaktan ise çekinmeyeceklerini vurguladı.
KURLAR
Babacan, kurların düzeyine ilişkin soruya, bugünkü kuru beğenmeyenlere ''bugünkü kur yanlışsa doğru kur nedir?' diye sorduğunu ve 100 kişiye sorduysa 100 ayrı cevap aldığını hatırlattı. Babacan, ''demek ki (bu iş yanlış) diyenlerin tek bir fiyatı da yok. Serbest piyasa mekanizmasında oluşuyorsa, bu doğru bir rakamdır'' şeklinde konuştu.
TEŞVİKLER
Teşvikler konusunda Babacan, bölgeler arasında gelişmişlik farklılığını gidermenin kendileri açısından önemli olduğunu, sektörel anlamda fazla bir şey yapmadıklarını söyledi. Babacan, şunları kaydetti:
''36 ilde aldığımız sonuçtan çok şikayetçi değiliz açıkçası. 36 ilin en az 20'sinde, yatırım açısından çok ciddi aktivite olur. Sivas'ta 3 tane Alman firmasının yatırımı devam ediyor. Organize sanayi sitesi bomboştu. Şimdi yer yok. Gerçekten bazı illerde çok önemli hareketlenme oldu. 36 ilin 36'sında da aynı aktivite beklenmiyor, çok gerçekçi değil. Şimdi teşvik kapsamında 49 ilimiz olacak. 49 ilde aynı aktiviteyi bekleyemeyiz. (49 ilde sanayi çok önemli) diye bir şart da yok. Bazı illerde belki tarım ve hayvancılı çok daha ön plana çıkabilecek. Buna biraz daha ihtiyatlı, zamana bırakmakta fayda görüyorum.''