|
|
|
|
|
Şarap üreten Anadolu kaplanları
|
|
Üreticilerin ağzını bu yılki vergi zamları yüzünden bıçak açmıyor. Yükselişin hem kendilerini hem de tüketiciyi güç durumda bırakacağını düşünüyorlar.
Geçtiğimiz son mevsim, sonbahar; şarapçıların en canalıcı dönemidir. Bütün dünyada. Elbette Kuzey yarımkürede. Neden? Malum. Bağ bozumudur. Sonra beaujaulais zamanıdır: Taze rekolte. Hepsi bu dönemin işleridir. Hemen arkasından önemli şarap fuarları gelir. Şarapçılar belki yorgun, fakat heyecan ve gururla sahneye çıkar marifetlerini sergilerler. Bu bizde de böyledir. Daha doğrusu böyle idi. Neden geçmiş zaman? Çünkü bizim şarap üreticilerinin halleri ağlamaklı. Kimi görsem kimle karşılaşsam ağzını bıçak açmıyor. İrili ufaklı tüm üreticiler aynı şeyi söylüyorlar: Bu yapılan vergi zamları şarapçılığı sekteye uğratacak. Bakın Türkiye Şarap Üreticileri Derneği'nin başkanı Coşkun Güner ve oğlu Enis yana yakıla neler anlatıyorlar: "Bira ve şarap üreticilerinin tabi olduğu Ö.T.V. miktarları 01.02.2005 tarihinden itibaren birada yüzde 49,6 şarapta yüzde 118,7 arttırılmıştır. Vergi yükü fabrika satış fiyatının minimum yüzde 68'ini kapsamaktadır. Bu vergi, üretici tarafından peşinen devlete ödenmektedir. Vergi artışı ile yurtiçindeki tüketimin yüzde 90'ı olan sofra şarabı fiyatlarını yüzde 25 artıracaktır... Tüketicilerin alım güçleri artmadığından tüketimde yüzde 40 ile yüzde 50 oranında düşüşler olacaktır. Şarap, turizmin de katma değeri yüksek kalemlerindendir. Güneyde bulunan tatil köyü ve otellerde uygulanan her şey dahil sistemde, turistlerin en fazla tükettiği üründür diyebiliriz. 2005 yılında bu işletmelerin yaptıkları bütçede şaraba gelen bu vergi artışı sebebi ile mal alımları yarı yarıya düşecektir. Buna bağlı olarak satışları düşecek üreticilerin de 2005 hasadında bir önceki seneye göre daha az üzüm alımı yapacaktır. Bir sene sonra bağları sökenler dahi çıkabilir. Bu milli bir kayıptır." Ezcümle söylenenler bunlar. Şarap üreticilerinin içindeki diğer tanıdık ve dostlarımızla da konuştuk. Kavaklıdere'den Ali Başman ve Doluca'dan Sibel Kutman ile. Genel olarak aynı şeyler söyleniyor. Elbette üsluplar farklı olabilir. Ama her biri vergilerdeki bu yükselişin hem şarap üreticisini hem de şarap tüketicisini güç durumda bırakacağı noktasında hemfikir. Tam bu mevzuyu masaya yatırmışken elime bir de haber geçti. Bir ekonomi sayfası haberi. Birden bire önümüze birkaç perde daha açıldı. Öyle ya! Bu Ö.T.V. zammından sonra... Sonuçlar ne olabilir? Ya da o söylenen "vergi koyan iradenin" ne denli hayatın dışında kalabileceği ile ilgili.
EVDE İMALATA CEZA Bakın, size de sunalım. Müteşebbis, Anadolu kaplanlarının en meşhur inlerinden Denizli ilimizde yerleşmiş. Haber bir kooperatifimizin, dahası kooperatif üyelerinin defter dışı marifetlerini ele alıyor. Bekilli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin 42 üyesinden 38 adedi bir anonim ihbar üzerine "evlerinde" şarap imal ederken yakalanmışlar. "Ee, ne var bunda?" diyeceksiniz. Fransa'da, İtalya'da olsa, takdir görüp aferin bile alırlardı. Kazın ayağı öyle değil. Burası Türkiye! Bizdeki "Gıda Tüzüğü" ne aykırı olarak evimizde imalata girdiğimiz andan itibaren Dionisos gelse sizi kurtaramıyor. Kaçakçı yaftasını ediniyorsunuz. Nitekim muhterem kooperatif üyeleri de 1000 YTL cezaya çarptırılmışlar. "Peki imalatın hacmi nedir?" diye meraklanan çıkabilir. Onu da aktaralım. 450 ton. Yani? Yanisi şu. Yaklaşık 500 bin şişe. Peki, bu belli ki örgütlü teşebbüs, hangi işbilir tarafından yönlendirilmiş? İşte şimdi sıkı durun. Bütün yakalanan "faillerin", "bizi o yüreklendirdi" diye gösterdikleri kooperatif başkanı Mustafa Kırlı'nın kartvizitinde ne yazıyormuş bir bilin... AKP İlçe Başkanı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|