| |
|
|
Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar
Abuzittinciğim, Japonya gene sallanmış.. 5 nokta 7! "13 yaralı var" diyorlar. Çöken bina filan yok.. Üzerlerine ya eşya düşmüş ya da cam kırıkları, öyle yaralanmışlar. Aynı gün bi haber daha; uydudan çekilen fotoğraflara bakılınca görülmüş ki İstanbul kendi kendine çöküyor! Allah korusun bi de 5 nokta 7'yle sallansa, neler olacak? İçin için çürümüş ağaç olsa, kerpiçten yapılmış evin damı olsa anlayacam da, dev bi şehir kendi kendine nasıl çöker? Çökermiş.. Yumuşak zemin üzerine çimentosu, demiri, memiri eksik bina yaparsan kendi kendine çökermiş.. Mesela kıyılardakiler.. Hele altını şişirme doldurduysan..Veya dere yataklarına yapılanlar.. Bi de bahçelere kuyular kazıldıydı ya.. Şimdi binalar kuyulardan çekilen suyun boşluğuna doğru kayıyorlarmış.. Hesaplamışlar, böyle kritik durumdaki yapılar her yıl ortalama 6 santim çökmekteymiş.. Bu durumda, vakit geçirmeden, ele bi cetvel alıp oturduğun katla zemin arasındaki mesafeyi ölçmek lazım.. Eğer o zamana kadar bi zelzele olmazsa, çöke çöke, hangi tarihte toprak altında kalacağını hesaplayabilirsin! Bilgi çağında yaşadığımıza göre bu gibi ölçüm tekniklerinden yararlanmak gerekir diye düşünüyorum. Depremden söz açılınca aklıma hep Japonya'da karşılaştığım Türk mühendis gelir.. Daha önce yazmıştım. O tarihlerde Tokyo'nun ilk gökdeleni inşa ediliyordu ve bu Türk mühendis (adını hatırlıyamıyorum) binanın statik hesaplarını yapan üç kişiden biriydi. Ankara'da iş bulamadığından Japonyaların "Bize" gel çağrısına uymak zorunda kalmıştı! Bugünlerde medya gene Japonya da çalışan bi Türk'ten bahsediliyor. Serkan Anılır.. Bu defaki mimar.. Önceleri NASA'da "Uzay asansörü projesi "üzerinde çalışmış.. Halen, Japon Uzay ve Havacılık Dairesi'nde, Uzay Fizik Departmanı ekibinin başkanı. Yaptıkları iş "Uzay yerleşimi" konusunda projeler üretmek. Bi tv programında sordular "Türkiye de projelerinizle ilgilenen oldu mu? İş teklif aldınız mı?" "Hayır" dedi Serkan Anılır.. "Benimle ilgilenen olmadı" Yani Abuzittinciğim Serkan Anılır'ı memleketinde "anan" yok! Japon "anıp" işin başına getiriyor.. Şimdi sen diyecen ki "..ülen biz daha yeryüzünde yerleşmeyi beceremiyoruz uzay da işimiz ne?" Haklısın Abuzittinciğim ama bu devirde uzay tekniği ile ilgilenmeyen ülkeler, resmen, ikinci sınıf ülke sayılıyor.. İnsanın gönlü istiyor ki bayrağı uzayda dalgalansın. Balkonlarda çoraplarla çarşafların arasında veya minibüslerin arka camında değil! Münasip yerlerinden öperim. Kardeşin Güneş.
|