| |
|
|
Nazar mı değdi?..
GEÇEN hafta içinde üçü de büyük hatalarla dolu üç "Ödül Gecesi" izlerken, iyiye ve güzele örnek olarak Afife'yi göstermiştik.. Nazar değdi.. Sunucu Berna Laçin, akla hayale gelmez hatalar ve şaşkınlıklar silsilesi içinde, geceyi yedi bitirdi, perişan etti. Berna pırıl pırıl bir kız. Sahneye yakışıyor. Türkçesi, konuşması, tonlaması herşeyi harika.. Ve de Berna'yı hem de nasıl severim. Ama Afife gibi gecelerde sunuculuk "Deneyim" işi.. "Ustalık" işi.. Krizi kurtarmayı bileceksin. Berna'da bu yok.. Belli dersine de hiç çalışmamış. İlk krizde çarşafa öyle bir dolandı ki, bir daha çıkamadı. Bilenler "Korhan'ın ahı tuttu" dediler.. Korhan Abay Afife gecelerinin ilk sekizini sunan adam. İlk yıllarda onun da hataları vardı. Ama deneyim onu birinci sınıf hale getirdi. Adı Afife ile özdeşleşti.. Bu yıl da o sunacaktı. 15 gün önce "İyi saatte olsunlar"dan emir gelmiş.. "Kesinlikle Korhan sunmayacak. Berna sunacak.." Afife bu ülkenin gelmiş geçmiş, en görkemli, en saygın, en duygulu ve en onurlu ödül gecesi.. Hem de nasıl devam etmeli.. Etmeli de.. Böyle müdahalelerle değil.. Ödüllerin seçimine itirazım devam ediyor. Adayları çok minik bir jüri belirliyor. Bunlar da, bir iki oyun üzerine yığılıyorlar. Jüri küçüldükçe, etkiler kolaylaşır.. Ne oyunlar, ne oyuncular aday bile olamazken, bu minik jüri sayesinde bir oyun nerdeyse tüm ödülleri götürüyor. "Bunlar aile içi çalışıyor" dedikodularını bitirmenin yolu geniş jüriden geçiyor.
|