Bayrak yakmak, bayrak asmak...
Tesadüf bu ya... Hafta içinde, Atina'daki Ermeni yürüyüşçülerin "24 Nisan 1915"i protesto ettikleri ve Türk bayrağını yaktıkları sıra, elime, Olimpiyat Tarihi"ni anlatan sararmış, kararmış kalınca bir kitap geçti... Karıştırıyorum, çeviriyorum birbirinden ilginç bilgiler öğreniyorum... Ve 1912 Stockholm Olimpiyatları sayfaları arasında "paramparça bir öykü" düşüyor önüme... Bilindiği gibi, 1896 tarihlidir ilk Olimpiyat.. Osmanlı'nın "hasta"lığa yakalandığı yıllar yani... Zaten, dört Olimpiyat gelip geçer, Devleti Ali Osmanlı'dan tek bir sporcu gitmez, gidemez mümkün de değildir zaten.. Çünkü Dünya Olimpiyat Komitesi'ne üyelik gerekmektedir.. Neyse, nihayet üye olunmuş ve 1912 Stockholm Olimpiyatları'na katılmaya hak kazanılmıştır..
Osmanlı Olimpiyat Cemiyeti, dönemin İkdam ve Sabah gazetelerine Stockholm'deki Olimpiyat Oyunları'na gönderilmek üzere "amatör sporcular" arandığını belirten ilanlar verir.. Bebek semtinin genç sporcularından Vahram Papazyan, ilanı görür görmez başvurur hemen.. Ancak, "parasız, pulsuz ve hastalıklarla boğuşan Osmanlı"nın "Olimpiyat Cemiyet Sekreteri Selim Sırrı Bey'in bir açıklaması düşer bomba gibi.. "Olimpiyata katılacak sporcular harcamalarını kendileri yapacaktır!" Katılım belgesini alan Vahram, kara kara düşünmeye başlar.. Gerekli olan parayı bulmak için çok ama çook çaba sarfedecek ve sonunda üyesi olduğu Ermeni Arduvast Kulübü'nden destek alacaktır... Destek ki dillere destan... Arduvast kulübü, Arnavutköy'de kurulu Rum Tiyatrosu'yla elele verip, kantolu, kumpanyalı, şenlikli bir gece düzenleyecek ve gecenin geliri Papazyan'a verilecektir! Böylece, Rum'u, Ermeni'si, Yahudisi, Türk'ü, "o gece" hem keyif çatmış hem de sporcularının yolluğunu çıkarmıştır... Derken... Vahram Papazyan, Olimpiyatlar'ın başlamasına birkaç gün kala İsveç'e gelir... Gelir ki.. Stockholm cadde, bulvar ve stadında, Olimpiyat'a katılan her ülkenin bayrağı var, Osmanlı'nın yok... Vahram Papazyan, bu duruma çok üzülür ve doğruca Osmanlı elçiliğine başvurur... Hatta, Dünya Olimpiyat Komitesi'ne kendince bi meydan okumada bulunur! Eğer ki Olimpiyat Stadı'na ay yıldızlı Osmanlı bayrağı çekilmezse yarışmaya katılmıyorum! Bunun üzerine Osmanlı elçisi Ahmet Paşa, ilgili makamlara başvurusunu ve dayatmasını yaparak, stada ve caddelere bayrak asılmasını sağlar... Ahmet Paşa'nın eşi de, bu heyecanlı Ermeni gencine, ilk katılacağı koşuda giymek üzere, ay yıldız işlenmiş bir atlet hediye eder...(Bakınız fotoğraf..)
Peki, diyeceksiniz ki... Vahram katıldığı yarışmada kaçıncı olur? Bebek semtinin hızlı koşucusu Vahram, 1500 metrede koşar, ilk üçe giremez ama katılmıştır ya...(Kaynakça; Cem Atabeyoğlu'nun Olimpiyatlar kitabı..) Bu topraklardan Olimpiyatlar'a katılan ilk sporcudur ya... İşte, bu çok anlamlıdır... Çünkü, Olimpiyat'ın Anayasası, "Önemli olan kazanmak değil katılmaktır" diye başlar..(Kaynakça, Cüneyt Koryürek'in Olimpiyat kitabı..) Peki diyeceksiniz ki... Bir "24 Nisan Günü"nde bu öyküyü neden hatırlattın? Aslında tam bilemiyorum ama belki de.. Dünyanın dört bir yanında "resmi tarihçilerin, yalancı tarihçilerin, rantiyeci tarihçilerin, hamasi tarihçilerin, tarihçi kesilen bezirganlar"ın arasında boğulduğumuz bir sıra "insanlığa karışmayın" demek için... Bir bir, tek tek... İstanbul'lu, Van'lı, Karslı, Paris'li, Toronto'lu, New York'luların, kendi gerçek tarihlerini bulup, yazmalarını dilediğim için.... Aslolanın, kasvetli koridorlarda yazılanın değil sokaktaki tarih olduğunu hissettiğim için.. Sadece bu topraklarda değil, yeryüzünün her noktasında "uzaktan bir kumanda"yla birbirini boğazlamış milyonların nasıl da yok yere heba olduğunu anımsatmak için... Bir de... Hürriyet'ten Hadi Uluengin'in çok anlamlı sözlerle dile getirdiği... "En başta 'esas mağdur' kimlikleri asla tartışılmayacak Ermeni asıllı insanlarımıza ve tarihin kabus dolu sayfalarında hayatını yitiren Türk, Kürt, Süryani, Keldani kökenden ve Müslüman, Hıristiyan, Zerdüşti inançtan tüm masumlara rahmet dilemek için.... Ve tabii ki Atina'da bayrak yakmakla, Stocholm'de bayrak astırmanın çok iyi analiz edilmesini dilediğim için...
|