kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
  » Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mirası 'gizlilik' oldu
Mesihlik iddiasından komplo teorilerine

Mirası 'gizlilik' oldu

Padişahın iktidarına meydan okumakla suçlanan Sabetay, canının bağışlanması karşılığında İslam'ı seçti. Bunun üzerine müritleri de hızla Müslüman olmaya başladı 1676'da sürgündeyken ölen Sabetay'ın ardından müritleri gizlilik ilkesine sadık kaldı. Toplum içinde Müslüman kimliklerini korurken, Yahudi inançlarını gizlice yaşamaya devam etti.

Sabetay 1666 yılının ilk günlerinde İzmir'den ayrılarak İstanbul'a doğru yola çıktı. Müritleri onun İstanbul'a, iktidarı Padişah IV. Mehmed'ten almak üzere gittiğine inanıyorlardı. İzmirli hahamların şikayetiyle saray da bu durumdan haberdar oldu. Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa'nın emriyle, Sabetay'ın içinde bulunduğu gemi Çanakkale Boğazı'nda durduruldu. Sabetay elleri ve ayakları zincire vurularak İstanbul'a getirildi. Hemen ardından da kürek mahkumlarının tutulduğu Haliç'deki Bagno Zindanı'na kapatıldı. Sevi üç gün sonra yargılanmak üzere Sadrazam'ın başkanlığındaki Divan'a çıkarıldı. Girit Seferi öncesinde ortalığın karışmasını istemeyen Osmanlı yönetimi, Sabetay'ı Çanakkale Gelibolu'da bulunan bir kaleye hapsetmeye karar verdiler.

ZİNDANDA SARAY HAYATI
Sabetay, Gelibolu'da eski limanın yanı başındaki kaleye kapatılırken müritleri de peşinden gitti. Zaten onun kellesinin vurulması yerine hapis cezasına çarptırılmasını, 'bir mucize daha gerçekleşti' şeklinde yorumluyorlardı. Sabetay'ın hapsedildiği kale, kısa süre de dünyanın dört bir yanından gelen ipek halılar ve atlas kumaşlar gibi hediyelerle onun sarayı haline geldi. Bir süre sonra Gelibolu'daki kale Sabetaycılar arasında 'Migdal Oz' yani 'Kudret Kulesi' olarak anılmaya başlandı. Bu isim biraz da Sabetay'ın buradan müritlerine yazdığı bir mektuptan dolayı verilmişti. Zira bu mektupta Satebay, içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtulup tam bir aydınlanmaya girdiğini belirterek, "Tanrı'nın adı bir kudret kulesidir; ona sığınanlar kurtulacaktır" diyordu. Ama yapılan şikayetler üzerine IV. Mehmed Sabetay'ın Edirne'ye getirilmesini emretti. Edirne'de Padişah'ın da paravan arkasından izlediği bir sorgudan geçirilen Sabetay'a iki seçenek sunuldu. Karşısına bir okçu yerleştirilen Sabetay'a, "Peygamber olduğunda ısrarlıysan sana ok attıracağız. Mucizeni göster de kurtul. Yok ısrarlı değilsen o zaman ceza olarak Müslüman olacaksın" denildi.

PADİŞAHIN MEMURU OLDU
SabetaySevi’nin İstanbul’da vaaz verdiği söylenen Ahrida Sinagogu.Müslümanlığı seçtiğini bildirince hayatı bağışlandı. Hatta Edirne Sarayı'na kapıcıbaşı tayin edildi ve maaşa bağlandı. Sabetay'ın Müslüman oluşu müritleri arasında bir dalgalanmaya neden oldu. Bazıları onu izlemekten vazgeçerken bazıları da bunu 'Mesih'in' anlamını henüz bilemedikleri bir hareketi olarak yorumlayıp ona sadık kaldı. Zaten bir süre sonra Sabetay da çevresine bunun bir oyun olduğu mesajını yaydı. Bunun üzerine müritler tıpkı onun yaptığı gibi Yahudilik'ten çıkarak Müslümanlığı kabul etmeye başladılar. Bu tarihten sonra da 'Avdeti' ya da 'Dönme' olarak adlandırıldılar. Edirne Sarayı'nda yedi yıl kalan Sabetay bir süre sonra Padişah IV. Mehmed'in takdirini kazandı. Zaman zaman İstanbul ve Selanik'e bile gidebiliyordu. Bu ziyaretlerinde sinagoglara gitmesi ve müritleriyle beraber Yahudi ayinlerine katılması, bir süre sonra şikayet konusu oldu. Padişah'ın emriyle Arnavutluk'ta bulunan Ülgün'e sürgün edildi ve 17 Eylül 1676 tarihinde burada öldü.

MÜRİTLERİ ONA SADIK KALDI

Sabetay ölmesine rağmen müritleri ona sadık kaldılar. Zira Mesih'lerinin bir gün geri geleceğine inanıyorlardı. Bu nedenle onun tavsiyelerine uyarak toplum içinde Müslüman kimlikleriyle yaşayıp gizli gizli Yahudi inançlarını sürdürmeye başladılar. Diğer Yahudiler onları Müslüman olarak kabul ettiklerinden cemaatlerinden ayrı tuttular. Sabetaycılar aradan 300 yıldan fazla bir süre geçmesine ve Yakubiler, Kapaniler ve Karakaşlar gibi gruplara bölünmelerine karşın Sabetay'ın en önemli tavsiyesine uyarak inanışları ve yaşayışlarıyla ilgili olarak dışarıya hiç bilgi sızdırmadılar. Zaten inançlarının en temel kuralı da bu gizlilikti. Onlar hakkında yazılmış onlarca kitaba ve yapılan çeşitli spekülasyonlara rağmen 300 yıldır Sabetaycılığın sürdüğünü kanıtlayan tek bir belge bile bulunamaması, belki de inançlarının yegâne kanıtı.

Nevzat Atal


1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNÜN İÇİNDEN HABERLERİ
 Çelik'e silahlı saldırı
 Önceki hayatını anlattı
 'Yedizler'de son dakika...
 Hipertansiyon spora direniyor
 Plastik cerrahinin babası bugün toprağa veriliyor
 Dağıtmaya fırsat bulamadılar
 Kastamonu'da 'ağabey' dehşeti
 Evinin önünde öldü
 Volkswagen'dan 'Papamobil'
 Zeynep Özal: 'Fotoğraf yok'
 'Avrupa Yakası' reyting birincisi
 Beşiktaş'a tribün cinayeti davası
 İspanya'da gay'lere evlilik izni
 Esin bugün kader ameliyatına gidiyor
 Çocuklar 23 Nisan'a hazır
 Trafikte tuz da kokarsa!
 'Camide para toplanmasın'
 Ünlü karikatüristin aracı dereye uçtu
 Çete köstebeği tutuklandı
 Yayalar kural tanımıyor
 Yasemin için 500 bin euro
 Tünel sistemi hafta sonu yok
 Her yörenin suçu ayrı
 Bu akşam bazı yollar trafiğe kapalı
 Alo SABAH İstanbul
ALTAN TANRIKULU
Geçmiş değişmez ama..
Neydi 2001 yılının başındaki...
MEHMET BARLAS
Şimdi konuşan sonsuza kadar da mı konuşacak?
Amerikan...
İLKER SARIER
Ekonomiden anlamam ama
Önemli bir toplantıda, dinleyici...
MAHMUT ÖVÜR
Her yerde aynı zihniyet!
Bakırköy'deki 'devasa...
SAVAŞ AY
'Fukara Ağrı'nın zengin işadamı olacağıma!..'
Olumsuz...
REFİK DURBAŞ
Doğu hizmetinde öğretmenler
Milli Eğitim...
HINCAL ULUÇ
İnsanları putlaştırmak yanılgısı..
'Yeni bir Yılmaz...
100 Yılın finali
100 Yılın finali
9 kişi kalan Fenerbahçe, Denizli'yi penaltılarla devirdi... 11...
Kıpkırmızı!
Kıpkırmızı!
Ümit Özat, Ersen'e yapılan faule tepki gösteren Bulak'a "Şerefsiz"...
Çok ülke gezdim böyle bir ülke görmedim
Afganistan'ı "İçler acısı, Güney Asya'daki felaket bölgesi bile daha...
Vatikan Temsilcisi: Erdoğan için her gün dua ediyorum
Vatikan'ın İstanbul Temsilcisi George Marovich, her gün...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu