Geçmiş değişmez ama..
Neydi 2001 yılının başındaki tablomuz hatırlıyor musunuz? Dövizin bir gecede ikiye katlandığı, iflasların peş peşe geldiği, bankaların battığı, borsa yüzünden binlerce kişinin elindeavucunda bulunan parasını yitirdiği bir dönem.. Belki de Arjantin'le birlikte dünya üzerinde psikolojisi en bozuk ülke bizdik.. Her evde bir işsiz vardı.. İnsanlar birbirleriyle daha sık kavga eder olmuştu.. Birbirimize güvenimiz azalmıştı.. Aradan 4 yıl geçti.. Değişen çok fazla şey var.. Söylendiği kadarıyla evet.. Ekonomi adına düzelen şeyler var.. Enflasyonun düşmesi örneğin.. Kişi başına düşen gelir örneğin.. Ama evlerdeki gerilim hâlâ sürüyor.. Halk hâlâ tedirgin.. İnsanlar hâlâ yatırım yapmaktan korkuyor..
"Geçmişi değiştiremezsin ama gelecek daha elinin içindedir" demiş Hugh White.. Ülke olarak geçmişi, geçmişteki sıkıntılarımızı, hesaplaşmalarımızı sürekli gündemde tutmanın kime yararı var ki? Türkiye Atatürk'ün kurduğu bir cumhuriyet.. Bu ülke gençleri sonuna kadar bu cumhuriyetin varlığını devam ettirecekler.. Kanıyla, canıyla.. Aynı zamanda bu ülkede büyük çoğunluğun dini İslam.. Ama isteyen istediği şekilde ibadet etme özgürlüğüne sahip bu ülkede.. Müslümanlar'ın çoğunlukta olduğu ülkelerde görülmemiş şekilde de modern dünyaya açık.. Bu ülkenin pek çoğu hem Kemalist düşünceye sahip hem de müslüman.. İkisini bir arada yürütmek mümkün çünkü.. Bazı politikacılar, bazı çıkar çevreleri bu ülkenin en istismar edilecek yönü olarak laik-Müslüman çatışmasını sürekli gündemde tutma çabasına girmek isteyebilirler.. Çünkü Türkiye hem ABD'nin, hem AB'nin, hem de İslam ülkelerinin gözünde ekonomik, siyasi ve askeri alanda büyümesi çok tehlikeli bir ülke.. Türkiye kendi içinde bir bütün olabilirse; askeriyle, hükümetiyle, medyasıyla, çalışanıyla, köylüsüyle, bir bütün olabilirse, gerçek bir süper güç haline gelecek.. Hangi partinin iktidar olduğu, hangi partinin ülkeyi yönetmesi gerektiği umurumda bile değil.. AKP, CHP veya DYP .. Ya da bir başkası.. Benim bir oyum var, vatandaş olarak gider atarım.. Kimin iktidar olacağına, kimin ülkeyi yöneteceğine halk karar verir. Ama o halkı, provokasyonlarla, çeşitli eylemler ve söylemlerle ikiyeüçe bölmeye çalışmak bütün ülkeye kurulmuş koca bir tuzaktır..
Aziz Nesin bir zamanlar "Türk halkının yüzde 90'ı aptal" demişti.. Ve bu yüzden büyük tepki görmüştü.. Ben daha ileri gidiyorum.. Eğer bu ülkeyi 10 yıl içinde dünyanın en güçlü ülkelerinden biri haline getiremezsek, hepimiz aptalız, diyorum.. Geçmişi bırakalım, gelecek daha avucumuzun içinde..
|