| |
|
|
İnsanları putlaştırmak yanılgısı..
'Yeni bir Yılmaz Güney' gibi yersiz bir saptama" diyor, Atilla Dorsay .. Mesut Yar "Hatta bazıları 'Yeni Yılmaz Güney' bile diyor.. Şimdilik adamın kendisi bile şaşırıyor, bu yakıştırmalara. Ama gazı kesmezsek kısa zamanda alışacaktır. Umarım çok ciddiye almaz" diye destekliyor, Atilla'yı.. Yazmadıkları, bu yersiz saptamayı yapanın ve gazı verenin ben olduğum.. Zira Burhan Öçal için "Yeni bir Çirkin Kral?. Mı!." diyen kişi benim.. Bildiğim başkası da yok.. Ben böyle dolaylı yazılara çok kızıyorum. Bir iddiaya karşı çıkıyorsan iddia edeni niye saklıyorsun?. Okurun hakkı değil mi, yanıt verilen fikri ortaya atanı bilmek.. Bu usulden itirazım.. Gelelim "Esas"a!.. Atilla da, Mesut da, ya yazımı dikkatli okumamışlar, ya sinema gerçeklerini bilmiyorlar.. Ya da en kötüsü bu.. Yılmaz Güney'i putlaştırma, ilahlaştırma telaşı içinde, adının yanına başkasının konmasına değil, soru olarak ortaya atılmasına dahi tahammül edemiyorlar.. Yazımı dikkatle okusalardı, Benim Burhan Öçal'ı Yılmaz Güney kimliği ile değil, Çirkin Kral yakıştırması ile yan yana koyduğumu görürlerdi. "Ne yani, bu ikisi ayni değil mi?.." Değil beyler, değil ağalar, değil paşalar.. Yılmaz Güney'in sinema yaşamı ikiye ayrılır. Anadolu türü aksiyon ve macera filmleri dönemi .. Politik, toplumsal içerikli, mesajlı filmleri.. Çirkin Kral, ilk dönemdeki "Star"ın sıfatıdır. Yılmaz Güney ise, ikinci dönemdeki "Sanatçı"nın adı.. Yılmaz Güney, oyuncu, yönetmen ve senaryocu olarak bir toplum lideri durumuna geldiğinden itibaren bir daha "Çirkin Kral" diye anılmamıştır. "Kral" sinemada Star sisteminin yarattığı bir sıfattır. Starlık oyunculuğa değil gişeye bakar.. Türk sineması bugüne dek bir tek kişiye "Kral" dedi, Star sistemi içinde.. Ayhan Işık .. Ayhan Işık, oyun gücü olarak Türk Sineması'nın ilk onuna, yirmisine girer mi, bir düşünün?.. Ama Krallığına kimse itiraz etmez. Çünkü genç kızların sevgilisi, genç erkeklerin idolü, Yeşilçam'ın da gişesiydi. Krallar esasta fevkalade düzgün fizikleri ile ortaya çıkarlar.. Yeşilçam'da Ayhan Işık fırtınası eserken, çok değişik, klasik ölçüler içinde güzel ve yakışıklı denmesi mümkün olmayan kavruk bir Anadolu delikanlısı Yılmaz Güney, bol aksiyonlu gişe filmleri ile gişe yapmaya başladı. Zaten bir "Kral"ı olan seyirci, Kral'a taban tabana zıt bir fiziğe sahip yeniye "Çirkin Kral" dedi. Sonra Yılmaz Güney, star sistemli gişe sinemasını terk etti. Kendi felsefesini, eleştirilerini, yorumlarını öne çıkaran bir "Sanatçı" olarak sosyal içerikli politik sinemaya yelken açınca, Çirkin Krallığı bitti. Yılmaz Güneyliği başladı. Mesele aynen böyle.. Star sistemli sinemada, tarihin "Kral öldü, yaşasın Kral" deyişi geçerlidir. Gişelerin daima yeni Krallara ihtiyaçları vardır. Burhan Öçal, fiziği ve oyunu ile, aksiyon filmlerinin Çirkin Kralını çok andırdığı için "Yeni bir Çirkin Kral" dedim ve ekledim.. "Mı?.." Sinemanın kralını seçmek, eleştirmenlerin, köşe yazarlarının işi değil. O seçimi gişe, yani sinema seyircisi yapar.. Ben sadece kendi görüşümü "Acaba" diye dile getirdim. Buna bile tahammül edemedi, Atilla ve Mesut.. Neden?.. Yılmaz Güney'in bir dokunulmazlığı var sanki.. O tapılacak bir put.. Bir ilah.. Eleştirilmez. Önüne gelen adını ağzına alamaz.. Hele hele ona, şöyle, ya da böyle yaşayan hiçbir fani benzetilemez.. Tövbe estağfurullah.. Yılmaz Güney, bir insandır. Yaşamış, arkasında izler bırakarak ölmüştür. Bu izlerin çok iyi, çok mükemmel olanları da vardır, çok çirkin, çok yanlış olanları da.. Arkasından konuşulacaktır. Her türlü konuşulacaktır. Yılmaz Güney fanatikleri bu konuşmaları önleme çabası içinde olmamalıdır. "Aman onun adını anmadan önce beş kez düşünün." dediniz mi, Yılmaz Güney'in fanatiği değil, "Kulu" olduğunuzu düşünmeye başlarım.. Yılmaz Güney'in en çok karşı çıktığı, savaşmak için baş koyduğu şeyin Kulluk olduğunu hatırlatarak..
Burhan Öçal'ın yeni bir Çirkin Kral adayı olduğu fikrimin arkasında dimdik duruyorum.. Vizyona giren filmin yankılarına bakınca, fena halde de haklı olduğumu görüyorum.
|