Rıza Çalımbay'ın babası eli öpülecek adamdır beyler!.. İlk on birde vardım, lakin yedektim KIYMIK

Rıza Çalımbay'ın babası eli öpülecek adamdır beyler!..

Galatasaray ve Trabzon maçları ders olmalıydı bize. Sebat karşısında Cimbom döküldüğü halde kazanmış, Diyarbakırspor Trabzon'a kök söktürdüğü halde yenilmişti. Demek ki bu hafta kötü oynayanların zafer haftasıydı. Biz tuttuk salak gibi iyi oynadık. E, yenildik tabii... Detayları yazayım hadi.

Che'nin puroları ve Çandar
Fiyaka tribünleri kısmının orada altlı üstlü iki stand var. Puro satılıyor buralarda. Markası CHE. Küba'da yaptırıp getirtiyor, hem Markiz Pasajı'ndaki ana dükkanda hem de buralarda satıyormuş bunları Ali Kemal Türk adlı müteşebbis. Tezgahın başında genç bir çocuk var. Adı Hakan. Erzurumlu'ymuş. " İyi olanları 10 milyondan satıyoruz.. Normal maçlarda 30-35 tane satarız. Gerilimli derbilerde 50-60 kadar gidiyor. En iyi müşterimiz Cengiz Çandar. Uğur yapsın diye 1'le başlar üç puroya kadar çıkar bazı maçlarda" diyor.

Cefakâr kadro
Bir ara tribünlere inip taraftarın arasına karıştım. Maça daha yarım saat vardı ve herkes kendinden son derece emindi. Birden bazı gençler geldi yanıma. Boynuma CK harfleriyle bezenmiş sarı-lacivert bir kaşkol taktılar. Kafamda zaten FB'li şapka, üstümde takım renklerinden gömlek yelek vardı. Amigo tadında bir kıyafete bürünmüştüm anlayacağınız. Gençlerin başkanı Yeditepe Üniversitesi'nden Onur İmamoğlu' ymuş.
Sevmekten kim usanır?..
Sordum o delikanlılara:
- Nedir bu CK harfleri "Cefakar kanaryalar" demek abi.
100 kişilik bir kadroyuz biz. Her içeri girenin eline küçük bir kağıt tutuşturuyoruz. Koltuklara bıraktığımız sarı ya da lacivert kartonları kullanma talimatı var orada.

Ne kullanma talimatı bu?
- Abi Zaragoza maçında ilk denemeyi yaptık. Öyle bir koreografiyle kaldıracağız ki, dışarıdan bakan kalp atışı grafiği görecek. Orta pankartta 'bu kalp sevmekten yorulmaz' yazacak.
- Çok paradır bunlar di mi?
- 4 bin karton var. Toplam 350 milyonluk. Parayı aramızda topluyoruz. Maç sonu büküp konfeti gibi atacağız.
Sonra bir başka genç taraftarla sohbet ediyorum. "Stadı gelin gibi süsledik abi" deyince soruyorum.
- Bak orada Rıza Hoca'ya açılmış pankart var. Kapıcı çocuğu olduğunu ima ediyor. Bu yakışıyor mu bize? Ayıp mı kapıcı çocuğu olmak? Aksine böyle bir evlat yetiştirmesi takdir edilmez mi?
- O ayıp bi şey abi. Rıza Hoca'ya bizim de saygımız sevgimiz vardır. Namusuyla yapılan her iş zaten kutsaldır. Eli öpülecek bir adamdır yani Rıza'nın babası.