|
|
|
|
|
Gürbulak'tan umut akıyor
|
|
Gürbulak Kapıkule'den sonra Türkiye'nin en büyük ikinci kapısı. Orta Asya'ya açılan ana yol Köhne hali tarih olmuş. Yenilenmiş, dünya kalitesinde hizmet veren bir tesis olmuş.
Gürbulak Kapıkule'den sonra, Türkiye'nin 2. büyük kapısı sınır kapısı. Orta Asya'ya açılan bir damar yolu burası. Eski köhne hallerini iyi bilirim. Ama şimdi gidip görünce iftihar ettim. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) yap-işlet-devret modeliyle işletmeciliği komple yenilerek, dünya standartlarında hizmet veren modern bir tesis haline getirmiş çünkü. "Bu ne bayat haber." Demeyin. Ben de biliyorum ki durum 2002 Nisan'ından beri böyle. Ama ben yeni geldim, taze görüp, paylaşıyorum sizinle.
11 TRİLYON HARCANDI Yetkililerle görüşüyorum önce. 11 trilyon harcanarak, 65 yıl sonra ilk kez bu yeni hali getirilmiş.15 yıl UND tarafından işletilecekmiş. "Değişen ne eskiye göre. Sadece bina mı?" dedim, yanıtladılar. Dediler ki; "Tesisler zaman tasarrufu sağlıyor. Yolcu ve taşımacılara ayrı güzergahlar sunuyoruz. Gama ışınları ile kontrol, gümrüksüz akaryakıt istasyonu, idari bina, TIR arama gümrük binası, Gümrük Başmüdürlüğü, antrepo ve depolar ile yolcu salonu, restoran gibi birimler var artık. Türk cumhuriyetleri ve Orta Asya'ya TIR geliş-gidişlerinin yıllık sayısı 75 bin. Ayrıca 220 bin araç ve 330 bin kadaryolcu geçişi gerçekleşiyor. Eskiden olsa mümkün müydü bu?
DEĞER KAYBETMESİN Çağdaş teknoloji imkanları kullanılarak inşa edilen Gürbulak Sınır Kapı'sında yolcu ve yük araçları ayrı yolları kullanıyor artık. Gözümle de gördüm, kapıya gelenlerin, gümrük ve pasaport işlemleri mümkün olan en kısa zamanda, araçlarından mümkün olduğunca az çıkarak yapılıyor. Zaman kaybı minimuma inip, taşınan malın değer kaybı önleniyor böylelikle. Peki her şey güllük gülistanlık mı bu kadar derseniz, dertleri de saymak lazım. Şikayet günü birlik sınır ticareti yapanlardan geliyor. Çünkü bakanlar kurulu karar almış sınırsız geçişi hafta tek gidiş-gelişe indirmiş. Yoğunluk tek çift plaka uygulamasıyla çözülüyor o günlerde. Getirilenler, şeker, kivi, domates, sigara gibi şeyler. Çok sayıda insana ekmek kapısı bu. Sınırlamalar gelirlerini de sınırladı diye itiraz halindeler.
TIR'LATMADAN GEÇİŞ SAĞLANDI Bu mevzu biraz alengirli. Kısmetse birkaç güne kadar isim isim dert dert yazacağım beklerseniz. Ben tariflere devam edeyim de içiniz rahatlasın. Bu dev tesisin güney tarafından 25 metre genişliğinde yaklaşık 2 hektar arazi yolcu gidiş-gelişlerine kazandırılmış. Eşyataşımacılığı için ayrılan giriş ve çıkış alanları, gümrük muhafaza alanlarının ilk denetim ve kayıt bürosu ile başlıyor. Sadece Türkiye'ye girişte konuşlandırılmış dezenfekte tesisleri ile devam ediyor. Bu aşamada TIR trafiğinin yoğunluğu dikkate alınarak her iki alanda sosyal hizmet verecek binalar yapılmış. İstanbul'dan gelen polis arkadaşlarla karşılaştım dertleştim, hayli memnunlar durumdan. Memleketimizin tüm TIR trafiğinin yüzde 10'u buradan gerçekleştiğini söylersem niye bu kadar keyifle anlattığımı daha iyi kavrarsınız dostlarım.
VAN'DA 'AVCI' BİR KÖPEK Van Havaalanı'nda ise bir Alman kurt köpeği var. Adı 'Avcı'. Son 2 ayda 6 kilo, görev süresi olan 3 sene içine de 300 kiloya yakın eroin yakalayan bir avcı o. Herkesin göz bebeği ama özellikle de sahibi olarak benimsediği o narkotikçi memur arkadaşın. Bir yakınından söz eder gibi bahsediyor köpeğinden. Diyor ki; " Müthiş bir iş arkadaşı . Narkotik şubede görev yaptığımız sürede içinde kuş uçurtmadık sayesinde. İnsandan akıllı, duygulu. O kadar çok zula patlattı mal yakaladı ki adını Avcı koyduk.
|
|
|
|
|
|
|
|
|