|
|
Hatıra yazmanın erkekçesi!!!
Hatıralar yaşlıların bastonudur" diye kalmış aklımda... Yaşını başını almış, deney ve birikim sahibi olanlar için söylenir biraz da.... Anı anlatmak, hatıra paylaşmak hatta yazıp yayınlatmak hoştur, kimi zaman gereklidir de.. Hele bir de ot gibi değil de "adam" gibi, "rengarenk" "her kesimin ilgisini çekecek anılarla dolu bir ömür" geçirmiş ve memlekete ilişkin tecrübeler edinmişsen..
Fakat, nedense bizde "paparazik anılar" moda son yıllarda! Yakın geçmişte, örnekleri o denli çok ki... Bu modaya "anıyı yazan da" kapılıyor, anıyı paylaşan da, ekran ve sayfalara aktaranlar da.. Açıkçası, Altemur Kılıç'ın geçenlerde yayınlanan "hatıraları"nda da durum tekrarlandı.. Zerre kadar görüşlerini paylaşmadığım, ak dediğini kara bulduğum, kırdığı pot ve gaflarla hafızama yerleşen, hatta, yazıları, çizileri ve söylediklerine "dayanamayıp" bu sütunda zaman zaman "içimden gelerek" tepki gösterdiğim biridir Altemur Kılıç.. . Fakat, seksen küsür yıllık hayatını da merak ediyor değildim... İstiklal Mahkemesi üyelerinden Kılıç Ali'nin oğlu olmasından tutun da, Basın Yayın'lardaki yurt içi ve yurt dışı görevleri, MHP idareciliği, gazetecilik geçmişi, "işadamlığı"(!) bir şirketin yönetimindeyken kredi usülsüzlüğü nedeniyle yargılanışı gibi pek çok "kilometre taşı" aşıp geçmiş bir hayatın ayrıntıları tabii ki ilgimi çekerdi.. Hazretin, hatıra (!) kitabı nihayet yayınlandı ya! Bi koşu alıp okumayı istedim! Ama, hatıralar, raflara yerleşir yerleşmez, ertesi gün, daha ertesi gün ve dün.. Gazete ve televizyonlarda "tanıtım" ya da "reklam" niyetine yazılıp çizilenlere bakınca, bir de Kılıç'ın kitapla ilgili yaptığı açıklamaları okuyunca kitabı almaktan vazgeçtim.!!
Hepinizin bildiği gibi, Altemur Kılıç'ın hatıraları, bir İngiliz "erkek"le "başbaşa" kaldığı bir ortamda olup bitenlere odaklanmıştı... Kılıç da ballandıra ballandıra bu "özel anı"sını tekrarlayıp duruyordu kitap tanıtım sayfaları için! Özeti de şuydu.. Basın Yayın Genel Müdürü'yken diplomatik bir "görev" nedeniyle ünlü bir İngiliz gazetesinin yönetim başkanıyla buluşması gerekiyormuş da... O malum şahısla buluşup, başbaşa kaldıklarında adam (!) "Ben erkeklere meraklıyım" demiş de... "Adam erkek meraklısı pasif bir eşcinselmiş" de! Hatta, "Türk erkeği tarafından şey edilmek istenen bir kişiymiş" de! Altemur Kılıç'a da, "Hiç denedin mi?" diye sormuş da... Kılıç da bu "teklif" üzerine şaşırıp kalmış da, "adamı dövmeyi içinden geçirmiş" de, sonunda, bu zor durumdan güç kurtulup kendini dışarı atmış da falan filan!!!
Kısacası, "Altemur Kılıç'ın Hatıraları" diye on gündür gözümüze sokulan bunlar! Kılıç, bu "İngiliz erkek"le yıllar önce yaşadığı "muhteşem hatıra"yı kaleme alırken kitabın "reyting"ini düşündü mü bilmiyorum! Ama "paparazik hatıraya meraklı"yla dolu, hatıra tüccarlarının cirit attığı ülkemizde anladığım kadarıyla tam isabet tutturuldu. Kılıç, onikiden vurdu! Benim elimse yine boş kaldı! Adam gibi hatıralar okuyacağımı düşünmüştüm ilk anda! Ancak.. Ne yapayım böyle bastonu!
|