|
|
|
|
Gül: İmza haziran sonrasına kalabilir
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye ile AB arasında müzakereleri bir süredir devam eden Ek Protokol metninin Ankara'ya ulaştığını açıkladı.Gül, temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya gelen Arjantin Dışişleri, Uluslararası Ticaret ve Din İşleri Bakanı Rafael Bielsa ile düzenlediği ortak basın toplantısında bir soru üzerine, AB ile imzalanacak Gümrük Birliği Ek Protokol metninin hafta sonu Ankara'ya ulaştığını söyledi.
RUM YÖNETİMİNİ TANIMA ANLAMINA GELMİYOR
Türkiye'nin taahhütlerini yerine getireceğini ifade eden Gül, protokolün imzalanmasının Kıbrıs Rum yönetiminin tanınması anlamına gelmeyeceğini kaydetti.
Bakan Gül, AB'den Ek Protokol metnini içeren mektubun ellerine ulaştığını belirterek, AB'ye yeni üye olan 10 ülkenin AB müktesebatını üstleneceğini, protokolün imzalanmasının da bu durumun bir gereği olduğunu söyledi. Gül, şunları kaydetti:
''AB'nin birçok üye olmayan ülkeyle yaptığı anlaşmalar, yeni üyeler tarafından üstlenilecektir. AB'nin Türkiye ile de Gümrük Birliği vardır, bunların yeni ülkelerle yürürlüğe girmesi gerekir. Aslında fiilen 1 Mayıs 2004 tarihinde bu yürürlüğe girmiştir ve uygulanmaktadır, yani bütün AB üyesi ülkelerle Türkiye arasında mal hareketleri serbesttir. Kıbrıs Rum yönetiminin kendi hakim oldukları alanlar, kendi kanunlarının geçtiği alanlarda da bu geçerlidir.''
Protokol metnine ilişkin müzakerelerin birkaç hafta önce Brüksel'de yapıldığını belirten Gül, üzerinde mutabakata varılan bir metin olduğunu ve bu metne ilişkin süreç başlatıldığını kaydetti. AB'den mutabakata varılan metnin kendilerine gönderilmesini istediklerini, metni inceleyeceklerini ve ellerindeki metinle aynı olup olmadığına bakacaklarını söyleyen Gül, ''Buna evet diyeceğiz ve bununla ilgili süreç başlayacak'' dedi.
Gül, imza aşamasının AB'nin İngiltere dönem başkanlığı dönemine de kalabileceğini, süreç tamamlanınca Türkiye'nin taahhütlerini yerine getirerek, metni imzalayacağını kaydetti. Gül, şöyle devam etti:
''Uluslararası devletler hukuku ne söylüyorsa, bunun gerekleri yapılacaktır. Rum kesiminin tanınması söz konusu değildir, bu kalıcı çözüm ortaya çıkınca olacaktır. Şu anda Kıbrıs Rum yönetimi halkı Türkiye'ye gelebilirler, havaalanlarından vize alıp Türkiye'ye gelebilirler. Dolayısıyla insan hareketi serbestse, mal hareketi de bir şekilde serbest olacaktır; ancak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türkiye tarafından tanınmıştır, bu devam edecektir.
Oradaki Büyükelçimiz devam edecektir, herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Türkiye olarak biz, kalıcı bir çözümün ortaya çıkması, bütün bu bölgenin bir işbirliği örneği haline gelmesi için BM'ye yaptığımız çağrıyı tekrarlıyoruz. Ümit ederiz ki BM önderliğinde kalıcı çözüm sağlanır, sağlanınca da zaten karşılıklı adımlar atılır, ama kalıcı bir çözüm ortaya çıkmadan tanıma zaten söz konusu değil. Bununla ilgili her türlü hukuki tedbirler alınmıştır.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|