| |
İncirlik'te bayrak var mı?
Financial Times yazarına "Türklerin özgüveni çürük" dedirten bayrak provokasyonu tam olarak anlaşılamadı... Kim kimi neden galeyana getirdi? Hasan Cemal bu soruyu geçenlerde şöyle soruyordu: "Neden iki günlük gecikme? Bayrağımıza saldırı pazar günü Mersin'de yaşanmadı mı? Pazar günü tepki yok! Cumhurbaşkanı Sezer'den de, Meclis Başkanı Arınç'tan da, Başbakan Erdoğan'dan da. Dışişleri Bakanı Gül'den de kırk sekiz saat ses seda çıkmıyor. Genelkurmay Başkanlığı ses verene kadar kimse konuşmuyor. Basın da farklı değil. İki gün boyunca manşetler tepki vermiyor, köşeler yıldırım yağdırmıyor. Ama ne zaman zehir zemberek Genelkurmay bildirisi patlıyor, herkes şöyle bir toparlanıyor. Ve tepki yarışına çıkılıyor. Bir cayırtı kopuyor. Genelkurmay bildirisine kadar ağzını açmayan Cumhurbaşkanı konuşuyor. Meclis Başkanı konuşuyor, Başbakan konuşuyor, Dışişleri Bakanı konuşuyor, gazete manşetleri, köşeleri allak bullak oluyor. Kamuoyu irkiliyor. Normal mi bu?"
Tabii bir de Genelkurmay'ın bu açıklamayı yapmadan önce kırk sekiz saat sustuğu ve hükümetten tepki beklediği iddiası var. Ama bu doğru değil. Çünkü Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek geçen gün Aslı Aydıntaşbaş'ın da hatırlattığı gibi açıklama yapıyor. Sorulan bir soruya şu cevabı veriyor: "İçimizde sorumsuz diyebileceğimiz, nasıl bir toprakta nasıl bir vatanda yaşadığının farkında olmayan, nelerin pahasına verilmiş bir devletin vatandaşı olduğunun gururunu, sevincini yüreğinde paylaşamayan bir kısım insanlar var. Bizi sıkıntıya sokan, üzen bu neviden görüntüler, insanlar, bunların beyanları, tavırları ve sorumsuz davranışlarıdır." Üstelik bu açıklama Türk Ceza Kanunu'nun bu tür eylemlere öngördüğü ceza oranı ile de denk düşen bir ayarda... Ama demek ki toplumsal bir histeri yaratılması açısından yeterli görülmüyor...
Dikkatli gözlemciler bu gelişmeler ile ABD'nin İncirlik Üssü tartışmalarının aynı zamana denk geldiğine işaret etmekte... Nitekim, bayrak yakma faili olarak yakalanan 14 ve 12 yaşındaki iki çocukla ilgili haberlerin gazetelerde yer aldığı gün, Sabah'taki haber de "İncirlik için mutabakat" başlığı ile veriliyor. Haberin girişi aynen şöyle: "Hükümet, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sıcak baktığı ABD'nin İncirlik Üssü'nü kargo nakil merkezi olarak kullanma talebine olumlu yanıt vermeye hazırlanıyor." Haberde ABD talebinin "birkaç ay önce" yapıldığı da hatırlatılıyor: "Bu talep birkaç ay önce Ankara'ya iletilmiş, TSK tarafından olumlu karşılanmıştı. Genelkurmay'ın bu görüşü, hem ocak ayında Ankara'yı ziyaret eden ABD Savunma Bakanı Yardımcısı Douglas Feith'e hem de Başbakanlığa bildirildi." Bir başka haber bu talebin dokuz aydır cevaplanmadığını, bir diğeri hükümetin ayak sürüdüğünü belirtiyor. Askeri bürokrasinin onayı ile siyasi iradenin kararı arasında ABD'yi huzursuz eden bir zaman ve belki de yorum farkı olduğu anlaşılıyor. Acaba bayrak olayının bununla bir ilgisi var mı?
Türkiye hokus pokuslar ülkesidir... Yollara düşen, camlara bayrak asanların kaçta kaçı İncirlik ile ilgili ki? 12 Eylül'de de böyle olmamış mıydı? Yığınlar o darbenin hayatı yaşanmaz hale getiren terör nedeniyle yapıldığına inandı. Halbuki terör darbe ertesinde diniverdi. Ama arada Türkiye, Yunanistan ile ilişkilerindeki en büyük pazarlık kozu olan Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına dönüşünü bir çırpıda General Evren vasıtasıyla onaylayıverdi. Hesabı da hiç sorulmadı. Bayrak hikayesi doğrusu pek normal değildi. Ne oldu? Bir "cambaza bak" hikayesi mi acaba? Neyse... Herhalde İncirlik'te bayrak vardır...
|