kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Din ve kadın

ABD'de bazı kadınların "imam" sıfatıyla namaz kıldırmasına dair haberleri izliyorsunuz. Haberlerde eksik bir yan var. Konunun hiç de uzmanı olmayan biri olarak, "kadınlar imamlık yapar mı, namaz kıldırabilir mi?" gibi bir tartışmaya girmeyeceğim.
Her kültürel, hukuki, geleneksel, siyasi, toplumsal, ekonomik veçhenin "değişebilirliği" ne ve "demokratikleşebileceği"ne inancımla, kadınların ve erkeklerin, "doğal sınırlar" dışında, birbirlerinin yapabildiği her şeyi yapabileceğini "teorik" olarak kabul ederim zaten.
Ama, dedim ya, esas merakım, o eksik unsur.


İslam'da yahut İslam'ın yorumlarında, İslam'dan kalkarak oluşmuş "dünyevi düzenler" de kadının itilmişliği, dışlanmışlığı, kadının toplumsal imkan ve rollerinin sınırlanmış olması elbette ciddi sorun.
Siyasi ve toplumsal yaşamda, kadının "demokratik Batı" ya göre daha az yer bulabilmesi de.
O yüzden, "ABD'deki kadın imam" haberleri de, "cenaze namazında saf tutma" örnekleri de, "din pratiğinde liberalleşme" diye algılanırken, bu sorun salt "İslam'a özgü" sanılıyor.
Oysa, kadının dinsel pratikte, dinsel hiyerarşide itilmişliği, salt "İslam'a özgü" değil; istisnai durumlar dışında, "dinlere özgü."
O yüzden, o haberler eksik. Hem de bayağı eksik.
İslam'da kadının namaz kıldırmasına dair haberler, bir yasağın ihlali yahut katı yasakların yumuşatılması olarak okunurken...
Kolayca sanılır ki, mesela Katolik dini, Vatikan, kadınların kilisede cemaat yönetmesine, papaz olmasına izin veriyor. Yahut, Musevilik, o açıdan alabildiğine liberal ve eşitlikçi.


Bildiğim kadarıyla, yine ABD'de sadece "liberal Musevilik" denen bir akım içinde kadınlar "haham" olabilirken, Avrupa'da bu çok sınırlı.
Sınırın ve yasağın kökünü, "kadının kanaması" ndan ötürü kutsal metinlere taşıyan, bunların kadına "kutsal dilde okuma, yazma ve konuşma"yı bile yasakladığına ilişkin derin bir inanç ve yaygın uygulama mevcut.
Avrupa'nın ilk kadın hahamı, 1935'de, Yahudiler için cehenneme dönmekte olan Berlin'de, Regina Jonas.
Fransa'da Yahudi cemaati içinde, küçük "liberal" bir grubun ilk ve tek kadın haham olarak 1990'da Pauline Bebbe' yi kabul ettiği, ancak büyük baskı altında kaldığı, ilginç bir deneyim olarak biliniyor.


Hıristiyanlık, sonradan Protestan mezheplerin açtığı gediklere, Aydınlanma, laiklik, devrimler ve ekonomik sürecin gündelik hayatı yumuşatmasına karşılık, "kadın düşmanı" bir tarihe sahip. "Cadı avları" nda Avrupa ve Amerika'da yüz binlerce kadının öldürülmesi, "cadı" simgesinin hala "kadın" olması gibi.
Doğrudan, "kadınların aşağı" olduğunu kabul eden bir din tarihi.
Vatikan, 2004 yılında arka arkaya, Kilise'de üst düzey danışmanlık görevlerine dört kadın atayarak, "kadın tepkisi"ni yumuşatmaya çalışırken, kadınların papaz olamamasına dair katı kurallarından hiç taviz vermedi.
Yani, 2005 dünyasında, öyle ya da böyle, bir "kadın imam" olayı varken bile, Katolik dünyasında benzer dinsel pratik içinde "kadın papaz" yok.
Vatikan'a karşı "boşanma, aşk ve kadın sorunu" yüzünden oluşmuş Anglikan Kilisesi, ancak 1992'de "kadın papaz" olabileceğini kabul etti; Vatikan'ın öfkesini çekti.
Haberlerdeki "eksik" bu.


Gündelik hayatta "kadın sorunu" İslam dünyasında daha derin olmakla birlikte, "dinde kadın sorunu" bütün dinlere, bütün dinlerin tarihine özgü!
Mesele, dinlerin aşırı erkekçe yorumu ve mirası!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Çocuk krizi   / 27-03-2005
 Zor ama...   / 25-03-2005
 İmparatorun yatak odası (4)   / 24-03-2005
 İmparatorun yatak odası (3)   / 23-03-2005
 İmparatorun yatak odası (2)   / 22-03-2005
 İmparatorun yatak odası (1)   / 21-03-2005
 Giden ve kalan   / 20-03-2005
 İyilik tarihi   / 18-03-2005
 Hayal kırıklığı   / 17-03-2005
 Böyle dememişlerdi!   / 16-03-2005
ERDAL ŞAFAK
Evetçi misiniz, hayırcı mı?
Ankara, Gümrük...
ÖMER LÜTFİ METE
Karanlıkta 'Denksizce'ler
Sayın Talat önceki gün bir...
UMUR TALU
Din ve kadın
ABD'de bazı kadınların "imam" sıfatıyla...
ERGUN BABAHAN
Milli kimlik tartışmaları
Merkez Dergi Grubu, Avukat...
MEHMET ALTAN
İncirlik'te bayrak var mı?
Financial Times yazarına...
'Sabaha kadar dua ettik'
Kırgızistan'daki karmaşada evlerinin kapıları göstericilerce...
Kızın mı var derdin var!
Kırgız lider Akayev'in yerine kızını hazırladığı iddiası, muhalifleri...
Figo ile farkımız ne?
Figo ile farkımız ne?
Yıldıray: "Milli maçlarda, Avrupa Kupaları'nda Zidane, Figo, Beckham...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu