| |
|
|
Değiştirme birlikleri bekliyor
GAZETECİLER.
Gazete ve televizyonlardaki görev değişiklikleri biz gazetecilerin ilgisini doğal olarak fazlaca çekiyor. Hıncal Uluç gibi, bu süreci uzun meslek yaşamı içinde defalarca yaşamış bir gazeteci bile, Sedat Ergin'in Milliyet'in yönetimine gelmesi üzerinde yapılan spekülasyonları köşesine almadı mı? Hepimizin hiç unutmamamız gereken bir doğa kanununun bizim mesleğe yansımasını da, bu arada nedense pek hatırlamıyoruz.. O da, "Değişim"in kaçınılmaz olduğudur. Bütün canlılar gibi insanlarda da yeni kuşaklar, "Değiştirme Birliği "nin üyeleri konumunda eskilerin gitmesini bekler. Bu süreci, ne başarı ve ne de mülkiyete sahip olmak durdurabilir. Bütün mesele yeni gelenin eskisinden daha başarılı olması ve yerini yeniye bırakanın da yok edilmemesi, birikimlerinden yararlanılmasıdır.. Ben 22 yaşımda Cumhuriyet'te dış politika yazmaya başladığım zaman, sayfadaki köşe komşum Burhan Felek 74 yaşındaydı. Şimdi ben 63 yaşındayım ve herhalde Sabah'ın en yaşlı yazarıyım. Bu süreçte beni mutlu eden Türk basınında kadınların da erkeklerle eşit yere sahip olmaya başlamaları. Sabah'ın Ankara Temsilciliği'ne Aslı Aydıntaşbaş'ın gelmesini, Hürriyet'te Nur Batur'un aynı göreve gelmesi izledi. Nur Batur Atina'dan yazdığı haberlerle ve "Yürekten Gülerekten Yürüdüm" kitabı ile, benim gibi tüm okurlarının güvendiği bir haberci. Ben her gün bizim yazı işlerinin ağır topları Şule Talu ve Balçiçek Pamir'le konuşurken, mesleğe güvenim daha artar. Nurcan Akad'ı Akşam'ın yönetiminde izlerken aynı şeyleri hissederdim. Neticede dün 37'nci evlilik yıldönümümüzü kutladığımız eşim Canan Barlas da, 1960'lardan beri bu meslekte koşan maratonculardan. Olaya bu yönden bakmakta da fayda yok mu?
|