 |  |
Çevik Kuvvet polisi sevilmiyorsa suç kimin?
Adını makul bir nedenle mahfuz tutacağım bir polis memurundan uzunca bir dert yanma mesajı geldi. Önce okuyalım, sonra yorumlayalım: "Sevgili Savaş Abi, son günlerde polis memurları hakkında çok sayıda yorum ve yayın yapılmaktadır.. Polisin sorunları az çok bilinmesine karşın ne Başbakanlık ne İçişleri Bakanlığı'nca hiçbir iyileştirme yapılmamaktadır. Özellikle biz "Çevik Kuvvet"te görev yapan polis memurları çok zor ve ağır şartlarda çalışmaktayız. Düşüncelerimiz şöyledir: 'Çevik Kuvvet amele ve joker kabul edilen birliktir. Angarya işleri yapan personelden oluşur.'
3 yıllık mahkumlar Halk bize iyi bakmıyor, araçlarına almıyor, selam bile vermiyor. Kadınların şiddetle kaçınması gereken, bekar ve zampara erkekler olarak görülüyoruz. Bizi üç yıllığına hapse atılmış zavallı insanlar olarak görüyorlar. Sürekli bariyer taşımaktan bıktık. Hatırlı kişilere 'yalakalık olsun' diye savcının veya bir futbolcunun düğününe gidebiliyoruz. Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Yard. Doç. Dr. Önder Aytaç, İstanbul'da Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayanlara gösterdiği sert tavrı nedeniyle AB'nin gündemine giren Çevik Kuvvet'le ilgili soruları yanıtladı. Aytaç, Çevik Kuvvet'in toplumsal gösterilerde AB standartlarında görev yapabilmesi için şunları tespit etti:
Gergin ortam Mutlu değiller: Çevik Kuvvet, iş yoğunluğu, yıpratıcı çalışma sistemi, sürekli olumsuz ve gergin ortamı nedeniyle sürgün yeri olarak algılanıyor. Çevik Kuvvet'in görev alanlarının ve çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesi, personelin yaptığı işin önemine inanmasını ve dolayısıyla iç mutluluğunu sağlamasını getirecek.
İç dünya Fazla mesai: Çevik Kuvvet'in sürekli zor şartlar altında çalışması, bazen hafta sonu izninde bile sabahın erken saatlerinde göreve çağrılması ve bundan hiçbir ek gelir elde edememesi (fazla mesai ücreti gibi), profesyonel olarak güvenlik hizmeti sunma anlayışından uzaklaşmasına, psikolojik ve fiziksel olarak daha fazla yıpranmasına yol açmaktadır.
Grup psikolojisi Provokasyona açık: Genel yaş ortalamasının çok genç olması, Çevik Kuvvet personelini tahrik ve provokasyona yatkın hale getirmekte. Çalışma esnasında ya da dinlenme ortamlarında, sürekli kalabalık gruplar halinde bulunmaları grup psikolojisine daha kolay girmelerine ve grup psikolojisiyle hareket etmeye daha açık olmalarına bir neden teşkil etmekte. Her an yürüyebilirler: Sürekli yürüyüş ve miting gibi toplu eylemlerde görev alan Çevik Kuvvet, kendisine hiç de yabancı olmayan bu eylemi diğer birimlerden çok daha kolay gerçekleştirebilir. Şef çok Kızılderili yok Memur çok, amir az: İstanbul Çevik Kuvvet Müdürlüğü dikkate alınırsa; 1997'de her 20 kişilik gruptan bir amir sorumluyken, 2000'de her 60 kişiden bir amir sorumlu olmaya başladı. 1997'de her bir amir, memurunu özel yaşamına ve sorunlarına varıncaya kadar çok iyi tanırken, şimdi grup amirleri, memurun kendi grubunda olup olmadığını bile bilmekte zorlanıyor. Yani denetim ve ilgi mekanizması eskiye göre daha da olumsuzlanabilir bir durumda. Amir sayısının az olmasından dolayı denetim mekanizmasının eksikliği göze çarpmakta.
Sendika mı sanduka mı?.. Polis sendikalaşmalı: Maslow'un ihtiyaçlar piramidinde ilk sırayı 'karnını doyurmak' aldığından, Çevik Kuvvet'in ekonomik problemlerinin çözülmesine öncelik tanınmalı. İç mutluluğu sağlanmalı. Çalışma koşulları iyileştirilemiyorsa bile ek tazminat gibi uygulamalarla Çevik Kuvvet'te çalışmak cazip hale getirilmeli. Polislik mesleği profesyonelleştirilmeli, profesyonelleşme için gerekli ön şartlar (mesai saatleri, sosyal yaşam olanakları vb.) sağlanmalı. Polisin haklarını koruyacak bir sendikal etkinliği olmalı.
Emirleri verirken!.. Yönetici dikkat etmeli : Yönetici emir verirken sadece kendi içinde bulunduğu konumu düşünmemeli, emir uygulayıcılarının da içinde bulunduğu konumu dikkate alarak emri vermeli. Çevik Kuvvet sürgün yeri olmaktan çıkarılmalı. Çevik Kuvvet birimlerinin olduğu yerleşkelerin içinde kesinlikle polisin stresini atacağı sosyal etkinlik alanları olmalı."
Haydi yorumlayalım Sevgili kardeşim. Şimdi kulağını aç beni iyi dinle. Bütün bu saydıklarında haklı olabilirsin. Ama bunların acısını yakalayıp araya aldığınız kişilerden çıkarır gibi şiddet uygularsanız vatandaşın sizi sevmesini daha çok beklersiniz. Bak maşallah Maslow'un ihtiyaçlar piramidini bile bilecek kadar bilgili bir kardeşimizsin. O zaman göstericilere karşı nasıl davranılması gerektiğini bilecek kadar da bilgin olmalı. Ağırlıklı olarak öyle bir imaj veriyorsunuz ki yukarıdaki bu son derece haklı isteklerinizi bile dile getirmek zorlaşıyor. Sizinle ilgili bir yazı yazan, bu çocuklara kulak verin diyen herkese (ben dahil) yüzlerce tepki mesajı geliyor. ''Sen bu işkencecilere, kadın dövücülere, halkı yerlerde sürükleyenlere neden söz hakkı veriyorsun. Polis yalakalığı yapmaya utanmıyor musun?" diye küfür kıyamet gidiyor okurlarımız. Lütfen bütün bunları da düşünün, kendinizi karşınızdakinin yerine koyun ve öyle davranın . Mesleğe girerken zorlukları, yıpratıcılığı ve başınıza gelebilecekler konusunda hiç mi öngörünüz yoktu? Böyle diyorum diye sen de bana kızabilirsin, ama haksızsın diyebilir misin? Allah'a emanet ol!
|